Kılıçdaroğlu’ndan iktidara ‘seçim’ mesajı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 10. gününde partisinin Ankara’daki genel merkezinde açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

 

Acım tarifsiz, deprem bölgesini karış karış gezdim.. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdir uyumak mümkün değil, dehşet içindeyim.

Bir üzülüyorum, bir öfkeleniyorum. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş annelere sarıldım.

Ölmüş evladının cenazesini bekleyen babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan, çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim.

 

Bir vinç gelsin diye yıkıntı başında soğuktan titreyenleri gördüm ve onlarla birlikte üşüdüm. Devlet nerede diye haykıranları duydum, bunlar kulaklarımdan silinmiyor. Bu millete devlet nerede diye sordurttular.

‘VATANDAŞLARIMIZIN KANI BU İKTİDARIN ELİNDEDİR’

Devlet nerede cümlesinin ayrıntılarını aktarayım sizlere. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, denetimsizlik, yıkım, çöküş, liyakatsizlik, rüşvet, her türlü değerlerden kopma, yağma, hırsızlık.

Vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Başkanlık sistemini getirdi, tek adam rejimi devleti felç etti. Tek adam rejimi karar marar alamıyor. Bu yaşadıklarımızın baş sorumlusu tek adamdır.

Asla koordine olamadılar, en kritik saatlerde geç kaldılar. İnsanlarımız donarak öldüler. Utanarak söylüyorum, üzülerek söylüyorum ama gerçekleri konuşmak zorundayım.

‘İNLARIMIZ ENKAZ ALTINDA İNLERKEN KAHRAMAN MEHMETÇİĞİMİZ KIŞLALARINDA BEKLETİLDİ’

İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üstüne taşırız, sorumluluk almayız diye özel bir çaba harcadılar, bunu düşünmeye başladılar. Beceriksizlikleri on binlerce insanımızın canına mal oldu. İnsanlarımız enkaz altında inlerken kahraman ve eğitimli Mehmetçiğimiz kışlalarında bekletildi.

Asker bu konuda deneyimli ve birikimli. İlk 12 saat içerisinde bütün sorunları çözebilecek kapasiteye sahip ama askeri kışlalarında özellikle beklettiler.

‘SORU SORANLARI GÖZALTINA ALDILAR’

Durumun vahameti ortaya çıkınca zaten olmayan akli melekelerini tümüyle kaybettiler. Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine olduğu alan sosyal medyaydı, sosyal medyaya yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Ekipler VPN üzerinden harekete geçtiler ama gelen taleplerin yüzde 60’ı kesildi. Soru soran gençleri, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar.

‘SEÇİMLER ZAMANINDA OLACAK’

Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında olacak. Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş için bile TBMM kararı verir. Anayasa madde 78 çok açık. Tıpkı Anayasa 101. Maddede olduğu gibi.

TBMM’de de YSK’da da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur.

Erdoğan çıkmış bana bir yıl daha verin mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez.

Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var.

‘HERKES TARAFINI BUNA GÖRE SEÇSİN’

Bu iktidarı biz değiştireceğiz halkın oylarıyla. Sadece iktidarı değiştirmek yetmez, zihniyetini değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir.

Milletimizden çalınan 418 milyar doları kuruşu kuruşuna tahsil edeceğiz ve milletin cebine koyacağız. Bu parayla Türkiye’yi ayağa kaldıracağız. Yatırım taahhütleri alıyoruz. Çok sayıda yatırımcı kapıda bekliyor. Sorun şu, para var ama dürüst insan yok. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vermek bizim onurlu bir görevimizdir. Dürüst ekipler, ahlaklı siyasetle, bu parayla Türkiye’yi hızla toparlar. Yeter ki ikinci yüzyılda cumhuriyetimizi akılla, bilgiyle, bilimle, adaletle, vicdanla baştan kurmaya çalışalım. Bunun için büyük bir değişimi başlatmak zorundayız. Bu değişimle net bir çizgi çizeceğiz artık. Halkıma bütün yüreğimle sesleniyorum. Vaat ettiğim değişimle yeni bir çizgi çizmek zorundayız. Herkes düşünüp bu bağlamda tercihini yapmak zorundadır. Halkımıza mezar olan çürük, rant düzeni bir yana; temiz ve ferah bir yana. Bir avuç çeteyi zenginleştiren sistem bir yana vatandaşı için çalışan devlet bir yana. Hırsızlık ve bencillik bir yana birlik ve insanlıktan yana olma bir yana. Herkes tarafını buna göre seçsin. Kaybedecek bir dakikamız bile yok.