Sağlık ticarileştirilmemeli
Diş hekimleri dün ülke genelinde iş bıraktı. Çalışma koşullarının iyileştirilmesini, rahdevu sürelerinin uzatılmasını, personel eksikliğinin tamamlanmasını isteyen ve sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesini talep eden hekimler, Sağlık Bakanlığına seslendi. İş bırakma eylemi nedeniyle İstanbul’daki Okmeydanı Ağız ve Diş Hastanesinde poliklinikler boş kaldı. Hastanede çalışan 180 diş hekiminden 150’sinin iş bırakma eylemine katıldığı belirtildi.
Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, diş hastaneleri ve ağız diş sağlığı merkezlerinde çalışan diş hekimleri ile sağlık personelinin çalışma koşullarına dikkat çekmek amacıyla dün İzmir Eğitim Diş Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
‘RANDAVU SİSTEMİ KALİTESİZ HİZMET SAĞLIYOR’Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, diş hastanelerinin genel sağlık kuruluşlarına kıyasla daha az ön planda olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Canımızı dişimize taktık, çalışmaya çalışıyoruz. Sağlık kuruluşlarımıza göre daha geri planda kalan diş hastanelerimiz ve ağız diş sağlığı merkezlerimizin hasta yoğunluğu oldukça fazla. MHRS randevu sistemine göre her 10 dakikada bir verilen randevular, hastalarımıza sağlıklı sağlık hizmeti vermenin önüne geçmekte ve hastalarımızın kaliteli hizmet alması sekteye uğramaktadır. Yani diş hekimlerimiz Sağlık Bakanlığı ve hastalar arasında sıkışıp kalmaktadır. Bir diş hekiminin bazen 10-15 dakikada yaptığı bir işlem, dişin durumuna, hastanın psikolojisine bağlı olarak, bazen de 45 dakikaya kadar uzayabilmektedir.
‘NE KADAR İŞ O KADAR PARA ANLAYIŞI’“Kamu kurumlarımızda uygulanan performans sistemiyle, ‘ne kadar iş o kadar para’ anlayışıyla sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmiş olması da hekimlerimizi zor durumda bırakmaktadır. Kamuda bulunan pek çok diş hastanesinin fiziki yetersizliği, çalışma koşullarının zor olması, personel sıkıntısı, bazı kurumlarımızda çalışanlara uygulanan psikolojik baskı ve siyasilerin kamu kurumlarına müdahalesi çalışanlarımızın çalışma huzurunu da bozmaktadır.
“Kamuda hizmet veren diş teknisyenlerimizin hizmet verdiği diş laboratuvarlarının fiziki koşullarının yetersiz olması, kullandıkları kimyasalların kanserojen etkisinin olması, meslek hastalıklarına maruz kalmalarına rağmen laboratuvarların riskli birim olarak değerlendirilmemesi de diş teknikerlerine yapılan bir haksızlıktır. Yıllardır kamuya diş teknisyeni atamasının yapılmaması, kamudaki protezlerin özel diş laboratuvarlarında yapılması da kamudaki diş hastanelerindeki iş kalitesini oldukça düşürmüş, iş kalitesinin düşmesi hekime ve hastaya adeta eziyet olmuştur.”
‘DÖRT ELLİ DİŞ HEKİMİ’“Diş hastanelerimizde görev yapan Ağız Diş Sağlığı Teknikerlerimizin (ADST) aldıkları eğitimde ‘her bir diş hekimine bir ADST’ olarak ‘dört elli diş hekimi’ mantığından uzaklaşılmıştır. Bazen dört diş hekimine bir ADST bakmaktadır. Ayrıca ADST’lerimizin görev tanımlarının net olmaması da çalışma ortamlarında karmaşaya sebep olmaktadır. Her insanın bir kalbi, iki gözü, iki kulağı varken, bir insanın 32 dişinin olduğunu ve 32 dişe göre de yoğunluğun olabileceğini unutmamak gerekir.”