Suriye'de neler oluyor?
Su<riye’nin kuzeydoğusunu işgal eden PKK’nın çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 11 Haziran 2024 tarihinde sözde 7 kantonda yer alan 133 belediyede seçim yapılacağını duyurdu.
Terör örgütü adına açıklamayı, kendisini “Özerk Yönetim Yüksek Seçim Komiserliği Eşbaşkanı” olarak tanıtan Ruken Mele İbrahim adlı bir terörist yaptı. Suriye genelinde ilk kez bu denli geniş bir seçimin yapılacağını iddia eden İbrahim, sandık kurulacak yerleri ise şöyle sıraladı: “Tabka Kantonu’nda 9, Afrin-Şehba Kantonu’nda 5, Deyrezor Kantonu’nda 18, Fırat Kantonu’nda 16, Rakka Kantonu’nda 12, Münbiç Kantonu’nda 6 ve Cizre Kantonu’nda 67 olmak üzere toplam 133 belediye.”
ABD’li yetkililer SDG’nin sözde genel komutanı,
terör elebaşı “Mazlum Abdi” ile hazırlıklarını sürdürüyor.
Ayrıca terör örgütü, sözde seçimlerde oy kullanılabilmesi için bölgede seçmen kartları dağıtıldığını duyurdu. Seçim bahanesiyle mahalle sakinlerinin isimleri kayıt altına alınırken, ellerine de bir seçmen kartı verildi. Terör elebaşı İbrahim, her sandıkta 3 ya da 4 kişiden oluşan “sandık görevlileri” tayin ettiklerini söyledi. “Bu seçim bir ilk olacak.” diyen İbrahim, uzun süredir buna hazırlık yaptıklarını kaydetti. Terör örgütü, dün sözde seçimlere katılacak grupları da ilan etti. Buna göre tamamı terör destekçisi gruplardan oluşan birkaç ittifak, sözde seçimlerde yarışacak.
ENKS VE PDK-S’TEN BOYKOT KARARIBölgenin en büyük Kürt gruplarından Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ise bu sözde seçimi tanımadıklarını açıkladı. Barzani ile yakın ilişkileri bulunan ENKS, seçimlerin meşru olmadığını ilan ederek boykot kararı aldıklarını duyurdu. ENKS çatısı altında yer alan Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) Genel Sekreteri Muhammed İsmail de yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu seçim, tek parti seçimleridir. Biz bu seçimlere katılmıyoruz ve bize göre meşru da değildir. Bir parti kendi başına askeri güçleriyle seçim yapıyor. Bu seçimlerin milletimizin içerisindeki durumla hiçbir ilgisi yoktur. Ve milletimize zarar veriyor. Milletimizin meselesi bir partinin seçimi değil.”
ABD İKNA İÇİN UĞRAŞIYORABD, terör örgütü PKK/PYD’nin bölgede meşruiyetini sağlayabilmek adına uzun süredir ENKS ile PKK/PYD’yi masaya oturtmaya çalışıyordu. Sözde seçimler için de ABD’li yetkilerin bir kez daha ikna çalışmaları yürüttüğü bildirildi.
Bu temaslardan yakın zamanda gerçekleşen birini, ENKS Başkanlık Divanı Üyesi Süleyman Oso ifşa etti. 14 Mayıs’ta Rudaw Radyo’ya konuk olan Süleyman Oso, yakın zamanda Kürt taraflar arasındaki birliği görüşmek üzere ABD’nin gözetiminde sözde SDG Genel Komutanı, terör elebaşı “Mazlum Abdi” ile bir görüşme gerçekleştireceklerini söyledi. Oso, “ABD, Rojava’da (Suriye’nin kuzeydoğusu) Kürt taraflar arasındaki dayanışma ve diyaloğu stratejik önemde görüyor.” dedi.
Ancak 2020 yılında da yine ABD öncülüğünde PKK/PYD’nin başını çektiği Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında görüşmeler yapılmış, Fransa’nın da açıktan desteklediği görüşmelerin ikinci turda tıkandığı duyurulmuştu.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BİRLEŞTİRME HAMLESİABD’nin Suriye’deki bölünme hamleleri bununla da sınırlı değil. Önce PKK/PYD’nin işgali altındaki bölgelere yönelik ticari ambargoları kaldırdığını duyuran ABD, geçen yılın sonunda da terör örgütüne
“Toplumsal Sözleşme” adı altında sözde bir “Anayasa” ilan ettirdi. Bunun yanında bölgedeki çeşitli terör örgütler, iç darbeler sonucu PKK/PYD ile uyumlu hale getirildi. Daha da ilginci ise İdlib’i işgal eden Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) ile PKK/PYD arasında başlatılan temaslar oldu.
Bu kapsamda geçen yılın ortalarında İdlib’den yola çıkan bir HTŞ heyeti, Suriye’nin kuzeydoğusuna giderek PKK/PYD’lilerle görüşmeler yaptı. Bu temasla ilgili Syria TV kanalına bilgi veren terör kaynakları, görüşmelerde “HTŞ'nin Suriye'nin kuzeyindeki Türkiye destekli grupların (Suriye Milli Ordusu) kontrolündeki bölgeleri ele geçirmeyi başarması durumunda, iki taraf arasında ortak bir sivil yönetim kurulması olasılığının” ele alındığını bildirdi. Teröristler, ABD'lilerin de kuzeydoğu ve kuzeybatı bölgelerinin birleşmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Ayrıca teröristler, SDG'nin üzerindeki Türkiye baskısını azaltmak için HTŞ'nin Afrin'e yönelik operasyonlarını destekleyeceğini söyledi. HTŞ'nin ise uluslararası arenada “terör örgütü” listesinden çıkmak için SDG ile işbirliğine hazır olduğu, önümüzdeki dönemde de DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu'na katılmak istediği kaydedildi. Bu kapsamda örgütün, “kendisini kanıtlayabilmek” adına İdlib'de konuşlu Huraseddin gibi radikal örgütlere yönelik operasyonlar düzenleyebileceği kaydedildi.
ABD de bu birleşmeyle birlikte İsrail'in güvenliği için milyarlarca dolar harcadığı “koridor” projesini yeniden canlandırmanın peşinde.
Diğer yandan iki örgüt arasında birkaç ay sonra gerçekleşen başka bir görüşmede de, ekonomik işbirliğine yönelik adımlar atıldığı öğrenildi. Bu kez Haseke'den İdlib'e gelen bir SDG heyeti, petrol tedariki konusunda HTŞ yönetimi ile temasta bulundu. Syria TV'ye göre iki taraf, anlaşmaya vardı. Böylece SDG'nin çıkardığı kaçak petrol, HTŞ'ye bağlı Malik el-Abd'in denetimindeki North Company şirketine uygun fiyatla temin edilecek. SDG tarafında ise bu petrol hırsızlığı Cezire Petrol Şirketi tarafından yürütülecek. Şirketin ilişkilerini PKK'nın kıdemli dağ kadrolarından, eski PYD Eş Başkanı Şahoz Hasan kuruyor.
Suriye Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı, petrol kaçakçılığına ilişkin yaptığı açıklamada, ülkedeki petrol üretiminin yüzde 80’inin ABD ve SDG tarafından ele geçirildiğini bildirmişti. Bakanlık, petrol hırsızlığının bugüne kadar Suriye ekonomisine verdiği zararın 105 milyar doları geçtiğini duyurmuştu.
ABD, Suriye'de PKK/PYD ile uyumlu yeni bir muhalefet yaratmak için de harekete geçti.
Geçen YIL Tanf'taki ABD üssünde yetiştirdiği Maghaweir al-Thowra'nın bir anda adını ve sözde komutanını değiştiren ABD'liler, örgütü PKK/PYD ile uzlaştırma çalışmaları başlattı. Örgütün eski lideri Muhanad al-Tala da ABD’nin Maghaweir al-Thowra'yı PKK/PYD ile birleştirmeye çalıştığını, bunu kabul etmediği için görevden alındığını açıkladı. Örgütün yeni ismi Suriye Özgür Ordusu (SÖO) yapılırken, grubu parlatmak için de DEAŞ Lideri Ebu el-Hassan el-Haşimi bu gruba öldürtüldü.
Diğer yandan, son zamanlarda birden “Suriye Ulusal İttifakı” adıyla bir grup sahneye çıktı. Bu adı sanı duyulmamış, kurucusu, lideri, üyesi, topu tüfeği olup olmadığı bilinmeyen grup, Fırat'ın doğusunda kendini gösterdi. Örgütün Genel Sekreteri olduğunu söyleyen Aram El Domanî, Kamışlı'ya giderek terör örgüt liderlerini ziyaret etti. Terör elebaşlarından Emine Ömer ile birlikte kameralar karşısına geçen Domanî, “Bu görüşme, Washington ve Avrupa’daki birçok görüşmenin ardından yapıldı. SDM ile çok sayıda ortak hedefimiz olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Ömer de, “SDM ve Suriye Ulusal İttifakı arasında pek çok ortak nokta var. Bu noktalar önümüzdeki aşamada pratik bir şekilde hayata geçirilecek.” ifadelerini kullandı. Açıklama esnasında Domanî'nin arkasında Suriye muhalefetinin kullandığı eski Suriye bayrağının olması dikkat çekti.