Ulusal servetimiz: Atık plastikler
Halka erişimin en büyük küresel platformu ve milyonlarca insanın en güçlü uluslararası kutlaması olan 5 Haziran 2023 Dünya Çevre Günü’nün 50. yılında "Plastik kirliliğini yenelim." diyerek atık plastiğe döngüsel ekonomide değer katmanın istihdam ile gelir yaratmadaki mühim yeri vurgulanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verisine göre her yıl yarısı tek kullanımlık 400 milyon tondan fazla plastik üretilirken, bu miktarın yüzde 10'undan azı geri dönüştürülüyor. Her dakika bir çöp kamyonu kadar, yılda 19-23 milyon ton diğer bir deyişle 2200 Eyfel Kulesi ağırlığı kadar atık plastiğin göllere, nehirlere ve denizlere karıştığı tahmin ediliyor. Bu miktarın 2040’a kadar 3 katına çıkacağı öngörülüyor. Deniz çöpünün yüzde 85’ten fazlası ve en kalıcı, zararlı kısmı plastiklerden oluşuyor. 800'den fazla deniz ve kıyı türü bu kirlilikten etkileniyor. Çapı 5 milimetreden küçük mikro plastikler gıda, su ve havaya karışıyor. Her birimiz yılda 50 binden fazla mikro plastiği tüketiyoruz. Eğer plastik döngüsel ekonomisine geçip 2040’a kadar denize giren atık plastiği yüzde 80 oranında azaltabilirsek, petrol ve doğal gazdan plastik elde etme oranı yüzde 55 düşürülecek. Bu şekilde 70 milyar dolar tasarruf; iklim değişikliği sebebiyle sera gazı salınımlarında yüzde 25 azalma ve 700 bin ek iş yaratmanın mümkün olacağı öngörülüyor. Bu sayılar kesinlikle göz ardı edilemez.
Birleşmiş Milletler verisine göre her yıl yarısı tek kullanımlık 400 milyon tondan fazla plastik üretilirken, bu miktarın yüzde 10'undan azı geri dönüştürülüyor. Plastik üretiminin yol açtığı sorunlarPlastik kirliliği ve enerji sektörü etkileşimi "plastik üretimi" ve "atık plastik ve enerji sektörü" olarak iki ana başlıkta incelenebilir. Petrol ve doğal gaz plastik üretimi için kimya endüstrisinde girdi iken enerji sektörü için de iki önemli fosil enerji kaynağıdır. Enerji teknolojisinde petrol ve doğal gazdan elektriğin; ısının; soğuk ve katı, sıvı, gaz yakıtların üretimi ve tüketimi sonrası yapıdaki hidrokarbonlar baca gazı ve egzoz gazı ile gezegenimizdeki karbon döngüsüne döner. Böylece rezervleri sınırlı kaynaklar tüketilir. Bu üretim ve tüketim yaşam döngüsü boyunca gezegenimizdeki çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği gibi temel sorun alanlarını olumsuz etkiler.
Atık ve çöp ayrımıPlastik ürünler pipet, çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak, balon, enjektör, poşet, ambalajlar gibi tek kullanımlık ya da uzun ömürlü seçenekleriyle hayatımızdadır. Plastik ürünler hafiflik, dayanıklılık, hijyen gibi avantajlarıyla kolaylaştırıcı çözümler sunuyor. Türkiye’de otomotiv, tekstil, tarım, beyaz eşya, yapı-inşaat ve ambalaj sektörlerinde plastik tüketiliyor.
Plastik atık, atarak kurtulmak gereken bir sorun değil, endüstri için atık işleme yolculuğuna başlaması gereken bir ulusal kaynaktır.Tek kullanımlık plastikler ve faydalı kullanım ömrünü tamamlamış plastikler atık olur. Atık plastik çöp de olabilir. Bu noktada atık ve çöp ayrımı yapmak önemlidir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tanımına göre atık, üreticisinin tüketim, dönüşüm veya üretim amaçları için kullanmadığı, atmak istediği ve/veya atılması gereken, ürün olmayan maddedir. Çöp ise istenmeyen, atılan, yeniden kullanıma uygun olmayan, içinde geri dönüştürülebilir ve/veya geri kazanılabilir çoğunlukla evsel katı atıkları içeren tehlikeli olmayan bir karışımdır. Sözün özü çöp, atık ekonomisinde değerlendirilebilir plastik gibi atıkları içeren bir kıymettir.
İşte burada petrol ve doğal gazın plastik üretiminde tüketilmesiyle enerji sektöründe kullanılması arasındaki büyük fark ortaya çıkıyor. Petrol ve doğal gazın hidrokarbonları plastik ürünlerde saklıdır. Fosil kaynaklar, plastik üründe ve atık plastikte adeta yer altındaki petrol ve doğal gazdaki gibi gömülüdür. Ancak atık plastik iyi yönetilmezse bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve doğa için çok büyük sorunlar yaratır. Toprak, su, hava kirlenirken iklim değişikliğine ve biyoçeşitlilik kaybına neden olur.
Plastik atık yönetimiPlastik atık oluştuğu yerde ayrı toplanarak, atık işleme zincirine, döngüsel ekonomiye sokulmalıdır. Ya da çöpte karışık bulunan atıklar, toplama-ayırma tesisinde ayrılarak plastikler döngüsel ekonomide değer yaratmalıdır. Plastik atık, atarak kurtulmak gereken bir sorun değil, endüstri için atık işleme yolculuğuna başlaması gereken bir ulusal kaynaktır. İthal petrol ve doğal gazdan üretilen plastik atık olunca yerli ham madde olur. Bu nedenle plastik atık için öncelikleme sırası önemlidir. Burada, öncelikle atık oluşturmamak; atığı kaynağında azaltmak; mümkünse yeniden kullanmak; geri dönüşümünü veya ileri dönüşümünü sağlamak; enerji ve malzeme kazanımına dikkat etmek ve bertaraf etmek şeklindeki sıralamaya uyulması şarttır.
Yurttaşların öncelikle tek kullanımlık plastik tüketimini hayatlarında mümkün olan her yerde azaltması gereklidir. Uzun ömürlü, dayanıklı plastik ürünleri satın alma, ambalajına tekrar doldurarak ürün satın alma seçenekleri göz önüne alınmalı ve atık plastik çıkışı en aza indirilmelidir.
Plastik atık geri dönüşüm ve ileri dönüşümle işlenerek yeniden petrol ve doğal gaz olur. Böylece hidrokarbonlar döngüsel ekonomide katma değer ve istihdam yaratır. Bu dönüşüm yolunda hem plastik kirliliğini önleyip hem de endüstride ham maddesine sahip olarak çifte kazanç elde ederiz. Bu şekilde enerji sektörü için rezervler de tüketilmemiş olur. Günümüzde tehlikeli plastik atıklar yakılarak enerji geri kazanımı da yapılıyor. Ancak öncelikli hedef, atık plastiğin döngüsel ekonomide işlenmesidir.
Plastik kirliliğini nasıl yeneriz?2022’de BM'ye üye 175 ülke plastik kirliliğini sona erdirme hedefli 2024’ün sonunda hazır olacak yasal bağlayıcı nitelikli anlaşma için tarihi kararı onayladı. Paris Anlaşması sonrasındaki en önemli ve çok taraflı bu anlaşma günümüzün ve yarınımızın sigortası kabul ediliyor. Plastiği keşfeden, sağladığı kolaylık ve çözümlerle yaşayan insan, atık plastik yönetimini de en iyi şekilde başarmalıdır. Hükümetlerin, yerel yönetimlerin, iş dünyası, sivil toplum, akademi, medya ve yurttaşların plastik döngüsel ekonomisini değiştirmek için dönüşüm yolumuzda bilim-teknoloji destekli çözümlerle eyleme geçmesi gerekiyor.
5-9 Haziran 2023 tarihlerinde kutladığımız Türkiye Çevre Haftası’nda da “Temiz Deniz, Temiz Dünya" diyerek deniz kirliliğinin önüne geçilmesi ve kıyı alanlarının korunmasının önemi anlatılarak, deniz çöpü avı başlatılması; çocukların deniz müfettişi olması; öğrencilere yönelik "Temiz Bir Dünya İçin Denizlerimizi Temiz Tutalım" temasıyla yarışmalar düzenlenmesiyle yaygın etki yaratılacak.
[Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı'dır.]