Zalim mazluma saldırırken sanatçı örgütleri nerede?

İsrail’in Gazzeli sivillere yönelik bombardımanları nedeniyle Milli Yas ilan edilirken savaşın sebeplerini, Türkiye’nin gelişmeler içindeki rolünü ve aydınlara düşen görevleri sanatçılara sorduk. Atölye Sanat Hayatı’nın kurucusu, galerici ve Sanat Hayatı adlı televizyon programının yapımcısı Zafer Bilgin, sanat dünyasının Filistin’de yaşananlar karşısında gözünü kapattığını belirtti. Sanatçıların üyesi olduğu derneklerin, emperyalizm karşısında mazlum milletlerin bağımsızlığını savunmaktan kaçınmasını eleştiren Bilgin şunları söyledi:

“Bugün Filistin’de yıllardır süren İsrail kuşatmasına ve zulmüne karşı direniş, eskisinden çok daha güçlü biçimde sürüyor. Emperyalizmin desteğiyle mazlum Gazze halkını bombalayan İsrail’e karşı mücadele, yalnızca Gazze halkının mücadelesi değil, insanlığın mücadelesidir. Türkiye’nin de emperyalizme karşı mücadele eden ülkelerin başında gelen bir ülke olarak atacağı adımlar Dünya’nın kaderini belirleyecek durumda. Bu bağlamda Türk sanatçıların sergilediği tutum, aldığı duruş ve ürettikleri sanatın etkisi büyük olacaktır. Fakat ne yazık ki aynı siyasetçilerimiz gibi sanatçılarımızın ve özellikle sanatçı örgütlerinin de çözüme katkı sunmak için zayıf söylemlerden öteye geçmediklerini görüyoruz. Gün mazlum milletleri savunma günüdür. Cesur olalım.”

 

 

‘SANATÇI ÖRGÜTLERİNİN SESSİZ KALMASI AĞIRIMA GİDİYOR’

Sanatçılar İsrail’in insanlık dışı uygulamalarını Aydınlık’a değerlendirdi.

Ressam Zahit Büyükişliyen:

İnsanlık ölüyor.
İnsanlık can çekişirken benim aklımın almadığı, insanlar neden hala kayıtsız. Sosyal medyada sanatçıların, sanatçı örgütlerinin bu denli sessiz kalması ağırıma gidiyor. Neredesiniz?

 

 

7 Ekim 2023’de başlayan Hamas-İsrail savaşı çığırından çıktı. İsrail başbakanı Netenyahu yüzünden insanlık hem ölüyor, hem ağlıyor. Çünkü Gazze’de Filistinli masum, bebek, kadın, yaşlı, hatta hastanede tedavi gören insanların başına her gün İsrail bombaları yağıyor, hem de fosfor ve misket bombaları.
Acımız büyüktür. Tek sorumlu İsrail’in faşist lideri Netenyahu ve destekçileri, ABD ve AB’dir.

‘DERNEĞİMDEN İSTİFA EDİYORUM!’

Ressam Gözde Atlas:

Çağdaş maskesini takan Batı, gerçek yüzünü sadece 83 yıl saklayabildi. Bugün tekrar yaşananlardan anlıyoruz ki çok yakın tarihe kadar Dünya’nın gözü önünde yaşanan Yahudi soykırımı, 2. Dünya Savaşı’nda birbirini nasıl acımasızca yediği unutulmasın diye filmleriyle belgeselleriyle hatırlatmaya çalışan sözde gelişmiş Batı, kendine bile bunu unutturmuş. Artık yeni soykırım filmleri izliyoruz, içinde masum insanların olduğu, bebeklerin, çocukların, annelerin öldürüldüğü, kiliseye sığınanların da affedilmediği ve yaşlı ninelerin Dünya önünde utandırıldığı. Savaşta her şey mübahtır diyen ilkel bayat bir söylemle 2023 adaletiyle izliyoruz, bunları görüyoruz çünkü aleni çirkinliklerin saklanamayacağı bir bilgi enformasyon ve kayıt çağında yaşıyoruz. Dünya Sanat Günü’nde “Dünya’yı savaş değil sanat kurtaracak” sloganıyla yıllarca kutlamalar yapan Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD), bizleri tam da bugün hayal kırıklığına uğratmıştır. Bugün istifamı bir dilekçeyle mail attığım UPSD seni de izliyoruz.

 

 

Şimdi, şu an susanlar, savaşta ölen İsrail vatandaşlarını isim isim saymayı bilip de Filistinli bebekleri sayı ile bile saymayanlar! Sizleri sanatla ne unuturuz ne unutturacağız. Savaşta taraf seçmek iki yetimden birini daha çok sevmektir. Ölen İsrail vatandaşlarını da elbette unutmayacağız fakat bir hastanede doktorların, hastaların, bebeklerin başına bomba yağdırmak, ilerde bunu planlayanların muhakkak yargılanmasını ve cezalandırılmasını gerektirir. Şimdi susanlar bundan sonra da konuşmanıza lüzum yoktur. Bazı şeyler şimdi söylenmezse geç olur. Yarına kalamaz hatta akşama bile kalamaz, geç olur.

‘ARKADAŞLAR UYKULARDAN UYANSIN!’

Prof. Seyyit Nezir:

Siyonizmin ve Netanyahu’nun Guernica’sı

Tarih bize öğretti ki, faşizm, fırsat verildiğinde, insanlığa karşı suç işlemek için saldırıya geçecektir. İşçi sınıfı, emekçiler, demokrat aydınlar, sanatçılar yani aydınlık güçler boş bulunduğu anda, faşizm hiçbir yasa ve hukuk tanımaksızın, insanlığa en zayıf noktasında bütün yıkıcı ve yok edici silahlarıyla yüklenecektir. Assange, bu olasılığa karşı yıllar önce uyarmıştı. Ne ki bilim, felsefe, politika ve sanatın sözde ilerleme adına BigTech oligarşisine rıza göstermesi, tehlike ve karanlığın sinsice yayılmasını ve evrensel tehdide dönüşmesini hızlandırdı. Filistin bir vesiledir, İsrail’se közden bir maşa...

Bedenin neresinde bir kanama varsa, bütün vücut, tüm varlığını oraya yöneltir.

Bugün ivedi ihtiyaç ve görev, emperyalizme karşı tüm aydınlık güçlerin bir an bile vakit yitirmeksizin, manevi her türlü insani birikimi, maddi direnme ve insani değerleri savunma kararlılığına taşımasıdır. Günümüzün Einstein’ı, Brecht’i, Picasso ve Sartre’ı, Nâzım’ı da bu süreçte ortaya çıkacak, halkların ve aydınların devrimci potansiyeli olanca ateşiyle her türlü zulmü yeryüzünden silecektir.

Üvercinka, faşizmin yerel ve evrensel çapta getirdiği tehdidi, Ağustos sayısında kapaktan vurguladı:
Arkadaşlar uykulardan uyansın!

‘SANATÇILARA DÜŞEN GÖREV VAR’

Ressam Prof. Süleyman Saim Tekcan: Rönesans öncesinde Orta Çağ Skolastik döneminde sadece ve sadece Hristiyanlığın bölünmesinden doğan, zor günler yaşayan Avrupa uzun süre 30 yıl savaşları ve daha da uzun süren savaşlarla oldukça önemli ve zor günler yaşadı. Bugün ise sadece bir din değil birçok dinlerin birbirleriyle yarıştığı, savaştığı bir dönemden geçiyoruz. Özellikle 3 tane önemli din birbirleri içerisinde birbirlerine karşı tavırlarını alıyor, zor günler yaşıyor dünyamız.

Bu yaşadığımız günler içerisinde tıpkı Avrupa’da olduğu gibi Rönesans yani sanatçıların sanatla insanları buluşturması ve güzellikler içerisinde bir dünya kurulması için barıştan yana uğraşması gerektiğini düşünüyorum. Sanat belki bu barışı sağlayacak tek güç diye düşünüyorum. Rönesans nasıl Avrupa’nın bir dönemini kurtardıysa, bugün yaşadığımız dünyayı da sanatçılar kurtaracak diye ben buradan özellikle duyuruda bulunmak istiyorum.

Biz sanatla hayatımızı geçiren tüm sanatçıların savaşların durması insanlığın barış içerisinde yaşaması için yaratıcı düşüncelerini sadece güzelden yana kullanmalarını istiyorum. Onun için bize düşen bir görev var. Bu görev de mutlaka yerine getirilmelidir. Birçok sanatçı dostum ve arkadaşımdan da bu konuda destek olmalarını ve bu konuda savaşların durdurulması, insanoğlunun güzellikler içerisinde yaşamasıyla ilgili bir döneme katkıda bulunmalarını rica ediyorum.

Ressam Adviye Bal:

Bu savaş İsrail ve Filistin arasında gerçekleşen bölgesel bir savaş olmasının çok ötesine geçti. Bu durumdan, geçen yüz yıl gibi bu yüzyılda da Dünya hakimiyetini devam ettirmek isteyen ABD büyük ölçüde sorumlu. Büyük Ortadoğu Projesi’nin uzantısı olan bu gelişmelerin yarattığı tehditlerden Türkiye’nin azade olduğunu söylemek mümkün değil. Hatta temel hedeflerden biri. Bu konudaki politikalarımızın bu gerçek çerçevesinde geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca savaş suçlarının bu kadar fütursuzca yapılıp normalleştirilmesini bütün varlığımla reddediyorum.

Ressam Prof. Aydın Ayan: İnsan durmadan sınav veriyor. İnsanlık hep kaybediyor. Geçmişte ve bugün siyasi ve ekonomik gücü ellerinde bulunduran sınıflar, inanç tekelini iki taraflı kesen kılıç gibi kullanan dini odaklar dur durak bilmiyor, sınır tanımadan hedeflediklerine ulaşmak için savaşıyor ve savaştırıyorlar. Bu sorun ne dünün, ne de bugünün sorunudur. Geçmişte vardı, bugün de var. Ne yazık ki yarın olmayacağına dair en ufak bir belirti de ufukta görünmüyor. Binlerce, on binlerce yıldır yaşananlar ne yazık ki bu konuda iyimser olmamızı engelliyor. Teknoloji gelişiyor, düş ve düşünce sınırlarımızı zorlayan yaratıcı, bir o kadar da şaşırtıcı buluşlar ortaya konuyor; bunun koşutunda uygarlığın da gelişeceği düşünülüyor ama bu büyük bir yanılsama olarak kalıyor.

Teknolojik gelişmelerde en büyük payı savaş sanayi kendi kapsama alanı içinde bulunduruyor. Savaşlar hiç bitmiyor, çeşitli gerekçelerle durmadan sürdürülüyor. Mazlum halklar, elinde silahı olmayan siviller; çocuk, kadın, sayrı, yaşlı ayrımı yapılmadan esir alınıyor ve öldürülüyor. Silah tutan el, silaha sahip olan güç, silahı para için kullanan savaş baronları hep daha çok diyor, hep daha fazlasını istiyor.

İnsan ve insanlık hep kaybediyor. “Savaşın felâketleri” hiç bitmiyor. “Aklın uyuyuşu canavarlar üretiyor”.
Müzikolog-Akademisyen Seyit Yöre: Bazı devletlerin din, ırk, toprak, petrol vb. gerekçelerle zayıf gördüğü halkları yok etmeye çalışması yüzyıllardır sürüyor. Bazılarına hâlâ şahit oluyoruz. Temelde ABD destekli Rusya-Ukrayna’nın devamında İsrail-Filistin savaşı çevre ülkeleri, genelde insanlığı maddi-manevi etkiliyor. Yeni dünya düzeni kurmak isteyenler hâlen eski tip savaşları yöntem olarak kullanıyor. Bir tür güç gösterisi. Bu savaşlar güçlünün zayıf gördüğünü yok edip kendi varlığını güçlendirme hedefi olarak görünüyor.

'KINAMAYI GEÇTİK LÂNET OKUYORUZ ABD ÜSLERİ KAPATILSIN’

Yüksek Ressam - Trakya Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Mehmet Enis Şensever: İsrail in saldırılarının 11 gününde Gazze imha ediliyor. El Ehli Baptist Hastanesi bombalandı. En az 500 ölü var. 18 Ekim 2023 itibariyle 3000 ölü 10 000 yaralı. Hamas’a karşı aslında Filistin halkı katledilmektedir. J. Biden’ın İsrail ziyareti ise tam bir rezalettir. ABD olmasa İsrail devleti olmazdı. Tek suçlu Amerika’dır. Dünya’nın başına bela olan bir Amerika Birleşik Devletleri var. Kimyasal silah kullanılıyor tehdidi ile Irak’ı işgal edip Saddam Hüseyin’i asan ABD, İsrail’in attığı Fosfor bombasına sessiz kalmaktadır. Uçak gemilerini bölgeye gönderen de ABD. Bizde de Kürt sorunu yok. ABD’nin dizayn ettiği Kürtçü bir hareket var. HDP/YSP vekilleri, Sezai Temelli her fırsatta ‘’vaad edilmiş topraklar üzerindeyiz’’ demektedir. Kürdistan yok Büyük İsrail Devleti var. CHP ve HDP/YSP tezkereye hayır derken İsrail devletine destek vermektedir. Lanet olsun faşist İsrail devletine. Lanet olsun dünyanın baş belası emperyalist Amerika Birleşik Devletleri’ne ve onun destekçilerine. Kınamayı geçtik lânet okuyoruz. Derhal Türkiye’deki ABD üsleri kapatılsın.