İsrail, Suriye’de düzen istemiyor, mümkünse Suriye’nin toprak bütünlüğünü de dağıtmak istiyor.

Bu isteklerini de saklamıyorlar.

Dünyaya sattıkları tez basit, Şam’daki İslamcı yönetim başarılı olur, ordusunu da kurarsa, İsrail için bir tehdit oluşabilir.

İsrail, amaçlarına ulaşmak için bu hafta iki önemli adım attı.

Birincisi 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan tepelerinde petrol aramaya başladı.

Petrol bulur ya da bulmazlar, bilmiyorum ama o sondaj çalışmasıyla Suriye’deki tüm gruplara bölgede kalıcı oldukları mesajını verdiler.

Ardından kimi Dürzi grupları yanlarına çektiler.

Yine Golan’da iş verdikleri, başka bölgelerde de güvenlik garantisi sağladıkları var.

İsrail’in Suriye stratejisi ülkenin güneyinde görünür durumda ama kuzeyde ne olduğuna iyi bakmak lazım.

YPG, Şam Yönetimi’yle imzaladığı mutabakattan cayma sinyalleri veriyor.

Suriye’deki Barzani Ailesi’ne yakın gruplar da bu konuda YPG üzerinde baskı kuruyorlar.

Hal böyle olunca gözler Irak’ın kuzeyine çevriliyor.

MOSSAD ile KDP içerisindeki kimi isimlerin ilişkileri bilinmeyen şeyler değil.

Kökeni geçmişe dayanan, Molla Mustafa Barzani zamanında MOSSAD’ın merkezinde ağırlanmasıyla güçlenmiş ilişkilerden söz ediyoruz.

Son 6 ayda KDP’ye yakın istihbarat sitesinde Öcalan’ın liderliğine dair tartışmaları, Kürtler arası liderlik mücadelesinin sonuçları diye düşünüyordum ama artık bundan fazlasının olduğunu düşünmek için sebeplerim var.

İsrail, tıpkı güçlü bir Suriye istemediği gibi terörsüz bir Türkiye de istemiyor.

Ankara bu hedefe yaklaştıkça da tüm etki ajanları devreye sokuluyor.

Geldiğimiz noktada mücadelenin en basit haliyle Öcalan-İsrail mücadelesine dönme ihtimali artık masada olan bir ihtimal.

Bu kavga sert bir kavga olacak, zira İsrail’in Gazze’de hastaneleri vurduğu dönemde Avrupa’daki PKK’ya bağlı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Tel Aviv’de İsrail’e destek açıklamaları yapıyorlardı.

Yani MOSSAD, Irak’ın kuzeyi kadar, PKK’nın Avrupa yapılanmasının da içine sızmış durumda.

Şimdi net tercihlerin yapılması gereken bir zaman geliyor.

Irak’ın kuzeyi, Suriye’nin kuzeyi, terör örgütünün Avrupa yapılanması yıllardır “Önder” dedikleri Öcalan’dan yana mı duracaklar, yoksa İsrail’den yana mı, birlikte yaşayıp göreceğiz...

Real Madrid Teknik Direktörü Ancelotti, Türkiye’nin tek harcı durumuna geldi.

Arda’ya verilmeyen forma sadece Fenerbahçelileri değil tüm takımların taraflarını rahatsız ediyor.

Siyasi görüş olarak 180 derece farklı noktada olan isimler, sadece Arda’ya haksızlık yapıldığı konusunda uzlaşabiliyorlar.

İsteyen buna sevinebilir ama ben kendi adıma çok üzülüyorum.

Bu ülkenin tek ortak noktası Arda konusunda hissettikleri olmamalı.

Beklenen Marmara depremi olduğunda birini enkaz altından çıkarmadan ya da birisinden yardım istemeden önce hangi partiye oy verdiğini sormayacağız değil mi?

Avrupa’nın vize çifte standardı, Almanya’nın ulusal güvenliğimizi riske atan örtülü ambargoları hepimizin hayatını zorlaştırıyor değil mi?

Tek harcımızın Ancelotti olması içimize sinmemeli.

Ortak paydalarımızı hatırlamak ve en azından bunların etrafında buluşmayı tekrar düşünmemiz lazım…

Real Madrid Teknik Direktörü Ancelotti, Türkiye’nin tek harcı durumuna geldi.

Arda’ya verilmeyen forma sadece Fenerbahçelileri değil tüm takımların taraflarını rahatsız ediyor.

Siyasi görüş olarak 180 derece farklı noktada olan isimler, sadece Arda’ya haksızlık yapıldığı konusunda uzlaşabiliyorlar.

İsteyen buna sevinebilir ama ben kendi adıma çok üzülüyorum.

Bu ülkenin tek ortak noktası Arda konusunda hissettikleri olmamalı.

Beklenen Marmara depremi olduğunda birini enkaz altından çıkarmadan ya da birisinden yardım istemeden önce hangi partiye oy verdiğini sormayacağız değil mi?

Avrupa’nın vize çifte standardı, Almanya’nın ulusal güvenliğimizi riske atan örtülü ambargoları hepimizin hayatını zorlaştırıyor değil mi?

Tek harcımızın Ancelotti olması içimize sinmemeli.

Ortak paydalarımızı hatırlamak ve en azından bunların etrafında buluşmayı tekrar düşünmemiz lazım…

Hayat pahalı ölüm bedava

Gazze’de bir olanlar var bir de olmayanlar.

Et, tavuk, balık yok mesela.

Un var, 25 kg’lık çuvalı 360 dolar.

Pirincin kilosu 11 dolar

Çekirdek yağı 17 dolar

Peynirin kilosu 22 dolar

Domates kilosu 8 dolar

Patatesin kilosu 14 dolar

Kabağın ve patlıcanın kilosu 10 dolar

Bamyanın kilosu 44 dolar

Fiyatlar bu ama çalışacak iş yok.

Yıkılmamış atölye, parçalanmamış makine tezgâhı yok.

Gıda dahil uluslararası yardımın gelmesine izin yok.

Gazze’de her şeyin bir fiyatı var, bedava olan tek şey ölüm.

Tıpkı 1945’te Nazilerin toplama kamplarında olduğu gibi...