CIA renkli darbeleri Ulusal Kanal'da
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, ABD’nin mazlum ülkelerde renkli devrimler yapabilmek için CIA kontrolünde büyük bir örgütlenme yarattığını söyledi.
ABD Kongresi’ne bağlı faaliyet yürüten Ulusal Demokrasi Vakfı’nın (NED) 90’dan fazla ülkede etkin olduğunu belirten Üsküplü, “NED, renkli devrimlerin arkasındaki organize örgütlerin yöneticilerini eğitiyor, yetiştiriyor. Başta Sırbistan merkezli Otpor örgütü olmak üzere dünyada çok sayıda kişiyi bu şekilde yetiştirdiler. NED’e bağlı Ulusal Demokrasi Enstitüsü’nün (NDI) Türkiye’de 1997’den beri ofisi var. Bu örgüt 5 Ağustos 2024’te Ankara’da Mansur Yavaş ve CHP’li ilçe belediye başkanlarıyla toplantı yaptı.” ifadelerini kullandı.
Önceki akşam Ulusal Tanal Özel Yayını’nda “Renkli devrimler” konusu konuşuldu. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ainur Nogayeva, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Caner Karavit, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü ve Aydınlık yazarı Ali Rıza Taşdelen’in konuk olduğu yayında renkli devrimlerin arkasındaki ABD etkisi, dünyada meydana gelen renkli devrimler ve sonuçları, Türkiye’deki renkli devrim tehlikesi masaya yatırıldı. Programı gazetemizin editörlerinden Kaan Aslan sundu.
ABD’nin tek kutuplu dünya hedefiyle, 1980’lerden beri renkli devrimler için büyük yatırımlar yaptığını aktaran Serdar Üsküplü, ABD devletinin renkli devrimleri nasıl örgütlediği şemalarla ve ABD devlet raporlarıyla açıkladı.
Üsküplü, konuşmasında yapılanmayı şu vurgularla anlattı:
ÖRGÜTLENME ŞEMASI“Renkli devrim diye tanıtılan önümüze kadife devrim, gül devrimi gibi isimlendirilen hareketler birer devrim değil, karşı devrimdir. Kendiliğinden hareketler değil, kitlelerin kendiliğinden ayağa kalkması diye bir şey söz konusu değil. Yıllarca örgütlenen bir yapı bu.
“ABD, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra tek kutuplu dünya için mücadeleye girişti. ABD’nin önündeki en büyük engel milli devletlerdi. Milli devletler, Amerikan hegemonyasına ordularıyla, gümrükleriyle, kanunlarıyla direndi. Sovyetlerin dağılmasından sonra milli devletler hedef alınmaya başlandı.
“Renkli devrim denilen karşı devrimlerin tamamı milli devletleri yıkmak, Amerikan yandaşı hükümetleri oturtmak için yapıldı. Bu eylemleri doğrudan CIA yönetti.
“1954 Guatemala-Paraguay darbeleri, 1964 Brezilya, 1966 Arjantin, 12 Mart 1971 Türkiye, ardından Uruguay, Bolivya, Şili darbeleri, son olarak da 12 Eylül 1980, Türkiye darbesi CIA tarafından tertiplenen darbelerdi. Bunların arkasında ABD’nin olduğu biliniyordu. Bu bütün dünyada ABD karşıtı büyük antiemperyalist tepkilere yol açtı.
“1980’lerin başında Ronald Reagan’ın iktidara gelmesiyle ABD yeni bir strateji ortaya koydu. 1982’deki ‘Demokrasi Projesi’ (Project Democracy) ile yıllardır CIA tarafından gizli ve örtülü olarak yapılan eylemler, artık aleni olarak demokrasiyi geliştirme adı altında yapılacaktı.
DEVLET DIŞI ÖRGÜT“22 Kasım 1983'te ABD Kongresi, Ulusal Demokrasi Vakfı’nı (NED) bir yasayla kurdu. Yasada NED’in amaçları sıralanıyor ve kongre ödenekleri, hükümetin mali denetimi ve Kongre'ye ve Başkan'a rapor verme gerekliliği açıkça belirtiliyordu. Yani NED hükümet dışı bir kuruluş değil, Amerikan Devleti’nin resmi bir kurumudur. Günümüzde ABD kongresinden yıllık 315 milyon dolar ödenek almaktadır. Hangi ülkelerde nasıl faaliyet yapacağı Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından belirlenir, hedef ülkedeki faaliyetleri de o ülkedeki Amerikan Büyükelçiliği’nin yönetimine ve kontrolüne tabidir.
İKİNCİ CIA“Çin Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta yayınladığı raporda NED’i CIA’nın gizli operasyonlarının uygulayıcısı olarak nitelendirdi. Raporda NED’in faaliyetleri ‘Dünya çapında yıkım, sızma ve sabotaj faaliyetlerinde ABD hükümetinin ‘beyaz eldivenleri’ gibi hareket ediyor.’ şeklinde özetlendi.
“NED bugün itibariyle 90'dan fazla ülkede faaliyet yapıyor.
“1989’da Polonya’da Lech Walesa önderliğindeki karşı devrimi örgütleyen ve finanse eden, 1989’da Tiananmen meydanı olaylarında parmağı olan NED’dir. Çin Devleti olayların sonucunda NED’in Çin’deki faaliyetlerini yasakladı. 2000’de Sırbistan’daki Kadife Devrim’inde OTPOR örgütünü örgütleyen ve destekleyen, 2003’te Gürcistan’da meydana gelen Gül devrimi, 2004’te Ukrayna’daki Turuncu Devrim, 2011’de Arap Baharı, 2013-14’de Ukrayna’daki Maidan Devrimi, 2019’daki Hong Kong eylemlerinin arkasında NED var.
BÖLÜCÜ UYGURLARA 8,5 MİLYON DOLAR“NED sadece 2019 yılında Hong Kong eylemlerini örgütleyen STK’lara resmi olarak 653 bin USD yardım gönderdi. Ayrıca bölücü Uygur örgütlerine 2004-2023 yılları arasında 8,5 milyon USD yardım yaptı.
‘BITCOIN’LE PARA AKTARILMALI’“Emperyalizmin renkli devrimleri finanse etmek için kullandığı yüzlerce vakıf ve dernek bulunuyor. En önemlilerinden biri olan Soros Vakfı’nın yıllık bütçesi 1,2 milyar dolar.
“Son yıllarda milli devletlerin yabancı kaynaklardan gelen paraları denetlemesi sonucu yasa dışı yollardan para aktarımının kullanıldığını görüyoruz. NED’in yayın organı Demokrasi Dergisi’nde (Journal of Democracy) Nisan 2024’te yayınlanan bir makalede, emperyalist devletlerin işbirlikçi örgütlere para aktarmak için Bitcoin’i kullanması gerektiği anlatıyordu.
NED’İN ÖRGÜTSEL YAPISI“NED sendikaları ve işçi örgütlerini kontrol etmek üzere ‘Solidarity’ yani ‘dayanışma’ kısa adıyla bilinen Amerikan Uluslararası Emek Dayanışma Merkezi’ni kurdu. Bu merkez, Polonya’daki karşı devrimin örgütlenmesinde görev yaptı. Uluslararası Özel Girişim Merkezi ‘CİPE’ isimli işveren örgütlerini yönlendirmek üzere çalışan bir örgüt bulunuyor.
“NED yasası gereği iki partili bir yapı. Hem Demokrat Parti’ye hem de Cumhuriyetçi partiye bağlı kurumları var. Cumhuriyetçi Parti'ye bağlı Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü (IRI) isimli dünyadaki liberal partileri yönlendirmek üzere çalışan bir kuruluş ve Demokrat Parti’ye bağlı Ulusal Demokratik Enstitüsü (NDI) isimli hedef ülkelerdeki sosyal demokrat partileri yönetmek, örgütlemek, eğitmek ve Amerikan çıkarları doğrultusunda kullanmak için görev yapan bir kuruluş bulunuyor.
TÜRKİYE’YE AKTARILAN FONLAR“NDI 2021 raporuna göre Türkiye’de ‘yerel hükümet yetkililerine ve sivil toplum aktivistlerine ‘işbirliği yapmaları amacıyla’ 720 bin dolar para aktardı. Paranın hangi derneklere veya şahıslara aktarıldığı ise gizlendi. Fon aktaran sadece NDI değil, AB tarafından fonlanan Sivil Toplum Geliştirme Derneği’nin hazırladığı STK’lar için Fon Rehberine göre Türkiye’de STK’ların fon alabilecekleri 149 ayrı vakıf ve kurum bulunuyor. Sadece STGD 228 ayrı STK’ya 4,8 milyon Euro yardım dağıttı.
MANSUR YAVAŞ’IN NDI TOPLANTISI“5 Ağustos 2024'te Ankara Büyükşehir Belediyesi NDI desteğiyle ‘Yeni Dönem Başkanlar Buluşması’ yaptı. Toplantıda Mansur Yavaş, CHP’li İlçe Belediye Başkanları, NDI Türkiye ofisi başkanı ve yöneticileri, Ankara Büyükşehir Belediyesi bürokratları yer aldılar. Başkentin belediye başkanının CIA örgütüyle yaptığı bu toplantıya Aydınlık, Ulusal Kanal, Vatan Partisi ve az sayıda yurtsever aydın dışında hiç kimse ses çıkarmadı.
“Amerika’nın yerel yönetimler üzerinden renkli karşıdevrim çalışmalarını CHP Belediyeleri üzerine yoğunlaştırdığını görüyoruz.
“NDI Türkiye ofisinin resmi ortaklarından olarak duyurduğu ‘Gençlik Örgütleri Forumu’ 16 Ağustos 2024’te Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Antalya Gençlik Stratejileri Toplantısı’na, 15 Ağustos’ta da Nilüfer Belediyesi’nin Gençlik Atölyesi’ne katılmıştı.
TÜRKİYE’DE RENKLİ DEVRİM TEHDİDİÖzellikle son seçimlerde PKK'nın partisi olan DEM Parti, Güneydoğu illerimizde önemli belediyeleri ele geçirdi. Büyükşehir belediyelerinin de önemli bir kısmı Atlantik sistemine bağlı CHP’nin elinde. DEM Parti’nin elindeki belediyeler önümüzdeki dönemde renkli karşıdevrim tehdidinin coğrafyasını gösteriyor.
Van’daki yakma yıkma eylemleri, Diyarbakır, Tunceli ve diğer bazı illerdeki girişimler, 1 Mayıs’ı bahane ederek İstanbul’da kurulan barikatlar başarısız denemelerdir.
“Türkiye, 2014’ten beri Atlantik sisteminden ayrılıyor ve Asya’ya yöneliyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde renkli karşıdevrimlerin hedefi olabilir.
DEVLET ZAAFİYETİ“NDI’nın Türkiye ofisi 1997’den beri Ankara’da faaliyet gösteriyor. Amerikan emperyalizminden akan rüşvetler, on yıllardır Türkiye’deki işbirlikçiler tarafından kullanılıyor.
“Kendi yayınladıkları ortaklar listelerinde LGBT dernekleri, mor kadın dernekleri, sözde şehir dernekleri ve ekonomik zorluklarla mücadele derneklerine uzanan binlerce örgütü kapsayan çok büyük bir örgütlenme görüyoruz.
“Devlet ve hükümet bu dernekleri kapatmayarak, emperyalistlerin Türkiye’ye fonlar adı altında rüşvet dağıtmasına izin vererek, emperyalist devletlerin siyasi partilerle, belediyelerle, üniversitelerle, derneklerle toplantılar yapmasına izin vererek büyük bir zaafiyet gösteriyor.
“Karşıdevrimlerde, her devrimde olduğu gibi son sözü her zaman silah söyler. Siyasette son söz her zaman silahındır. Türkiye'yi kuşatan Amerikan güçleri, Yunanistan'dan, güneyimizden, kuzeyimizden, Ukrayna'dan Türkiye'ye yönelen namlular, bu karşı devrimin silahlı gücüdür.
“Yani Türkiye'de girişilecek olan bir karşı devrimin silahlı gücü etrafımızdaki Amerikan üsleridir. Türkiye'ye yönelen bir askeri tehdit var dış cephedeki savaş her zaman iç cephedeki savaşla birleşmiştir.
“Türkiye'de yönelen canlı bir tehdit varken PKK'nın partisi meclistedir, PKK'nın partisi Güneydoğu bölgemizdeki belediyelerde yönetimdedir.
“Yarın Amerika Türkiye'ye karşı silah kullanma, Türkiye ile bir savaş yapma kararı alacak olursa Türkiye'deki bu etki ajanların hangi tarafta duracağını da biliyoruz.
CIA ÖRGÜTLENMESİNE KARŞI UYARI“Hükümetin CIA’nın Türkiye’deki örgütlenmesine karşı derhal harekete geçmesi gerekir.
“Birincisi, Türkiye'deki bu emperyalist kuruluşlardan yardım alan yapılara asla izin verilmemeli. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak emperyalistlerden para almak yasaklanmalı.
“İkincisi, emperyalist uzantılı NED, NDI, IRI, Alman devlet vakıfları ve benzeri örgütlerin Türkiye ofisleri derhal kapatılmalı ve Türkiye’de yabancı devletlerin etki ajanlığı yapması yasaklanmalı.”
‘RENKLİ DEVRİMLERİN İYİ TARAFI YOK’Prof. Dr. Hasan Ünal, renkli devrimlerin Avrasya ülkelerini hedef aldığını, demokrasi ve insan hakları yanlısı gibi görünüp aslında darbelere ve hükûmet (rejim) değişikliğine neden olduğu vurgusunu yaptı. Ünal, “Renkli devrimler, ABD dış politikasının ayrılmaz bir parçası. Eskiden silahlı darbeler olurdu. Bu daha sonra silahsız, kansız renkli devrimlere döndü. Şimdi de suikastlar dönemi başladı. Eğer bir yerde renkli devrim varsa orada iyi bir şey yoktur.” İfadelerini kullandı.
Ainur Nogayeva, renkli devrim kavramının ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:
“Renkli devrimler kavramının fikir babası Amerikalı akademisyen Gene Sharp. Sharp, renkli devrimleri özgürlüğü savunmanın pratik bir yolu olarak tanımlıyor. Bunu makalelerinde, kitaplarında ayrıntılı anlatıyor. Sharp’ın kitabı dünyada büyük yankı buluyor, otuz dile çevriliyor ve renkli devrimcilerin baş ucu kitabı haline geliyor. Sharp, bu çalışmaları nedeniyle 3 kere Nobel Barış Ödülüne de aday gösterildi.”
‘MACRON VARKEN RENKLİ DEVRİM OLMAZ’Ali Rıza Taşdelen de Avrupa’daki kitlesel eylemleri değerlendirdi. İngiltere ve Fransa’daki halk ayaklanmalarının renkli devrim olmadığına dikkat çeken Taşdelen, “Fransa’daki sarı yelekliler eylemlerinde ben de bulundum. Bunlar renkli devrim yani ABD destekli ayaklanmalar değildi. Çünkü bu kadar kitlesel büyük eylemler, bir merkez tarafından düğmeye basılarak başlatılamaz. Fransa tarihi açısından önemli eylemler oldu bunlar. Fransa’da Macron iktidarda kaldığı sürece renkli devrim olmaz. Çünkü Macron zaten ABD yanlısı.” dedi.
Caner Karavit de Yugoslavya dağıldıktan sonra Kovova’da yaptığı gözlemleri şöyle aktardı:
“2000'lerin başında Kosova'ya gittim. Orada Türk Koleji vardı. Müdürüyle haftada 20 saat İngilizce dersi verdiklerini öğrendim. Sebebini de ‘ileride yönetici olacak öğrenciler yetiştiriyoruz’ şeklinde açıkladılar. Yani daha o yıllarda Türkiye’ye yönelik hedefin ne olduğu belliydi.”