Gökçeada ve Bozcaada’yı ilhak konferansı

Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Büyük Helen Vakfı tarafından skandal bir etkinlik düzenlendi. “İmbros (Gökçeada) ve Tenedos (Bozcaada): Nostos (Keder) ve Prospect (Umut)” adlı etkinliğe, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, Fener  Rum patriği  Bartholomeos , Yunan Başpiskopos İeronimos, Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Kyrillos Sykıs ve ilgili dernek yöneticileri katıldı.

 

Konferansta Fatih Kaymakamlığına bağlı başpapaz Bartholomeos, Lozan Anlaşması’na aykırı şekilde bir kez daha “Ekümenik Patrik” olarak takdim edildi.

Açılış konuşmasını yapan Bartholomeos, sözlerine “Pan-Imbrian Konferansımızı düzenlemenin büyük armağanı için bilgelik ve sevgi tanrısına şükranlarımızı sunuyoruz.” ifadeleriyle başladı.

Barhholomeos, konferansın ana temasının Gökçeada ve Bozcaada, dolayısıyla “Nostos ve Prospect” olduğunu söyledi. Nostos, Yunancada “doyurulamamış dönüş arzusundan kaynaklanan bir keder” anlamına geliyor. Prospect ise “ihtimal, umut, beklenti” şeklinde çevrilebilir. Dolayısıyla Bartholomeos, konferansın amacının, Gökçeada ve Bozcaada’yı ilhak olasılığının görüşülmesi olduğunu ilan ediyor.

Şöyle devam ediyor Rum Patrik:

“İmbros'un (Gökçeada) uzun tarihinin en karanlık yılı olan 1964'ten başlayalım. Bu yıl Gökçeada'da, amansız bir ‘Tasfiye Programı’ uygulanmaya başlandı. Tüm sektörlerde, ekonomik hayatta, eğitimde, kültürde, ahlâk ve geleneklerde, nüfus bileşiminde, gündelik yaşamda felaket niteliğinde bir çalkantı yaşandı. Okulların kapatılması, adaya ordunun yerleştirilmesi, ekilebilir arazilere ve zeytinliklere el konulması ve daha anlatılmayan zorluklar, trajik sonuçlar doğurdu. Gökçeada ve Bozcaada boşaldı. Gerçek sakinler; Yunanistan, Avustralya, Batı Avrupa, Amerika ve Güney Afrika'da mülteci oldu. Evlerini, mülklerini, tapınaklarını, şapellerini ve atalarının mezarlarını terk eden kardeşlerimiz gözlerimizin önünde bilinmeyene doğru yürüyorlardı. İnsan için hayattaki en büyük acılardan biri vatanını kaybetmek ve kendisini nelerin beklediğini bilememektir.”

UMUDU TÜRK-YUNAN YAKINLAŞMASI

Konuşmasında Gökçeada ve Bozcaada’nın geleceği hakkında bir perspektif de sunan Bartholomes, gördüğü ana faktörlerin başına Türk-Yunan ilişkilerini yazdı. Türkiye’nin bu iki adada terör ortamı yarattığını, köylerin boşaltılıp Rumları tutukladığını, yağma, şiddet ve cinayetler yaşandığını ileri süren Bartholomes, şimdilerde ise gelişmekte olan Türk-Yunan yakınlaşmasından ada için de olumlu bir beklenti yarattığını söyledi.

Fener Rum Patriği, adaya geri dönüş yapacak olan Gökçeadalı mültecilerin adada yaşayan Rum-Yunan halkının desteğini alacağını, iş insanlarının adaya daha fazla yatırım yapması gerektiğini, diğer ülkelerdeki derneklerin çalışmalarını önemsediğini, gençlerin de Gökçeada’yla ilgili öne çıkmasını istediğini söyledi. Bartholomeos, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Konferansımızda, iki adamızdaki homojenliğin sağlanabilmesi için dış koşullar ve ekonomik koşullar gerçekçi bir şekilde tartışılacaktır. Gökçeada'ya yerleşecek göçmenlerin, halihazırda orada bulunanlarla birlikte, Gökçeada'nın diğer sakinleri için model olacak bir topluluğu temsil etmesini umabilir miyiz? Burayı sevecekler mi yoksa esas olarak hayatta kalmak için mi mücadele edecekler? Burayı güzelleştirecekler mi, yoksa ada ortamının kutsallığına ve güzelliğine kayıtsız mı kalacaklar? Hakikat bir yer değil bir yoldur. Bir yaşam biçimi olarak, bir değerler hiyerarşisi olarak Gökçeada'nın, adaya yerleştiğimizde yeşerebilmesi için kalbimizin derinliklerinde yer alması gerekir. Hakikatin unutulup gitmesi mümkün değildir. İsa'nın şu sözlerine göre gerçek şeylerin son kullanma tarihi yoktur: Gök ve yer geçip gidiyor, ama benim sözlerim kalacak.”

İHBARDA BULUNUYORUM!

Konuya ilişkin daha önce Ezber Bozan TV adlı Youtube kanalında konuşan Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, “Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve savcılıklara ihbarda bulunuyorum.” demişti. “Dikkat Gökçeada büyük tehlike altında!” diyen Amiral Yaycı, şu uyarılarda bulunmuştu:

“Helen Vakfı tarafından düzenlenecek bu konferans, Fener Kilisesi Başpapazı’nın yani Bartolomeos'un himayesinde yapılacak. Himaye eden Türkiye Cumhuriyeti'nde, Fatih Kaymakamlığına bağlı bir adam. Ve konferansın ismi Pan-İmroz Konferansı, yani Gökçeada’nın Birleşmesi Konferansı. İmroz, Gökçeada'nın Yunanca adı. Ve bu adam Gökçeadalı Rumları, Rum kökenli vatandaşlarımızı Atina'da yapılacak olan konferansa katılmak için çağrı yaptı. Konferansın Yunanca ilanında Gökçeada ve Bozcada var. Bu konferans her iki ada için yapıldı. Bozcaada, Gökçeada'nın bir parçası sayılıyor.

“Gökçeada’da çok büyük bir oyun oynanıyor. Bir tane mağaraya giriyorlar burada mum yakılmış burası kilise diyorlar. Bir kişi trafik kazasından öldüyse onun öldüğü yere eskiden bir tane haç dikilirmiş. Küçük kulübe gibi bir yere kilise diyorlar. Şu anda dünya kültür mirası olarak Gökçeada’nın her yerini kilise yapmaya çalışıyorlar.

“Gökçeada’nın nüfusu 10 bin 700. Bunlardan sade 700’ü Rum kökenli. Ama adadaki arazilerin yüzde doksanı bu 700 kişide. Ve bizim Türkler Batı Trakya’da alım satım yapamazken, bunlarda bir serbestlik var. Dolayısıyla Türkiye’nin uyanması lazım. Bu demografik değişime izin verilmemesine, dışarıdan adam getirilmemesine, ada ekonomisinin Yunan kontrolüne geçmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Kültürel ve tarihi mirasımıza sahip çıkılması gerekiyor.”

‘ERDOĞAN TALİMAT VERDİ’

Bartholomeos, Atina’daki bir demecinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’na Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması yönünde talimat verdiğini ileri sürdü.

Atina Haber Ajansı’na konuşan Bartholomeos, “Ruhban Okulu’nun yeniden faaliyete geçmesi ile ilgili gayretler hızla ilerliyor. Türkiye Eğitim Bakanı, okulumuzu ziyaret etti ve orada yetkili başrahip ile görüştü. Daha sonra, başrahip okuldan bir heyet ile birlikte Ankara’ya giderek temas ve diyaloğu sürdürdü. Önümüzdeki hafta ise Patrikhane’den kalabalık bir heyet başkente giderek teknik detayları görüşecek. Okulumuzun yeniden faaliyet göstermesi hedefimize kısa sürede ulaşacağımıza dair son derece iyimserim. Eğitim Bakanlığı yetkililerine emir yukarıdan, Sayın Başkan Tayyip Erdoğan’dan verildi. Okulumuzun yeniden faaliyete geçmesi eşiğinde bulunduğumuza artık eminiz.” dedi.

Heybeliada Ruhban Okulu, 1844 yılında din adamı yetiştirmek amacıyla kurulmuş ancak Fener Rum Patrikhanesi’nin devlet denetimine girmeye karşı çıkması üzerine 1971’de kapatılmıştı.