‘PKK'NIN TARİHİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİ TARİHİDİR'

AKİT TV'de yayınlanan Kırmızı Masa programının sunucusu, Aydınlık’ın ‘PKK'yı mit kurdu’ başlıklı sayısını sordu. Perinçek ‘Evet doğru. PKK'yı mit kurdu. Böcek yiyen böcekler teorisi ile kurdu.’ diyerek şunları söyledi:

“Güneydoğu bölgesindeki devrimci örgütleri bitirmek için, o örgütlere karşı silah, şiddet kullanacak bir örgüt kurdu. PKK tarihini bir inceleyin. Güneydoğu'da bizim partimizin 5 liderini öldürdü. Bizim Gaziantep başkanımızı öldürdü, Kahramanmaraş başkanımızı öldürdü, Pazarcık İlçe Başkanımızı öldürdü. Bunun adı böcek yiyen böcek teorisi. Yani ben bir böcek bulurum, o böceği ormana bırakırım, ormanda o böcek birtakım böcekleri yer. Bakın 80'e kadarki tarihine PKK'nın o bölgede tamamen oradaki sol örgütleri hedefi almıştır. En başta da benim önderlik ettiğim partiyi hedef almıştır.”

Kırmızı Masa sunucusu sosyal medyada gündeme gelen “Doğu Perinçek, Ankara siyasalda asistandı. Mahir Çayan'ın ölüm yıl dönümünde yasa dışı bir bildiri yazıp Öcalan'a dağıtması için o verdi. Öcalan bildiriyi dağıtırken Perinçek Öcalan'ı ihbar etti. Öcalan yakalanıp tutuklandı.” iddiasını sordu.

Doğu Perinçek bu soruya ‘Ben Ankara siyasalda hiç asistan olmadım. Ankara siyasalı da bitirmedim, asistan da olmadım’ diyerek ilk yalanı ortaya çıkardı.

Ardından ikinci ifadenin de yalan olduğunu söyleyen Doğu Perinçek iddia edilen dönemde Beşparmak dağlarında olduğunu söyleyerek bu iddiaların asılsızlığını vurguladı.

Perinçek şunları söyledi:

“Mahir Çayan'ın ölüm yıl dönümünde yasa dışı bir bildiri yazıp Öcalan'a dağıtması için o verdi. Ben o sırada aranıyorum, Söke dağlarındayım. Burada şu doğru, bizim 12 Mart cuntasına karşı bildirilerimizi dağıtanlardan biri Abdullah Öcalan doğru. Ama o zaman Abdullah Öcalan, sol içerisinde dolaşan ve bizim partimize de yaklaşan bir adam. O bildiri dağıtırken yakalandı ve hapse atıldı orası doğru.

“Şu doğru, o tarihte bizim 12 Eylül cuntasına karşı bizim partimiz gazeteler çıkartıyor, bildiriler çıkartıyor, onu dağıtanlardan biri Öcalan orası doğru. 12 Mart'ta bizim partimiz o zaman baskı altındayız. Bildiriler çıkardık, cuntaya karşı o bildirileri dağıtırken Abdullah Öcalan yakalandı. Tamam ama Doğu Perinçek ihbar etti demek komik. Ben kendi arkadaşımı mı ihbar edeceğim. O zaman tanımıyoruz ki onları.”

Milliyet gazetesinde yer alan ‘Mumcu’nun Tuğ’dan istemi’ adlı haberi hatırlatıldı. Sunucu, “Uğur Mumcu öldürüldüğünde Baki Tuğ diyor ki aslında Uğur Mumcu bana son dönemde APO ve PKK ile ilgili geniş bir araştırma yaptığını, bu araştırmanın sonucunda elindeki bulguların APO'nun MİT’le bağlantısı olduğunu söylemiş bu konuda benimle görüşme talebinde bulunmuş bir bilgi istemişti. O zaman çünkü Cumhuriyet savcıymış Baki Tuğ.” yazan haberi okudu.

Perinçek, “Uğur Mumcu benim de arkadaşımdır, onunla da sık sık görüşüyordum. Sık sık bu evinde buluşuyorduk. O zamanki Uğur Mumcu'nun yazılarını bakın, Aydınlık’tan hepsi alıntılar şeklindedir. Tıpkı bizim gibi Abdullah Öcalan'ın MİT tarafından ele geçirildiğini 74 sonrasında ve serbest bırakıldığını Uğur Mumcu da saptadı.” dedi.

Perinçek şunları kaydetti:

“Şimdi Abdullah Öcalan bildiri dağıtmaktan yakalanıyor değil mi? O bildiriyi dağıtanların hepsi 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis yattı. Ama Abdullah Öcalan serbest bırakıldı. Niye? Baki Tuğ tarafından. Niye? Çünkü MİT'in kontrolüne girmişti, avuçlarına geçmişti. Avuçlarına geçtiği için onu serbest bırakıp araziye saldılar. PKK'nın kurulmasını MİT böyle sağladı. Bunların içinde bir tek Abdullah Öcalan daha yargılama başlamadan Baki Tuğ tarafından serbest bırakıldı.”

‘Doğu Perinçek ve Öcalan görüşmeleri’ni soran sunucu “Öcalan'a MİT'le irtibatı hiç konuştunuz mu?” dedi.

Perinçek, “Tabii tabii onlarla övünüyor. PKK MİT'le Suriye İstihbaratı'yla veya CIA'yla falan ilişkilerinden gocunmaz. Buralarda son derece açıktır ve başarıya böyle gideceği kanaatindedir.” dedi.

‘PKK'nın tarihi istihbarat örgütleriyle ilişki tarihidir.’ diyen Perinçek şöyle devam etti:

“Önce MİT'in kontrolünde. Sonra kurtuldu gitti Suriye'ye, Suriye istihbaratının kontrolüne geçti. Ondan sonra Irak'ın kuzeyindeki Amerika geldikten sonra, Irak'ı işgal ettikten sonra Irak'ın kuzeyindeki PKK, CIA ile iş birliği yapmaya başladı. İki başlı bir PKK doğdu. Suriye'de Suriye istihbaratı ile ilişkide olan Abdullah Öcalan, Irak'ın kuzeyinde CIA ile ilişkide olan diğer PKK.

“Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye verdiler ve Suriye'nin Abdullah Öcalan üzerindeki denetimini yok ettiler. Ondan sonra geldi İmralı'ya, İmralı'da Abdullah Öcalan ne oldu? Gelirken helikopterde ne dedi? Size her konuda hizmet etmeye hazırım dedi. Ondan sonra İmralı'da Albay Atilla Uğur, bizim Genel Başkan Yardımcımız oldu daha sonra, onunla görüşmeler yaptı ve onu biz Aydınlık Gazetesi'nde ve Ulusal Kanal’da yayınladık. Orada da Atilla Uğur'a şunu söyledi ‘Ben Türk devletinin emrindeyim ne istiyorsanız yapmaya hazırım’ dedi. Şimdi böyle konumda olan bir Abdullah Öcalan'ı meclis kürsüsüne falan getirmeye gerek yok. MİT gider Abdullah Öcalan’a der ki ‘Derhal çıkıyorsun silahları bırakıyorsunuz diyeceksin’ der. Ama meclis kürsüne çıkarttığınız zaman MHP'yi ve AK Parti'yi mahvedersiniz.”