Adin işçilerinin İşe İade Davası 2024'e ertelendi

Adin Oto Donanım’da sendikaya üye oldukları gerekçesiyle iş akitlerine son verilen işçilerin işe iade davası 12 Ocak 2024’e ertelendi. Hak İş’e bağlı Özçelik İş Sendikası işyeri Temsilcisi Zeynep Tanrıverdi Karakurt, duruşma sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, İşverenin, çalışanların çoğunu arka odada sorguya çekip zorla e-devlet şifrelerini aldığını iddia etti.

 Adin Oto Donanım’da sendikaya üye oldukları gerekçesiyle iş akitlerine son verilen işçilerin işe iade davası 12 Ocak 2024’e ertelendi. Adin Oto Donanım’da sendikaya üye oldukları gerekçesiyle iş akitlerine son verilen işçilerin işe iade davası 12 Ocak 2024’e ertelendi. Bandırma O.S.B.’de bulunan Adin Oto Donanım’da Hak İş’e bağlı Özçelik İş Sendikasına üye oldukları gerekçesiyle iş akitlerine son verilen işçilerin işe iade davalarına Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edildi. Ceza davası ve işe iade davası açan işçiler ceza davasını kazandı. Gönen Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ceza mahkemesinde fabrikada işçilere baskı yapan 8 kişi hakkında “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” suçunu işledikleri için ceza verildi. Verilen cezaya yapılan itiraz üzerine dosya istinaf mahkemesinde. İşe iade ile ilgili Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada ise hakim, patronun işten atma ile ilgili ‘performans düşüklüğü” bahanesine rağmen  işe iade kararı verdi. Ancak patron dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Bursa Bölge İdare Mahkemesi 9’uncu Hukuk Dairesi, dosyada eksik evrak olduğu gerekçesi ile dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi.

Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden görülen duruşmada ceza davasının sonucunun beklenip beklenmemesi gerektiği tartışıldı. İşçilerin avukatları sendikal faaliyetin engellenmiş olmasının çok açık olduğu ve sürecin uzamasının alacakları paranın değerinin düşeceği için işçiler aleyhine sonuç doğuracağını belirterek istinafta olan ceza dosyasının bekletici mesele olmaması gerektiğini ifade etti. Hakim ise, ceza davasında verilen cezaların istinaf mahkemesinde kesinleşmesi üzerine karar verebileceğini belirterek duruşmayı 12 Ocak tarihine erteledi.

Hak İş’e bağlı Özçelik İş Sendikası işyeri Temsilcisi Zeynep Tanrıverdi Karakurt, duruşma sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bizler bu yola insanca yaşamak için çıktık. Adin Oto Donanım’da çalışma şartları bizleri zorluyordu. Biz bu fabrikaya açılışından son çalıştığımız güne kadar çok emek verdik. Fabrika ilk açıldığında 40 kişi ile bu yola başladık ve daha sonraki günlerde işveren ile el ele verip binlerce insanın evine ekmek götürdüğü umut kapısı haline getirdik ve büyük bir iş sahası haline getirdik. İşverenle karşı karşıya geldiğimizde işin boyutu değişti. Bizleri zorla gece gündüz demeden aylarca tatil yapmadan zorla çalıştırdılar. Hatta işveren hamile olan bayan arkadaşlarımızı dahi zorla mesaiye bıraktı. Devletin işçiye tanıdığı çoğu haklardan geri bırakıldık. Haklarımızı alamadık. Çalışırken bizlere psikolojik baskı uygulayarak “patlıcan tarlasından geldiniz sandalyeler sizden daha değerli” gibi ağır ithamlara maruz bırakıldık.” diye konuştu.

Karakurt iddia etti: “işveren arka odada sorguya çekti”

“zorla e-devlet şifrelerini aldı”

Çalışma koşullarına ve ithamlara karşı güçlerinin yetmemesi üzerine işçiler olarak Özçelik Sendikası ile yola devam etme kararı aldıklarını söyleyen Karakurt, “Sonunda Anayasal hakkımız olan sendikalaşma hareketini başlattık. Her şey bundan sonra başladı.” dedi. 

İşverenin, çalışanların çoğunu arka odada sorguya çekip zorla e-devlet şifrelerini aldığını iddia eden Karakurt, açıklamasının devamında şunları söyledi; 

“İşveren, çoğu çalışanların zorla e-devlet şifrelerini alarak sendikaya üye olup olmadıklarını araştırdı. Çoğu arkadaşımızı bu şekilde günlerce arka odalarda sorguya çekerek psikolojik baskı yaparak “işten atarız” diyerek tehdit ettiler. e-devlet şifresini vermeyenleri işyerinden ücretsiz izine ayırdılar. O dönemde, yaşadığımız pandemi döneminde devletimiz işçilerin hakkını gözeterek işten çıkarma yasağı getirdiği için Adin Oto Donanım sendikaya  üye olanları işten çıkaramadı. Daha sonra pandemi dönemi bitince devletimizin koyduğu yasak bitince bizleri kıdem ve ihbar tazminatlı işten attılar. Bizler işten çıkarılıncaya kadar Özçelik İş Sendikası her zaman yanımızda durdu. Bu davamızda hep bizi desteklediler. Ancak işten çıkarıldıktan sonra bir daha sendika yanımızda olmadı. Bizi arayıp sormadı. Bizimle hiç ilgilenmediler.

Sendikalı oldukları gerekçesiyle iş akitlerine son verilen 3 işçinin davaları sonuçlandı ve paralarını aldılar. Aynı dava aynı konu bizlerin dosyaları eksik evrak nedeniyle İstinaf’tan geri geldi. Davayı kazananlarla aynı konu olan davamız, onlar kazanırken bizimki eksik evrak gerekçesiyle geri dönmesi akıllarda soru işareti bırakmıyor mu? Baskı ve kapalı odalar içinde bizi tehditlere maruz bırakan ve e-devlet şifrelerimizi isteyen tüm işveren, işveren vekilleri, işveren yöneticileri adalet karşısında sorgulanacak ve cezasını çekecek. Biz bu davamızın arkasında ve kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

Sendikaya üye olmanın anayasal bir hak olduğunu ifade eden Bandırma Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Recep Gökdeniz “Hiç kimse neden sendikaya üye olsun diye soramaz bile. Ama işveren işçileri sorgu odasında sorguluyor, e-devlet şifresini isteyebiliyor. Bunun anayasaya koyan yasa yapıcılar işverene dönüp ‘Sen ne yapıyorsun?’ diye sormuyor bile. Bu süreçte 2,5 yıldır Adin işçisi hukukun kimleri koruduğunu gördüler. Biz Bandırma sendikaları, siyasi partileri ve demokratik kitle örgütleri olarak 2,5 yıldır olduğu gibi Adin işçilerinin yanındayız. İşçiler ancak birlik olursa kazanabilirler” diye konuştu.