|
||
| Arap aşiretlerinden SDG’ye uyarı | ||
| Arap aşiretleri, SDG’nin müzakere sürecini uzatmasından rahatsız. 8 maddelik bildiri yayınlayan aşiretler, SDG’nin tek bir blok olarak orduya katılmasına karşı olduklarını duyurdu. Öte yandan SDG elebaşı Mazlum Abdi, Paris’teki görüşmelere katılacağını belirtti. | ||
| Dünya Haberi | ||
|
||
| |
||
Terör örgütü PYD/YPG’nin çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye Hükûmeti arasında yürütülen müzakerelerin uzaması bölgede tansiyonu yükseltiyor. Arap Aşiretleri, SDG’nin Şam ile 10 Mart’ta imzaladığı 8 maddelik mutabakatın, SDG tarafından uygulanmamasından rahatsız. Şarkul Avsat’ın aktardığına göre, Suriye’nin Cezire (Fırat nehrinin doğusu) bölgesindeki (Rakka, Deyrezor ve Haseke) birçok birlik, kurum, siyasi ve sivil yapı ile yerel medya kuruluşu, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya resmi kanallar üzerinden bir bilgilendirme notu gönderdi. Şarkul Avsat belgeyi paylaştı.
“Suriye Cezire’si” olarak bilinen bölgedeki grupların imzasını taşıyan bilgilendirme notunda, bölgedeki mevcut durumun artık görmezden gelinemeyeceği vurgulanarak, SDG’nin bölgede fiili bir otorite kurduğu ve Arap, Kürt, Türkmen, Süryani ve Ermeni toplulukları aleyhine tek bir kesime ayrıcalık tanıdığı belirtildi. Notta, “Özgürlükler açısından durum, eski rejim döneminden çok da farklı değil.” denildi. Şu ifadelere yer verildi: “Vicdan mahkûmlarının sayısı çok fazla, çoğulculuk bastırılmış durumda, itiraz eden herkes ya tutuklanıyor ya da dışlanıyor. En tehlikelisi ise azınlık kartının açıkça kullanılması hem sahilde hem de güney Suriye’de yasadışı silahlı grupların desteklenmesiyle ulusal dokunun geri kalanının parçalanmasına zemin hazırlanması.” Bilgilendirme notunda 8 talep sıralandı: - SDG’nin tek bir siyasi, askeri ya da idari blok olarak devlet kurumlarına entegre edilmesinin reddedilmesi, - Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı güvenlik birimlerinin lağvedilmesi, - Tüm ulusal kaynakların ve kamu kurumlarının devlete iade edilmesi, - Zorunlu askerliğin kaldırılması, - Kadınların kaçırılmasının önlenmesi, - Eski rejim kalıntılarına ev sahipliği yapan eğitim kamplarının dağıtılması, - Uyuşturucu ticaretiyle mücadele edilmesi, - Siyasi ya da etnik nedenlerle yerinden edilenlerin güvenli bir şekilde geri dönmesinin sağlanması. Bu gelişmelerin ardından sosyal medyada, Arap aşiretlerine atfedilen ve SDG’ye belirli bir süre tanıyarak silahlarını teslim etmediği takdirde “genel bir isyan” başlatmakla tehdit eden bir açıklama dolaşıma sokuldu. Suriye Aşiretler ve Kabileler Yüksek Konseyi üyesi Şeyh Hamud el-Ferec gelişmelere ilişkin, Suriye'nin kuzeyi ve kuzeydoğusunda siyasi bir çıkmaz yaşandığını belirtti. Ferec, “Siyasi bir çözüme ulaşılmazsa olaylar çatışmaya dönüşebilir.” uyarısında bulundu. Aşiretlerin Suriye devletine bağlılığını vurgulayan El-Ferec, “Hiçbir taraf bölgeyi rastgele bir savaşa sürüklemek istemiyor.” dedi. El-Ferec, Suriye hükûmeti ile SDG arasında Paris’te yapılması planlanan ancak ertelenen toplantının, “Şam yönetiminin Fransa’daki görüşmeye karşı çıkması ve aşiretlerin SDG’ye destek verme konusundaki çekinceleri” nedeniyle iptal edildiğini de söyledi. El-Ferec, Cezire’deki aşiretlerin teyakkuz halinde olduğunu ve Tabka’nın dış mahalleleri ile Rakka’nın güneyindeki Ez-Zemle bölgesinde hükûmet güçlerinin hareketlilik gösterdiğini doğruladı. Aşiretlerin bu çıkışının SDG’yi rahatsız ettiği yorumları yapılırken önceki gün de Haseke’nin güneyindeki ABD’nin eş-Şeddadi Üssü’nde SDG elebaşı Mazlum Abdi, Deyrezor’un sivil ve askeri konsey temsilcileri ve bölgedeki aşiret liderleri ile toplantı yapmıştı. Toplantıda, Şam ile yürütülen görüşmelerin amacının devlet kurumlarının devri konusunda uzlaşmak olduğunu ifade eden Abdi, bu sürecin “özerk yönetimin korunması ve SDG güçlerinin karşılıklı mutabakatla entegrasyonu çerçevesinde” ilerleyeceğini savunmuştu. Abdi: Süveyda’daki olaylar bizi cesaretlendirdiSDG elebaşı Mazlum Abdi, Suudi kanalları Al-Hadath ve Al Arabiya’ya konuştu. Şam ile yeniden müzakerelere oturmayı planladıklarını söyleyen Abdi, 10 Mart Anlaşması’nın uygulanmasının zaman aldığını savundu. Hükûmet ile Suriye’nin tek ordu ve tek bayrak altında birleşmesi konusunda hemfikir olduklarını söyleyen SDG elebaşı, anlaşmanın uygulanamamasının “kendilerinden ve Şam’dan kaynaklı nedenlerle yavaşladığını” ileri sürdü. İlk defa 9 Temmuz’da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede Şara’nın dile getirdiği “Tek Ordu, Tek Hükümet, Tek Devlet” sloganına sahip çıktıklarını dile getiren Mazlum Abdi, öte yandan “Kürt bölgelerinde Kürtçenin Arapçayla birlikte resmi dil olmasını talep ediyoruz.” ifadelerini de kullanarak sahip çıktığı slogan ile çelişti. Abdi konuşmasında şunları da ifade etti: “Suriye’de iki ordu değil, tek bir ordu olacak; bu ‘askeri merkezileşme’ kapsamında olacak. Bazı egemenlik kurumlarının merkezi kalması gerekiyor. 100 bin silahlı gücün Suriye Savunma Bakanlığına entegre edilmesi büyük bir süreçtir. “Şam’dan resmî olarak Rakka, Haseke ve Deyrizor’daki devlet kurumlarının geri dönmesini talep ettik. Suriye Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olacağız. “Paris toplantısına katılacağım. “Suriye hükûmetinde bana herhangi bir makam teklif edilmedi. “Kuzeydoğu Suriye’deki ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmek istiyoruz. “Cumhurbaşkanı Şara ile yaptığım görüşme olumluydu, 3 saatlik bir tartışmanın ardından bir anlaşmaya vardık. “Süveyda’daki olaylar, müzakere sürecini ilerletme konusunda bizi cesaretlendiriyor. “Deyrizor, doğu ve batı yakasıyla tek bir vilayet olmalıdır. “Ademimerkeziyetçilik ülkenen bölünmesi anlamına gelmiyor.”
ABD'den SDG'ye stratejik destekABD'nin Orta Doğu'daki diplomatik temsilcisi İbrahim Eyüp Hamade, “Irak ve Suriye’deki Kürt müttefiklerimizi asla yalnız bırakmamalıyız.” ifadelerini kullanarak SDG’ye sahip çıktı. Hamade’nin açıklamalarının “iki yönlü stratejik mesaj içerdiği” de belirtildi. “Rupela Nu” haber sitesi açıklamayı şöyle yorumladı: “ABD, Kürt güçlerin meşruiyetini ve ortaklığını tanıyor. SDG, sadece askeri değil, bölgesel istikrarın bir parçası olarak görülüyor. ABD, Rojava halkının yanısıra Türkiye, İran ve Şam rejimine Kürtler'in yalnız olmadığı, ABD gözetiminde ve desteği altında olduğu mesajını vurguluyor. SDG’ye lojistik, askeri eğitim ve hava desteği sağlayan ABD aynı zamanda, bağımsız bir Kürt devleti projesi içinde yer almadığını, ‘birleşik Suriye’ çözümüne bağlı kaldığını da her fırsatta yineliyor. Bu bağlamda, Hamade’nin açıklamasının şu mesajı barındırdığı öngörülüyor: ‘Destekliyoruz ama sınırlarımız belli. SDG, bu denklemin içinde kalırsa ABD arkasında durur.’ Bölgede yaşanan son gelişmeler göz önüne alındığında açıklamanın zamanlaması da dikkat çekiyor: Kürdistan Bölgesi'nde yaşanan Kürtçe yasağı tartışmaları, Kürt kimliği konusundaki hassasiyetleri yeniden gündeme getirdi. Suriye'de anayasa süreci tıkanmış durumda. SDG, bu süreçte hem sahada güçlü hem de müzakere masasında meşru bir aktör olmak istiyor. ABD, Suriye'nin kuzeyinde SDG ile kurduğu saha iş birliğini siyasi platforma taşımak istiyor, ancak aynı zamanda bu iş birliğinin Türkiye ile gerilim yaratmamasına da özen gösteriyor.”
Paris’te görüşmeler devam edecekFransa Dışişleri Bakanlığından bir diplomatik kaynak, Al Arabiya’ya konuştu. SDG ile Suriye hükûmeti arasında Paris'te yapılması planlanan müzakerelerin iptal edilmediğini ya da ertelenmediğini bildiren kaynak, “Fransa, SDG ile Suriye hükûmeti arasında yapılacak ilk görüşme için hazırlıklarını sürdürüyor. İlk oturumda her iki taraftan üst düzey yetkililer, 10 Mart 2025’te Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ve SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında varılan anlaşmanın uygulanmasını görüşecek.” dedi. Kaynağa göre, görüşmelere Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Elysee) ve Dışişleri Bakanlığı ev sahipliği yapacak. SDG heyetinin başında Mazlum Abdi’nin yer alması halinde, Elysee Sarayı’nın da heyeti kabul edeceği aktarıldı. |
||
|
||
| Etiketler: Arap, aşiretlerinden, SDG’ye, uyarı, |
|
|
||
|