Hareketli değil çok ama çok hareketli günler yaşıyoruz. 2024 yılının son günü ve son saatlerinde yaşananlar özellikle genç kuşaklar ve çocuklarımız için tam bir ders niteliğinde.

Dün, ülkenin ve milletin başında ASALA diye bir bela, terör örgütü vardı, bitti. Şimdi, gençlerimiz ve toplumumuzda bir çok insan ASALA illetinin ne olduğunu bilmez, anımsamaz. Terör örgütü denilince, doğal olarak akıllara PKK ile uzantıları gelir. Doğaldır ama biraz yakın tarihteki olaylara aşina olanlar PKK iblisinin ASALA’nın bittiği, tüketildiği nokta da devreye sokulan bir yeni bela olduğunu anımsarlar.

Belleklerimizi tazeleyelim.

1975 yılında Lübnan İç Savaşı esnasında, Beyrut şehrinde, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin yardımı ile Agop Agopyan tarafından kurulmuş olan ASALA(Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia- Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu)’nın temel amacı bağımsız bir Ermenistan devletinin ülkemizin Güney Doğu bölgesinde kurulması,1915 te Osmanlı’da Ermeni soy kırımının gerçekleştiğinin kabul edilmesi ve T.C Devletinin tazminat ödemeyi kabul etmesini sağlamaktı. Örgüt bu amaçla 1975 ve 1994 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer sivil, mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş ve 42 diplomatımızı katletmişti, onlarcasını yaralamıştı.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi,sol bir örgütlenme olmasına karşın ASALA, ilk günden ve andan başlayarak ‘sol’un adını paravan olarak kullandı. ABD ve İngiliz istihbarat  örgütleriyle ilişkili ASALA.Yunanistan ve Suriye istihbarat örgütlerinin tepe tepe Türkiye’ye karşı kullandığı bir terör örgütüydü.ASALA’nın benzer örgütlenmeler olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), PKK/Kongra-Gel/KADEK, ve Kızıl İtalyan Tugayları (Italian Red Brigades)  gibi  örgütlerle de ilişkisi kimseyi şaşırtmamalı. Özellikle PKK’lı yöneticilerle ASALA’nın Suriye’nin Beka Vadisinde yaptığı görüşmeler ve Türkiye’de belli illeri aralarında paylaşımı kavgaları  belgelerle kitaplarda yer alıyor.

Dedik ya, yaşanmış hiç bir konuda şaşırmayın.

ABD'nin 2001'de hazırladığı "Yabancı Terörist Örgütler (Foreign Terrorist Organisations)" listesine ve "Ülkeye Girişi Yasak Olan Teröristler (US Terrorist Exclusion List)" listesine, Birleşik Krallık'ın "Yasadışı Gruplar (UK Proscribed Group)" listesine, Avustralya'nın, Kanada'nın, Avrupa Birliği'nin ve Rusya'nın"Tanımlanmış Gruplar (Specified Groups)" listelerine ASALA dahildir.

Gülmeyin, o yıllarda ASALA konusunda neler yaşanmışsa günümüzde aynı şekilde PKK-YPG konusunda yaşanıyor.

Sonrasında ne mi oldu?

1985 yılı ve sonrasında TC Devleti, ASALA’nın fişini çekti ve ASALA tarih oldu yada bir diğer ifadeyle ASALA sırasını PKK terör örgütüne devretti. Rahmetli Uğur Mumcu’nun ifadesiyle  o gün bu gündür, T.C Devleti, PKK iblisi ile uğraşıyor ve  ASALA gibi PKK’nın da son günleri, anları yaşanıyor.

Dedik ya, bu günler tarihi günler diye…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin  DEM Parti’nin PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan ile görüşüp, PKK’nin kendisini örgüt oyarak fesh etmesi ve silah bırakması çağrısı ve daveti DEM’lilerin de  Apo ile görüşmeleri sonrası ete kemiği büründü.

Kimilerinin ‘yeni açılım süreci başlayacak’ diye iştahı açılırken, hemen herkes bundan sonra ne olacağa kitlenmiş vaziyette. Cumhur İttifakı’nın eli rahat. PKK ya kendisini fesh edip elindeki silahı bırakacak ya da yok olacak.! Başka yolu yok.!

Türkiye’de ASALA gibi başlayıp biten PKK-YPG ile devam eden sürecin bitişi ve terörsüz bir ülke tablosu  başta ABD ve İngiltere, Batı, Siyonistler, Yunanistan  olmak üzere herkesi hoplatıyor. Fetullah iblisinin ölümüyle FETÖ defterinin de kapatıldığı günümüzde  onlarca yıllık yatırımlarının böyle bitişi, kabus gibi bir olay. Acilen yeni bir terör örgütüne ihtiyaçları var ve zaten PKK-YPG’nin de çivisi çıkmış durumda.

Niye?

Çünkü bu topraklarda  ABD ve İsrail taşeronluğuna soyunmuş, mandacılığı ,haysiyetsiz bir uşaklığa  dönüşmüş bir  örgütün bu topraklarda hiç mi hiç yaşama şansı bulunmuyor. Bu millet, işbirlikçilikten vazgeçtik haini sevmez. Kürt, Türk, Roman, Çerkez, Arnavut, Pomak, Laz olabilirsiniz, Alevi ya da Sünni, Hristiyan, Yahudi, Budist, Ateist olabilirsiniz ama ekmeğini yiyip, suyunu içtiğiniz, havasını soluduğunuz bu topraklara ve millete hainlik yapıp, ihanet edemezsiniz.

Ötesi cehenneme kadar yolunuz açık olsun. Bu millet sizi affetmeyecektir.

Yeni yılınız kutlu olsun..