Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi bünyesinde faaliyete geçecek olan ve 25 Kasım 2020 tarihinde paydaşlarla yapılan istişare toplantısı ile süreci başlatılan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Teknokent AŞ (B17Tk) kuruluşu için artık son aşamaya gelindi.

Kurucular heyeti ve şirket ortakları; Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Bandırma Kaymakamlığı, Bandırma Belediyesi, Bandırma Ticaret Odası, Bandırma Ticaret Borsası, Bandırma Organize Sanayi Bölgesi, Gönen Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi ile Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nden oluşan B17Tk için Onyedi Eylül Üniversitesi tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na resmî başvuruda bulunuldu.

1 Aralık 2020 tarihinde gerçekleşen imza töreninde tarafların “Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kurucu Heyet Protokolü”ne imza atmasıyla resmiyet kazanan süreçte 2021 yılı Mayıs ayı içerisinde fizibilite raporu hazırlandı. İlk olarak Onyedi Eylül Üniversitesi Merkez Yerleşkesi’nde kurulması planlanan teknokentin Marmara OSB yönetiminin önerisi üzerine yapılan değerlendirme sonucunda, OSB içerisinde sanayiyle içiçe olacak şekilde yapılanmasının daha uygun olacağı düşüncesiyle Marmara OSB arazisi içerisine kurulması kararlaştırıldı. Ancak, yeni faaliyete geçen Marmara OSB’nin teknokent başvuru işlemleri için gerekli prosedürleri tamamlamasında beklenmeyen durumlarla karşılaşılması nedeniyle, teknokent başvuru süreci yaklaşık olarak iki yıl uzamış olup, ancak Ağustos ayı itibariyle son aşamaya gelindi.

Protokole göre, başvuru dosyasının hazırlanması ve başvurunun yapılması için Koordinatör olarak görevlendirilen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr.Harun Özbay ve Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Feyzullah Temurtaş, 17 Ağustos 2023 tarihi itibariyle B17Tk kuruluşu için Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi adına sistem üzerinden başvuru işlemini gerçekleştirdi.

Üniversite-Sanayi İşbirliğini geliştirmesi, akademik bilginin sanayiye aktarılması, böylece yüksek teknolojili, inovatif ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimini sağlaması ve nihayetinde bölgesel kalkınmaya ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sunması beklenilen teknokentin en kısa sürede faaliyete geçmesi öngörülüyor.