TFF 2'nci Lig ekiplerinden Bursaspor ile Amed Sportif Faaliyetler arasında önceki gün oynanan maçtaki tribün ve saha olayları 90 dakikanın önüne geçti. İki kulüp arasında yıllardır süregelen gerilimin adeta bir "kan davası"na dönüşmesi ve gerekli önlemlerin alınamaması kaosun zeminini hazırladı. Maç, Bursaspor'un 2-1 üstünlüğü ile tamamlansa da olaylar tüm sporseverlerin keyfini kaçırdı.

Gerek sezonun ilk yarısında Diyarbakır'daki maçta, gerekse önceki gün Bursa'da yapılan müsabakada tribünlere hakim duygu "rövanş alma" üzerineydi. Bursa ile Diyarbakır'dan birtakım taraftarlar arasında 2010'da başlayan, Amed Sportif Faaliyetler'in üst liglerde mücadele etmesinden sonra kontrolden çıkan saha olayları, önceki gün çok tehlikeli bir boyuta ulaştı.

NASIL BU HALE GELDİ?

Sezonun ilk yarısında, 25 Eylül 2022 tarihinde Diyarbakır Stadyumu'nda oynanan Amedspor-Bursaspor maçında sahaya birçok yabancı madde atıldı, tribündeki bir grup, sözde Kürdistan bayrakları açtı. Maç içerisinde, Amedsporlu oyuncularla Bursasporlu futbolcular arasında sık sık gerilim yaşandı. Amedsporlu futbolcuların bazı pozisyonlarda rakiplerini sakatlamaya yönelik hareketleri de çok tartışıldı.

Bursa'daki maça günler kala Amedsporlu futbolcu Emrullah Sayar, sosyal medya hesabından Bursa şehrine hakaret eden bir paylaşım yaptı. Amedspor Yönetim Kurulu, oyuncunun süresiz kadro dışı bırakıldığını açıkladı. Maçtan bir gün önce, bir grup Bursaspor taraftarı, yeşil-kırmızılı ekibin Bursa'da kaldığı otel önünde havai fişek patlattı, mehter marşı çaldı. Maç saatlerinde ise olaylar boyut atladı. Amedsporlu oyuncular ısınmaya çıkarken sahaya yabancı madde yağdı, onlarca torpil patlatıldı. Isınma esnasında iki takım oyuncuları arasında ilk maçtan devam eden gerilim bir kez daha su yüzüne çıktı ve arbede yaşandı.

Maç başladıktan sonra da oyun alanına sayısız pet su bardağı ile şişe, çakmak ve patlayıcı madde yağdı. Tribünlerde 90'lı yılların gladyo elemanlarının afişleri açıldı. Amedsporlu oyuncular maç sonunda tartaklandı. Bursaspor'un 2-1 üstünlüğü ile tamamlanan maçta futboldan başka her şey konuşuldu.

TFF NE YAPMALIYDI?

• Ülkemizin hassas bir süreçten geçtiği bu dönemde, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), son haftalarda "Hükümet istifa" tezahüratlarıyla gündeme gelen tribünlere dair her gelişmeye daha duyarlı olmalıydı. Hele ki Bursaspor ile Amedspor arasında yaşanan gerilim ortada iken, maç öncesinde Valilik ve Emniyet Birimleri ile eşgüdüm sağlanarak önlemler en üst seviyeye çıkarılmalıydı. "Göğün direği alınana dek, ay-yıldız hüküm sürecek" gibi hakaret ya da ötekileştirme içermeyen bir pankart stada sokulmuyorken, tribünlerde meşale, torpil ve gladyo çağrışımı yapan pankartların yer alması soru işaretleri oluşturdu.

• TFF, ayrıca, daha ilk maçın ardından her iki kulüple görüşme sağlamalı ve olayların çığrından çıkmak üzere olduğunu sezerek bu anlamsız çekişmenin sona ermesi için kulüp yönetimlerini sorumluluk almaya davet etmeliydi. Bunu yapmak bir yana, maç günü TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin, Amedspor yöneticilerinin telefonlarına çıkmadığı ortaya çıktı.

• TFF, Türk futbolunun en yetkili kurumu olarak, sadece ilgili kulüplere ceza vermekle kalmamalı, en azından gerilimi sona erdirecek yapıcı mesajlarla kamuoyu oluşturmalıydı. Her iki şehrin önde gelen isimlerine söz hakkı verilebilir ve birlik mesajları ile farkındalık yaratılabilirdi. Gerekirse Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak hareket edilerek "kamu spotu" yayınları yapılabilirdi. Ligin ilk yarısındaki maçtan bugüne kadar geçen 5 aylık süreçte hiçbir ilerleme sağlanamadı.

• Sezon öncesinde Bursaspor ile Amedspor'un TFF 2'nci Lig'in iki ayrı klasmanında mücadele etmesi de "geçici bir çözüm" olarak düşünülebilirdi. İki kulübün yönetim kurulu da bu kararı talep etmişti. Federasyon, bu konuda da hamle yapmadı.

TARAFTARIN İLK SLOGANI ‘SAĞDUYU' OLMALI

Öncesi, maç sırası ve sonrasıyla olaylar içinde geçen Bursaspor-Amedspor karşılaşması, provokasyon girişimlerinin nasıl büyüyebileceğine dair bir "alarm" niteliğindeydi. Güvenlik önlemlerinin yanı sıra Türk tribünlerine düşen görevler de var. Emperyalizmin pususuna yattığı kaos planları konusunda tribünler asla tuzağa düşmemeli, taraftar grupları bu konuda kendilerine tarihi bir sorumluluk düştüğünün bilinci ile hareket etmeli. Anlık duygu patlamalarının sıkça yaşandığı tribünlerde, söz konusu ülkemizin huzuru olduğunda tek slogan "sağduyu" olmalı.