Bir istihbarat aparatı: PKK

PKK’nın Türkiye-İran-Irak ve Suriye’de silahlı grupların yanı sıra istihbarat alanındCIA/MOSSAD tarafından uzun yıllardır eğitilen elemanları bulunuyor. Irak ve Suriye’nin kuzeyinden MOSSAD’ın karargâhına gruplar halinde götürülen PKK/PYD’liler espiyonaj, sabotaj, EYP, suikast, sınır kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, dezenformasyon, provokasyonlar gibi pek çok alanda eğitilip alanlara gönderiliyor. Türkiye ise ilk sırada!
PKK’yı istihbarat için eğitenlerden bir diğeri de komşumuz Yunanistan. Kapatılan Lavrion Kampı’nda ve Atina ve çevresindeki değişik hücre evlerinde, Yunanistan ulusal istihbarat örgütü NIS terör örgütlerine eğitim vermiş ve vermeye devam ediyor. Lavrion üzerinden başta Almanya olmak üzere AB ülkelerine sığınan farklı örgüt mensuplarından ilticacılardan dinlemiştik. Türkiye’ye zorluk çıkaracak örgütleri desteklemeleri boşuna değildir. Ancak, NIS’in eğitimleri CIA/MOSSAD karargâhlarında çok yönlü eğitilen PKK’lıların yanında devede kulak kalır!

 

PKK’nın en önemli kongrelerinden olan ve belirleyici öneme sahip 1982 yılında gerçekleştirdiği 2. Kongre sonrası istihbarat ağı kurmaya başladı. Bilgi toplama ve işleme yöntemlerini zaman içinde merkezileştiren

PKK, 2016 yılında Politik Araştırmalar Merkezini (NLP-Navenda Lokalinin Politik) kurdu. NLP hücreler şeklinde örgütlenen ve alan çalışmalarında aktif görev üstlenen fonksiyonel bir yapılanmadır. NLP örgütlü olduğu tüm ülkelerde ve ülkemiz içinde PKK’nın tüm oluşumları ile destekçileri arasında bilgi toplamaya devam ediyor.

PKK’yı sadece silahlı bir örgüt olarak görmek yanıltıcıdır. O aynı zamanda bir casusluk örgütüdür. İran-Irak-Suriye ve Türkiye’den elde ettiği bilgileri CIA/MOSSAD, BND, MI6, NIS gibi istihbarat örgütlerine ileten ve onların desteğini muhafaza etmeye çalışan ‘kontra’ bir örgüttür. Emperyalizm karşısında Türkiye’nin zayıf halka haline gelmesi için PKK her şeyi yapmaya hazırdır. Almanya’da bir PKK’lı kadro yıllar önce “Kürdistanı kurmak için tereddüt etmeden şeytanla bile işbirliği yaparız” demesi unutulacak gibi değildir.

HDP DBP DEM VS.  

Geçenlerde MİT vatandaşları casusluk faaliyetlerine karşı uyardı. Peki, neden şimdi diye sormazlar mı? Hangi saikler sizi bu uyarıda bulunmaya itti? Çünkü ülkemize yönelik CIA/MOSSAD merkezli casusluk faaliyetlerinde yeni piyonlar iş başı yaptı ve süreç hızlandırıldı.

Türkiye’de belli partiler sadece siyasal faaliyette bulunmazlar. Örgütler arası bilgi akışı yasal görünüm altında daha kolay sağlanır. Bir parti TBMM’de bağlı bulunduğu örgütü temsil ediyor ve onun menfaatleri doğrultusunda çalışıyor ise elde ettiği “sırları” aktarması normal hale gelir. Normal olmayan ise bu parti görünümlü yapıların hâlâ korunup kollanmasıdır.

PKK, DBP ve DEM Parti kanalıyla ülkemiz sathında siyasal çalışmalarını engelsiz devam ettiriyor. Yine kurduğu derneklerin, vakıfların vb. yanı sıra etkilediği kesimler aracılığıyla sağladığı bilgileri kullanarak iç istikrarsızlık yaratma uğraşısı içinde. PKK Amerikan emperyalizmi ile İsrail Siyonist devletinin kara gücüyse, HDP/DBP ve DEM de siyasal gücüdür. Bunları birbirinden ayıranlar bilinçli olarak ya ABD/İsrail’e gönüllü ajanlık yapmaktadır ya da etki ajanıdır.

PKK’nın en önemli bilgi edinme kaynağı hiç kuşkusuz DBP, DEM Partidir. Bu partilerin kritik karar alma mekanizmalarının başında görünürdekiler değil “özel ekip” bulunur. PKK ile bağlı kolları arasındaki düzenli koordinasyonun engellenmesine yönelik bir çabanın olmadığı görülüyor.

Eğer bir örgüt TBMM’de, belediyelerde, spor kulüplerinde, hemşeri derneklerinde, vakıflarda, medyada, sinema ve müzik dünyasında kısacası yaşamın her alanında cirit atıyor ise ve bu gözlerimizin önünde cereyan ettiği halde gereği yapılmıyorsa, casusluk faaliyetlerine karşı uyarılarda bulunulmasının etkisinin çok dar ve sınırlı kalacağı aşikâr.

NE YAPILMALI?

Yalnız başına sözle tehlikeye işaret etmek yetmez. Tehlikeyi görüyor ama tedbirleri harekete geçirmiyorsanız her şey lafta kalır. Yıllardır PKK’nın yan kollarına karşı geçiştirici önlemlerle yetinilmesi sorunu büyütmüştür.

Bir türlü kapatılmayan HDP ile devamcısı DBP ve DEM Partiye kapatılma davası açılmayan koşullarda casusluk uyarılarının yapılması havada kalmaktadır. İllaki birilerinin çıkıp ben casusum demesi mi bekleniyor ya da yakasına ben casusum yazması mı lazım!

Önemli soru şudur; PKK ülkemizdeki mahrem bilgileri hangi kanallar vasıtasıyla alıyor ve üst akıla bildiriyor? Üst akıl (CIA/MOSSAD) ise bu bilgileri uslamlaştırarak örgüte hazır hale getiriyor. PKK’ya bilgilerin kendiliğinden ulaşması durumu olmadığına göre, bir yerlerden düzenli akışın sürmesi anlamlı değil midir?

Ne yapılmalı sorusuna net yanıt verilmediği sürece PKK kaynaklı casusluk faaliyetlerinin önü alınamayacaktır. Oyalanmalar zaman kaybından başka bir işe yaramaz. O halde PKK ile yan kollarına ve destekçilerine yönelik kapsamlı mücadelenin hayata geçirilmesi gerekiyor. HDP hemen kapatılmalı ve DBP ile DEM Partiye kapatılma davası açılarak en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır.

Bu yazımızda kısaca sadece PKK’yı konu bağlamında değerlendirmeye çalıştık. Türkiye’ye yönelik Batı merkezli casusluk faaliyetleri konunun uzmanlarını bekliyor.