|
||
ADIM ADIM DEĞİL, KOŞARAK GELİYOR... | ||
Gazeteci-Yazar Engin Arıcan yazdı... | ||
Manşet Haberi | ||
|
||
|
||
Cemal Öztaylan, Belediye Başkan Adaylığının resmileşmesi sonrası ilk basın toplantısını AK Parti İlçe Merkezinde gerçekleştirdi. Ben, çok istememe karşın sağlık sorunlarım nedeniyle gidemedim ama toplantıyı başından sonuna ilgiyle izledim. Adaylığının konuşulması ve resmileşmesiyle birlikte sosyal medyada başlayan ‘ Efsane’ yakıştırmasını abartılı bulanlar, Öztaylan’ın gazetemizin internet sitesinde yayınlanan basın toplantısındaki konuşmasını bir kez daha titizlikle okuyarak, gelenin ne olduğunu objektif olarak yorumlayıp, takdir etmeli diye düşünüyorum.
Bir çok okurumuz, dostumuz konuşmayı, yayınlanan videolardan ya dinlemiş ya da haberini okumuştur. Tepkiler düşündürücü ve ilginçti. En başta insanlar konu Bandırma olunca tepkililer.! Sözü uzatmaya gerek yok. Bir çok Bandırmalı, kentin içinde bulunduğu bugünkü durumun gerçek Bandırma’ya yakışmadığını ve mutlaka değişim açısından bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyor. Parti falan umurlarında değil. Duygu ve düşüncelerine tercüman kim olacaksa, 31 Mart’ta oyum ona deyip geçiyor. Bazı konuları biz abartıyoruz ve politik ön yargıların, subjektif yorumların esiri oluyoruz. Oysa ki bunun, yaşamın gerçekliği karşısında hiç mi hiç anlamı yok.!
Ayrıca, siyaset bilimi ve siyasetin sosyolojisi, psikolojisi çok farklı yönler içeriyor. Geçen yazımda kuşak farkından söz ederek, Öztaylan’ın bu konuda güçlük yaşayabileceğini yazmıştım, yanılmışım. Öztaylan’ın birkaç günlük başkan adaylığı ile bir anda binlerce insana ulaşıp, hareketlendirmesi de sürpriz olarak görülmemeli.
Örneğin, toplantı ile ilgili yapılan haber ve yorumlara bakıyor ve garipsiyorum. Öztaylan, basın toplantısı sürecinde CHP ve Tolga Tosun’dan veya önceki yöneticilerden isim olarak söz etmedi, isim zikretmedi. Dolaylı bir iki dokundurmanın dışında CHP’nin adını bile ağzına almadı. Amaçlanan ne? Dert ne?... Konuşmanın video kayıtları ortada.. Aslında bu yaklaşımı fazla abartmanın mantığı yok ama şundan önemli: Öztaylan’ın konuşması dışında suni gündem arayışı ve önemli bir konuşmaya yazık ediliyor.!
Evet, Öztaylan’ın yaptığı konuşma, Bandırma açısından tarihsel bir konuşmaydı. Üslup ve tarz açısından da Öztaylan’ı kendini aşmış buldum. Kuşkusuz, bir partiyi temsil etmesine karşın, konuşmasında particilik yapmadı ve partiler üstü bir anlayışla, bir Bandırmalı gibi, Bandırma’ya sesini duyurmaya çalışmak için konuştu. Bu, zor mu zor, sıkıntılı bir iştir ve kaçımız bunu layıkıyla becerebiliyor…?
Öztaylan’ın konuşmasının içeriğine gelince, tek kelimeyle muhteşem ve düşündürücü bir konuşmaydı. Acıydı ve kentim adına üzüldüm, kederlendim. Yerel iktidardan uzak 15 yılını ve özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın yanında Başdanışmanlık yaparken günlerini boş geçirmeyip, dersine iyi çalışmış. Öztaylan’ın konuşmasında dikkat çektiği kentle ilgili ne var ise sürpriz değil, Büyükşehir Belediyesinde üzerinde titizlikle çalışılmış konular. Kuşkusuz, Öztaylan’ın hakkını yemiyorum ama kuşkusuz bu konuda ortada ortak bir akıl var ve Öztaylan’ın dile getirdikleri zaman zaman Yücel Yılmaz’ın konuşmalarında satır aralarında olan konulardı. Bu konularda kör ve sağırız ve çoklukla politik ön yargılarımızın kurbanı oluyoruz.
Öztaylan’ın Bandırma ile ilgili anlatımları tarihseldi ve kentin aktif siyasal yaşamında mevcutta kim varsa bu konulara, bu içerikleriyle yabancıydı. Tam bir Demirel talebesi ve özellikle Ali Taylan için hemen her konuda nasiplenilmesi gereken bulunmaz bir nimet. Yok çünkü… Bandırma’nın bu noktada hayat kaynakları, beslenme kaynakları kurudu, kurutuldu.
Abartmıyorum. Dönün ve arkanıza bir bakın. Kentin 50-60 yıllık siyasal ve sosyal tarihi ile ilgili konuşacağınız kaç kişi kaldı, bir bakın.!
Partiler mi?.. geçin bunları.. Bize önce insan lazım.!
Öztaylan’ın yeniden Belediye Başkan Adaylığı konusunda söylediği her şey doğru. Doğrusu, o da Sedat Pekel gibi, ilerleyen yaşını ve yılların yorgunluğunu dikkate alarak, bir anlamda eşi ve oğulları ile birlikte emekliliğinin tadına varmak isterdi. Hakkıdır ve bu hakkı, sayın Erdoğan ve Bandırma tarafından elinden alındı. Ne alaka demeyin! Bandırma, canlı bir organizmadır ve on yıllardır hasta… Öztaylan’ın 18 yaşında bin genç gibi heyecanla, coşkuyla, inançla kolları yeniden sıvamasının tek nedeni var: Kentsel aidiyet ve kent sevdası, sevgisi.
Daha söylenecek ve yazılacak çok şey var ama benden bugün bu kadar. İhtiyar delikanlıya yolun açık olsun diyorum.
Esen kalın..
|
||
|
||
Etiketler: ADIM, ADIM, DEĞİL,, KOŞARAK, GELİYOR..., |
|
||
|