Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), 8. Olağan Büyük Kongresi tamamlandı. Büyük Kongreye altı eski İYİ Partili ismin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi olması damga vurdu. “Değişim ve Yenilenme” amacına gerçek manada ulaşılıp ulaşılmadığı, nelerin başarılıp nelerin eksik kaldığı gibi meseleler gölgede kaldı.

AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresinin nabzını yerinde tuttu. Kongre ayrıntılarına ve kulislere mercek uzattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile partisi arasındaki makasın açılmaya devam ettiği görülürken, “değişim ve yenilenme” beklentisinin karşılanmadığını düşünenler ağırlıktaydı. Kongreyi başarılı bulanlar da vardı.

KATILIM BEKLENTİNİN ALTINDA

Büyük Kongreye 100 bin kişilik bir katılım olacağı söyleniyordu. Ancak söylendiği gibi olmadı. Geçmiş dolan taşan salon atmosferi, caddelere uzanan kongre öncesi miting görüntüleri bu sefer yaşanmadı. Cumhurbaşkanın giriş selamlaması spor salonunun bahçesiyle sınırlı kaldı. Kimileri katılımın önceki kongrelere göre düşük kalmasını başkentin eksi 10 derecelik soğuğuna bağladı. Kimileri de partideki gerileme ivmesinin sürmesine.

Kongre, heyecan ve coşku bakımından da sönüktü. Gençlerin kendi şehirlerinin adını duyurma telaşı dışında, ortak davaya ve gelecek vizyonuna dair bir ateşlilik yoktu. Yücel Arzen Hacıoğulları’nın müziğini hazırladığı, Bilkent Senfoni Orkestrası’nın canlı eşliğinde gösterilen, modern ve iyi düşünülmüş kompozisyon da etkili olamadı.

‘ŞİFA OLMAZ’ GÖRÜŞÜ

“Değişim ve yenilenme” ilçe başkanlıklarında yüzde 65, il başkanlıklarında yüzde 75 oranındaydı. Merkez yönetime ise yüzde 52 düzeyinde yansıdı. 75 MKYK üyesinden 39’u yeni isimlerden meydana geldi ama yine de parti içi tartışmaları dindiremedi. Yeni dizilim pek çok kesimi memnun etmedi.

Bazı delegeler “yerel seçim yenilgisinin müsebbibi olan isimlerin meseleleri zamana yayarak sorumluluklarını unutturma planlarının tuttuğunu” öne sürdüler. İstisnalar hariç; ne il, ne ilçe ne de MKYK’daki değişim ve yenilenmenin AK Parti’nin “şifası” olmayacağını savundular. “Artık yüzde 100 oranında Cumhurbaşkanının performansının sonuçları tayin edeceğini” eklediler.

‘OMUZ VERMEKTE YETERSİZ KALANLAR’

Bazı delegeler de partide “kolektif iradenin daha da zayıfladığına” dikkat çektiler. Yüz değişimi yaşansa da önemli olanın anlayış değişimi olduğunu vurguladılar. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüküne omuz vermekte yetersiz kalan yöneticilerin mevkilerini koruduğunu” kaydettiler. “Ana muhalefetin eleştiri ve saldırılarını Cumhurbaşkanından önce göğüsleyen kimse kalmadı.” dediler.

Bir başka AK Partili grup da eski İYİ Partili altı ismin yönetime girmesinin dengesiz bir durum doğurduğunu dile getirdi. Bunun Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’ni de rahatsız edebileceği varsayımında bulundu.

İYİ PARTİLİ DEĞİŞİMİN ÜÇ HEDEFİ
8.Olağan Büyük Kongreyi başarılı bulanlar ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “satranç hamlesi” yaptığını belirttiler. Altı İYİ Partili ismin MKYK’ya alınmasının, bazılarının da Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilmesinin üç hedefi olduğunu iddia ettiler.

“Bir, MHP’ye tavırlı milliyetçi oyları ve CHP’de tereddüt eden Atatürkçü oyları kazanmak. İki, ‘Merkez sağda boşluk yok.’ mesajı vermek. Üç, katılmak isteyen başka milletvekili ve siyasetçilere cesaret vermek.” şeklinde sıraladılar.

Tüm bunların seçime dönük olduğunu ancak 2027’den önce seçim öngörmediklerini işaret ettiler.

BÜYÜKGÜMÜŞ VE İNAN ÖRNEĞİ
Kongreyi başarılı bulanlar, Cumhurbaşkanı ve politikalarına yönelik sert sözleriyle hatırlanan, CHP listelerinden milletvekili olan Eski Gelecek Partili Serap Yazıcı Özbudun’un AK Parti’ye katılımını “Reisin siyasi özgüveni” tabiriyle açıkladılar. Bunun ilk olmadığını, Yeniden Refah Partisi ile ittifakın da bir özgüven göstergesi olduğunu anlattılar.

Kongrenin amacına hizmet ettiğini düşünenler, değişimin devam ettiğini, Bakanlar Kurulu ile sürecin noktalanacağını ileri sürdüler. Gençlik Kolları Genel Başkanlığı yapan Ahmet Büyükgümüş ve Eyüp Kadir İnan’ın partinin önemli kurmaylarından olmasının altını çizdiler. “Gençlerin siyasete katılımı için örnek teşkil ettiğini” aktardılar.