Av.Tolga Tosun: “Öyle bir borç yok. Dertleri kamuoyunu manipüle etmek!”

Geçmiş dönem Bandırma Belediye Başkanı Av.Tolga Tosun, yeni Belediye Başkanı Dursun Mirza’nın 405 milyon liralık borç eleştirilerine cevap vererek, gündeme gelen konular ile ilgili basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. Tolga Tosun, “Mirza, CHP yönetimindeki Belediyede herkesi kamuoyu önünde itibarsızlaştırma durumuna getirdi. Bandırma Belediyesinin bir tane bile kesinleşmiş kamulaştırması yok. Sonucu belli olmayan davaların borç olarak konması hakkaniyetli midir? Soruyorum; Hakkaniyet var mıdır? 405 milyonluk bir borç yok! Böyle bir bütçe hesabı yok. Bu bütçe hesabını yapan kamuoyunu manüpüle etmek için yapar. Kandırmak için yapar”ifadelerini kullandı.

Tolga Tosun şu açıklamalarda bulundu:

Mirza, CHP yönetimindeki Belediyede herkesi kamuoyu önünde

itibarsızlaştırma durumuna getirdi

2024 bütçemizi 1 milyar 260 milyon olarak belirledik. İlk üç ayı bizde, bundan sonraki ayları kendisinde devam ediyor. Ben daha detaylı, daha objektif, daha noktasına virgülüne kadar bir hesap beklerken, çıktı ilk mecliste hem bizi hem mevcut 5 senelik Cumhuriyet Halk Parti yönetimini, CHP Meclis kadrosunu, başkanını, sanki biz hiçbir şey yapmamışız, hiç emek  harcamamışız, o zor günleri biz yaşamamışız, o zor günleri biz geçirmemişiz gibi üstüne bir 405 milyonluk bir bütçeyi de bizim üstümüze bırakarak, siyaseten bizi itibarsızlaştırmak, siyasetimizi engellemek, sadece bizi değil, bütün belediye personelini de aynı şekilde ( çünkü o yatırımları yapanlar, o harcamaları yapanlar, o planı programı hazırlayanlar bu kadro ve yönetim kadrosu) herkesi kamuoyu önünde itibarsızlaştırma itibarsızlaştırma durumuna getirdi. Bundan dolayı da bizim bir cevap hakkımız doğdu.

"405 milyonluk borç?..Öyle bir borç yok!"

405 milyonluk borç; öyle bir borç yok! Bugün kendisinin söylediği kesinleştirilmiş kamulaştırmalarla ilgili, yöne kendisinin söylediği belediyeye tahakkuku yapılmamış borçlarla ilgili bir borçlanma yok. Bunları söyleyebiliyorsa gerçekten baktığınız zaman bütçe yönetimi ile ilgili de çok ciddi şekilde sıkıntısının ve işi etiği ile beraber hareket etmediği ve personel yapısını doğru şekilde bilmediğini veya yanındaki onu yönlendirenlerin araştırmadan bu bilgileri verip, bu bilgilerin kamuoyuna onlar tarafından deklare edildiğini söylüyorum. Biz 2009’dan beri yerel yönetimde CHP olarak dördüncü dönemimize girdik. Şöyle bir söylemde bulundu ve bu beni de üzdü; “felaket bir bütçe… ’94 yılından beri Bandırma Belediyesini takip ediyorum, ne belediye başkanları gördüm, ne meclis üyelikleri, başkan yardımcılıkları yaptım ben böyle bir borçlanma, böyle bir felaket  görmedim.” Diyor.

Biz 2009 senesinde CHP Belediyesi olarak Adalet ve Kalkınma Partisinden Belediyeyi aldığımızda, o dönemin belediyesi 6 ay boyunca, Ortem işçileri olsun, güvenlik personelleri olsun maaşlarını ödeyemeyen bir belediye vardı. Bunun yanında icralıkları olan, hacizlikleri olan, bize bankalar tarafından müteahhitler tarafından teminat mektubu olarak verilmiş olan, teminat mektuplarının yakılması, temliklerin alınmasıyla ilgili belediyemize gelen bir durum sözkonusuydu. Bakın 2009’dan bahsediyorum size. 2009’u Sayın Belediye Başkanı Sedat Pekel’le beraber yaşadık. Dursun Mirza başkan yardımcısıydı, ben meclis üyesiydim. Ve gelinen tabloda ciddi şekilde bir borçlanma, icralardan ödenemeyen maaşlar olan bir tablo varken bugün 2024’te devrederken “ben öyle bir tablo görmedim” diyor. O dönemki tabloyu beraber görmedik mi?

Bugün Bandırma Belediyesinin bir tane hacizli borcu mu var? Bir tane bankayla ilgili yapılacak işlemi mi var? Veyahut ta Bandırma Belediyesinin mevcut personeline ödeyemediği bir maaşı, bir ikramiyesi mi var? Hiçbir şeyi yok. Öyle bir noktada öyle bir açıklamalar yapılıyor ki, sanki biz üvey evladız, sanki biz başka partiliyiz, sanki biz başka birşeyiz.

2009’u beraber yaşadık Dursun Mirza ile. O dönem 16 aylık dönemin borçlanmaları 16 ayda temizlendi. Maaşlar temizlendi, hacizler temizlendi, temlikler temizlendi, teminat mektupları temizlendi. 2009 yaşandı, 2024’te bizim hiç birşeyimiz yok fakat gelinen noktada bizim 405 milyon borcumuz varmış. Böyle bir borçlanma yok!

"Bandırma Belediyesinin bir tane bile kesinleşmiş kamulaştırması yok

Sonucu belli olmayan davaların borç olarak konması hakkaniyetli midir?

Soruyorum; Hakkaniyet var mıdır?"

Şunu söylüyor; “kesinleşmiş kamulaştırmalar var 75 milyon” diyor. Ben hukukçuyum. Bugün Bandırma Belediyesinin bir tane kesinleşmiş kamulaştırması yok! Evraklar burada. Bizim dönemimiz, önümüzdeki dönem, geçmiş dönem evrakları hepsi burada. Şu görmüş olduğunuz iki sayfa bizim dönemimizde ödenmiş olan kamulaştırmalar. Kamulaştırma nasıl olur biliyor musunuz herkes bilsin ki bunu Mirza’nın avukat meclis üyesi Betül arkadaşıma da söylüyorum: Betül hanım çıksın üst kata hukuk işlerine desin ki; “bizim kesinleşmiş kamulaştırmamız var mı” diye sorsun. Öyle bir borç yok. Davalar var, kesinleşmeler yok. Bugün Bandırma Belediyesinin 75 milyon kesinleşmiş kamulaştırma borcu olsa, bugün Bandırma Belediyesi haciz altında olur. 2015’te açılmış davasının parasını ben ödedim. 2018 senesinde açılmış davasının parasını ben ödedim. 2019’da açılmış kamulaştırma davalarının paralarını ben ödedim. Kamulaştırma işi şöyle bir şey; üç tane kamulaştırma tipi var. Biri encümen kararıyla vatandaşı çağırırsın, arazisi yeşil alanda kalmıştır, arazisi yolda kalmıştır, araziyi kullanman icap etmiştir, çağırırsın, anlaşırsın encümen kararıyla kamulaştırırsın.

İkincisi, vatandaş der ki,  arazimde yolu geçirdin, beni arazimi yeşil alan yaptın, ben senin arazini kamulaştırıyorum der, dava açar, davanın sonucunda da mahkeme kararları gelir, bunların sonucunda da kesinleştikten sonra da ödersin. Ben Cemal Öztaylan’ın Altıyüzevlerdeki sanayinin girişindeki kamulaştırmasının parasını yeni ödedim. 2006’ların 2007’lerin borçlarını davaları bitti, biz yeni ödedik. Önündeki kamulaştırma davalarının, kazandın kazanmadın, parası geldi gelmedi,  ne olacağı belli olmayan davaların, borç olarak konması hakkaniyetli midir? Soruyorum; Hakkaniyet var mıdır? Davanın henüz kazanılıp, kazanılmadığı bile belli değil.

"Böyle bir bütçe hesabı yok. Bu bütçe hesabını yapan kamuoyunu

manüpüle etmek için yapar. Kandırmak için yapar"

Bugün bizim (şu görmüş olduğunuz iki sayfada) mahkeme kararıyla ödediğimiz 3 milyon 399 bin liralık kamulaştırma var. 2014 var, 2015 var, 2018 var, 2019 var. Bir de encümen kararıyla yapmış olduğumuz kamulaştırmalar var. Toplamda 27 milyon liralık kamulaştırma yapmışız. Biz devralırken onun parasını koyduk mu bunlara? Koyamazsın ki! Böyle bir bütçe hesabı yok. Bu bütçe hesabını yapan kamuoyunu manüpüle etmek için yapar. Bu bütçe hesabını yapan kamuoyunu kandırmak için yapar. Böyle bütçe hesabı yok.

"Bandırma Belediyesinin toplam borcu 110 milyon lira"

"Abartılı borç rakamlarıyla, “satacağız”ın altyapısı mı yapılıyor?"

Bugün Bandırma Belediyesinin bu görmüş olduğunuz dosyada kamulaştırmasız el atma davaları var. Dursun beyin bahsettiği davalar bunlar.75 milyon bir geliyor, 100 milyon bir geliyor, 175 milyon. 500 milyon borç. Ne zaman geliyor? Var mı öyle bir şey? Böyle bir para var mı? 1 sene sonra da olabilir, 5 sene sonra da olabilir, onun döneminde olmaya da bilir. Bu davalar kazanılacak mı kaybedilecek mi  belli mi? Yani bunları borç olarak mı yazacağız? Yazılamaz. Dava sonuçları belli değil.

Herkese objektif davranacaksın ve herkese doğruyu söyleyeceksin. Kesinleşmiş hiçbir karar yok. Hepsi mahkeme aşamasında.  “Kesinleşmiş kamulaştırma el atma davaları var” dedi ve bunu kamuoyunun karşısında söyledi. Bir tane kesinleşmiş dava yok. Bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. “Tahakkuk edilmemiş bir sürü borç var” diyor. Ben bu dönem şuna dikkat ettim, hatta şunu da istedim; dedim ki, faturalarınızın hepsini kesin. Kesin ki ben burayı bırakırken, alacak verecek hesabı belli olsun, ona göre biz de bu şekilde verdik, şu şekilde verdik diye söyliyelim dedim. “Ortem’in borcu 35-40 milyon” diyor. Faturayı kesti Ortem 20 milyon.  Tahakkuk etmemiş 35-40 milyonu göstersinler.. Neredeymiş bu. Devlette devamlılık var.

Sen tecrübeli belediye başkanısın, 1050 personel var diyorsun. Yapacağın iş; insan kaynakları müdürünü çağırırsın personel listesini istersin, ya da belediyenin insan kaynakları firmasının muhasebesini ararsın kaç tane personel çalışıyor dersin. Bu kadar. Hiç mi sana veri vermediler? Hiç mi şu kadar personelin var demediler?  Bende hepsi tek tek, isim isim var. Niye 1050 personel var diyorsun? Neyin altyapısını yapıyorsun? Bu borçlanma abartılıp abartılıp neyin altyapısı yapılıyor? “Satacağız” altyapısı mı yapılıyor? Ya da Tolga çok personel almış da onun altyapısı mı yapılıyor? 

Toplamda 939 tane personelimiz var. Ve ciddi şekilde emeklilikler yaşandı bu dönemde. Bunun yanında iki tane kreş açtık, eğitim destek evi açtık. Yeni ekipmanlar, yeni araçlar, yeni kamyonlar aldık. EYT’lilerin paralarını ödememişiz. Nasıl ödemedik? Bunları nasıl söyleyebiliyorlar? Hem kırılıyoruz hem üzülüyoruz. Bizi ciddi şekilde rencide ediyorlar. EYT de dahil olmaz üzere 2019’dan 2024’e kadar Bandırma Belediyesinden toplamda 130 kişi emekli oldu. Bizde hepsi belgeli. Bunların 13 tanesinin tazminatını ödemedik, çünkü dava açtılar. Hukuki bir süreç başladı. Arabuluculuğa gidildi anlaşılamadı. Avukatlarıyla görüştük anlaşamadık. Bu hukuki süreci beklemek zorunda kaldık. 130 kişinin tazminatı ödeyen belediye 13 kişiyi mi ödeyemeyecek. Ama hukuki süreç devam ettiği için üzgünüm ödeyemezdik. Sadece 2023 emeklilerinin kıdemleri 20 milyon 265 bin küsür tuttu. Belediyeden ayrılmak isteyen herkesin kıdem tazminatını ödedim çıkarken. Disiplin suçu işleyenler hariç. Dursun Mirza’nın yakını Karadayı Niyazi’ye sorun tazminatını almış mı almamış mı çıkarken. O da aldı. Metehan Turan benim kendi Tosunlar şirketimin müdürü. Benden ayrılırken de tazminatını ödedim. Belediyeden ayrılırken de tazminatını ödedim. Kimseyi ayırmadık. Kıdem tazminatı noktasında söyledikleri doğru rakamlar değil. Baştan aşağıya hiçbir şey doğru değil. Derslerine çalışmamışlar. İlk toplantıda açıklama yapıyorlar, derslerine çalışmamışlar. Burada hepsi belgeli ve işte böyle cevap verilir. Metehan’a ödenen kıdem ve ihbar 243 bin lira. Hiç izin kullanmamış ve 100 bin lirada da izin günleri var. 343 bin lira. Bunların hepsi resmi hesaplar. Mirza 420 bin dedi. Bu da doğru değil. öyle bir tablo yok, o tablo bizi itibarsızlaştırma çabası. kamuoyunda bizi kötü göstermek , kendi altyapılarının oluşması çabası.

 "Bandırma Belediyesinin Büyükşehir Belediyesinden 30 milyon lira alacağı var"

Açıkça ifade edeyim ki, Dursun Mirza borçları çarpıtarak önümüzdeki süreçte satacağı yerlerin alt yapısını hazırlıyor. Toplam Borç 110 milyon lira Bandırma Belediyesinin toplam borcu 110 milyon liradır. Bu rakam içinde taşeronlara olan 30 milyon lira da dahil. Belediyenin şirketine olan borç ise 48 milyon liradır. Bandırma Belediyesinin Büyükşehir Belediyesinden 30 milyon lira alacağı vardır. Bilmiyorlarsa açıp BASKİ’ye bir sorsunlar. Devrettiğimiz kasada da 13 milyon lira para vardı. Ayrıca Bandırma Belediyesinin kira, imar cezaları, harç ve reklamlardan olmak üzere 131 milyon lira alacağı bulunuyor. Şirket borçları Bandırma Belediyesinin 4 kafesi ve 2 de kreşi var. bu işletmelerde 4 milyon 995 bin lira cari borç, 72 milyon lira SGK borcu, 14 milyon da vergi borcu bulunuyor. Bu işletmeler pandemi döneminde çalışmadı. Ama personel maaşlarını günü gününe ödedik. Ancak SGK ve vergi borçlarını ödemedik. Birçok belediye de aynı yola gitti. O borçlar devlete olan borçlardır ve yapılandırılacaktır. Toplam borç 110 milyon liradır. Kasada ise yaklaşık 3 milyon lira vardır. 48 milyon lira belediyenin alacağı da bulunuyor. Bu ay maaşlar 24 milyon lira tuttu. İller Bankasından 3 Nisan tarihinde 25 milyon lira para geldi. Kamuda öncelik maaşların ödenmesidir. Mirza döneminde 20 milyon dolarlık satış oldu 2014-2019 yılları arasında Dursun Mirza 98 milyon liralık satış yapmış. O günkü dolar bazında 20 milyon dolar oluyor. Mirza bu konuda da doğruları söylemiyor. Bizde arazi sattık ama belediye olarak 18 uygulamasından kazandığımız var olmayan arazileri sattık. Sattığımız tutar dolar bazında 11 milyon dolardır. Yediğimiz içtiklerimizin parasını ödedik. Benim, ailemin, meclis üyelerimin  ve Metehan’ın harcamalarını gelip MASAK da incelesin. Biz geldiğimizde kafelerde evrak bile bulamamıştık.

"Pişkin" sözünü Mirza’ya iade ediyorum

 Pişkin sözünü Mirza’ya iade ediyorum. Açtıkları çadırda ilk iftar yemeğini ben verdim. 80 bin lira olan yemeği yerlerken ben pişkin değil miydim? Malta Projesinin açılışta iftar verdik. 247 bin lirayı belediyeye bıraktı dedi. Şimdi buradan ifade edeyim bu iftar yemeği tutarını ben ödeyeceğim. Pişkin sözünü de Dursun Mirza’ya iade ediyorum. Pişkin olmayanlar geldikleri gibi 200 bin liraya araç kiraladılar. Artık daire müdürleri dikkatli olsunlar. Uyarıyorum. Yapılan her türlü ödemeleri takip edeceğim. Sokağa mı çıkamayacakmışım? Dursun Mirza benim sokağa çıkacak yüzümün olmadığını söyledi. Ben arsa satışlarından komisyon mu aldım? Spor kulüpleri üzerinden para mı akladım? Hırsızlık mı yaptım? Benim alnım ak. Her zaman Bandırma’da gezerim. Utanılacak bir şey yapmadım. Kanser hastası personeli park bahçelere kürek sallamaya gönderdiler. Ayıptır günahtır. Özel Kalem Müdürü bayanı Taş ocaklarına sürdüler. Hakkı Çaha Sağlık işlerinde oturdu. Biz onlar gibi yapmadık. Ne oldu Dursun Mirza, yaptığın sevgi sözcükleri kalp işaretleri nerede kaldı?