Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın İspanya’nın El Pais Gazetesi’ne verdiği röportaj yayınlandı. Dün çıkan röportajda Babacan’ın Türk demokrasisine “hasta” dediği görüldü. Babacan, “Muhalefet için, STK’lar için, özgür basın için koşullar hiç kolay değil.” ifadelerini kullandı. Babacan’ın HDP'nin kapatılması davası ve NATO ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar dikkat çekti. Babacan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) HDP’nin hesaplarını dondurma kararına ilişkin soruyu “Kararı Anayasa Mahkemesi verdi. Mahkeme başkanı kararın aleyhine oy verdi. Başka ne diyebilirim ki?” diye yanıtladı.
‘AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYORUZ’
Babacan, “Muhalefet kazanırsa dış politikada, özellikle de Rusya ile ilişkiler ve İsveç ve Finlandiya’nın NATO adaylığı konusunda nasıl konum alacak?” sorusu içinse şunları söyledi: “Altı partiden oluşan grup olarak AB üyeliğini desteklediğimizi ve NATO yanlısı olduğumuzu beyan ettik. Daha sonra, daha somut konularda, örneğin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda, Hükûmet’in güvenlik konusunda bildiği şeylere bizim erişimimiz yok, bu yüzden de müzakerelerin detaylarını bilmiyoruz. İktidara geldiğimizde bu bilgilere göre hareket edeceğiz. Elbette PKK bir terör örgütüdür. Dikkatli olmamız gerek ve NATO’daki müttefiklerimizin güvenlik konusundaki endişelerimiz hakkında dikkatli olmalarını arzu ederiz.”
Babacan, ekonomiyle ilgili soruya da sıcak paraya dayalı, kendi yönetimindeki dönemi överek yanıt verdi: “11 yıl boyunca Türk ekonomisinin başındaydım. Türkiye’nin güçlü bir ekonomisi var. Pandemiyi, savaşı, enerji krizini atlattık, ülke hâlâ ayakta. Daha iyi bir politikayla, Türkiye’nin çok daha iyi bir performans gösterme potansiyeli var. Akılcı bir ekonomi programıyla, özgürlükler, insan hakları, hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleşecek reformlarla Türkiye’ye büyük bir ivme kazandırılabilir.”
|