MİT’çi Mehmet Eymür 81 yaşında hayatını kaybetti. Görev yaptığı yıllarda adı skandallarla ve kanlı olaylarla anıldı. 1965 yılında MİT’e takip memuru olarak girdi, 1999’da hakkında açılan dava nedeniyle CIA’nın merkezinin bulunduğu MCLean Virginia’ya sığındı. Terör uzmanı olarak CIA’ya danışman teklifinde bulundu. Arkadaşları onun için “Yerini buldu!” dediler. Ömrü Türkiye’ye değil, ABD ve İsrail’e hizmetle geçti. Onların tertiplerinde rol aldı. Bununla gurur duydu.

DEVRİMCİ GENÇLİK KIYIMI

1943 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Mehmet Eymür, 1965’te MİT’te takip memuru olarak işe başladı. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra devrimci gençliğin ezilmesi operasyonlarında Hiram Abas’la birlikte görev aldı. Meşhur Ziverbey Köşkü işkenceli sorgularına katıldı. Yıllar sonra bu işkenceleri savundu. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını önlemek için eylem yapan Mahir Çayan ve arkadaşlarının 30 Mart 1972’de Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde katledilmesi operasyonunun içinde olduğu ileri sürüldü. Bu baskında 10’u militan 3’ü de NATO görevlisi olmak üzere 13 kişi öldürülmüştü. Ayrıca 19 Şubat 1972 tarihinde Ulaş Bardakçı’ya yönelik yapılan operasyonda da yer aldı.

Eymür, 1980 darbesi öncesi yaptığı faaliyetler hakkında bilgi vermiyor. ABD Gladyosunun başını çektiği eylemlerde boy gösteren Eymür, 23 Şubat 1973’te Mossad operasyonuyla Bora Gözen dahil 8 TİKP’li devrimci gencin Lübnan’da katledilmesi olayını “Atin.org” isimli sitesinde övünerek açıkladı (2010). Eymür, MİT’in Mossad’a bilgi verdiğini ve Mossad’ın da Nahr-El Bared Filistin kampına baskın yaptığını belirtti. Bu anlatımlarını Ergenekon tertibinde tanık olarak verdiği ifade de tekrarladı.

MİT RAPORUYLA AÇIĞA ALINDI

Eymür’ün MİT’te görev yaptığı yıllarda önemli skandallar yaşandı. 1988 yılında bizzat kendisinin yazdığı 1. MİT Raporu ile orduyu hedef aldı. Turgut Özal’ın MİT’i “sivilleştirme” girişimine hizmet etmeyi amaçladı… Ancak bu duvara tosladı. Bu raporu ilk kez Aydınlıkçıların 2000’e Doğru dergisi 14 Şubat 1988 tarihinde yayımladı…

14 Şubat 1998

KIZAĞA ÇEKİLDİ

Mehmet Eymür ismini 1990’lı yıllarda PKK operasyonları sırasında da görüyoruz. Güneydoğuda faili meçhul cinayetler çığ gibi artmıştı… Güneydoğu illerimizde uyuşturucu merkezli meydana gelen mafyatik cinayet ve öldürmeler de dikkat çekiciydi.

3 Kasım 1996 tarihindeki meşhur Susurluk olayından sonra Mehmet Eymür’ün geçmişte kullandığı ünlü tetikçi Abdullah Çatlı’nın Emniyet ve siyasetçilerle olan ilişkileri ortalığa saçıldı. Eymür’ün ismi 1996 yılında açıklanan 2. MİT raporunda da geçti. Rapor bir anlamda Çiller Özel Örgütü’nü deşifre etti… Raporu, Aydınlık 22 Eylül 1996 tarihinde yayımladı. Türkiye “Yeşil”i bu raporlarda öğrendi. “Yeşil”in de Eymür’ün ekibinde yer aldığı ileri sürüldü.

Tepkileri üzerine çeken Eymür, 1997 yılında Başbakan Mesut Yılmaz tarafından görevden alınarak kızağa çekildi. Emekliliğini istedi, ABD’ye yerleşti. Başbakan Yılmaz, Eymür’ün başında bulunduğu 50 kişilik ekibin çeteleştiğini ve Fetullah Gülen’e hizmet ettiğini beyan etmişti. Bunu dönemin Emniyet İstihbarat Başkanı Hanefi Avcı da Susurluk raporunda doğruladı. Yılmaz, 1996’da Budapeşte’de bir otelde yumruklu saldırıya uğradıı. Saldırı gözdağı olarak değerlendirildi.

Eymür’ün 1990’lardaki faaliyetlerini Aydınlıkçılar sık sık gündeme getirdi. Her seferinde Aydınlıkçıların ortaya koyduğu belge ve gerçeklere çarptı! Eymür bu durum için “Bizi birkaç defa etkisiz hale getirdiler.” değerlendirmesini yaptı.

28 ŞUBAT’LA BİRİKTE TASFİYE OLDU

Eymür’ün görevden alınmasında 28 Şubat süreci etkili oldu. Eymür, boş durmadı. 1990’lı yıllarda FETÖ’yü destekleyen faaliyetlerde bulundu. Ergenekon tertibi sırasında yurt dışından geldi, bu operasyonda “tanık” olarak görev aldı.

MİT Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kâşif Kozinoğlu, ölmeden önce Aydınlık’a, MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün, ABD’den “Ergenekon tertibini kurgulamak” için geri döndüğünü açıkladı. İstanbul’daki Fethullahçı polislerle Eymür’ün sık sık görüştüğünü belirten Kozinoğlu, Eymür’ün eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ve Turan Çolakkadı ile de her hafta mutlaka görüştüğüne dair MİT’in elinde bilgi olduğuna ilişkin yazılı beyanda bulundu.

‘FETÖ’DEN MAAŞ’ İDDİASI

Kozinoğlu bu konuda şu önemli bilgileri verdi: “Mehmet Eymür, Fethullah Gülen’den maaş almaktadır. Gülen’in tüm faaliyetlerini iyi bilen diğer bir şahıs da halen ABD’de öğretim görevlisi olan Soner Çağaptay’dır. Çağaptay, Gülen’in tüm sırlarını bilmektedir.

Ayrıca Mehmet Eymür’ün çok yüksek maaş aldığı (ayda 50 bin dolar) ABD’den, Ergenekon’u kurgulamak üzere Türkiye’ye geri döndüğü; hakkındaki tüm davalardan Gülen mensubu yargıçlarca sıyırdığı; İstanbul’da Fethullahçı polislerce sıkı sıkıya korunduğuna dair MİT’in elinde belge ve bilgiler mevcuttur. Mehmet Eymür, Emre Taner tarafından da korunmuştur.

Fethullah Gülen koyu bir İsrail yandaşıdır. Mavi Marmara olayında ‘Muktedir olanın sözünü dinleyecektin’ diyerek Erdoğan’a adeta fırça atmıştır.”

ERGENEKON TERTİBİNDEKİ İZLERİ

Ergenekon davasına bakan eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin adına “gerekçeli karar” dediği korsan bildiride, eski MİT’çi Eymür’ün izleri dikkat çekti. Eymür’le ilgili çok sayıda aklayıcı ifade bulunan metinde, kullanılan bazı sözcüklerin Eymür “fabrikasyonu” olması gözden kaçmadı.

SİYASİ CİNAYETLER AÇIKLAMASI

15 Temmuz 2016 FETÖ’cü Darbe Girişimi sonrası yayılan “Kontrollü darbe” söylemi de onun üretimiydi… Son açıklaması 18 Mayıs 2021 tarihini taşıyor. Sedat Peker’in açıklamalarını değerlendiren Eymür, “Bugünkü tablo çok daha vahim, 90’larda bu kadar kepazelik yoktu. Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Son 5 yılda unuttuğumuz ve kendisinin çok iyi bildiği o dönemi hatırlattı…

Eymür MİT’e adım attıktan ölümüne kadar hep ABD’yi ‘müttefik’ olarak gördü ve onun çizgisinde faaliyet yürüttü. Milli olamadı… Bu nedenle de Milli İstihbarat Teşkilatı’nda barınamadı.

3 Kasım 2011