‘Cumhurbaşkanı’nın masasındaki’ Alevi açılımı
Haber
25 Ağustos 2025 - Pazartesi 15:24 Bu haber 1256 kez okundu
 
‘Cumhurbaşkanı’nın masasındaki’ Alevi açılımı
Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Ali Arif Özzeybek ve Gazeteci Mehmet Çek imzasıyla hazırlanarak Cumhurbaşkanlığına sunulan ‘Milli Birlik ve Beraberlik Çalışması’nı sunuyoruz
Türkiye Haberi
‘Cumhurbaşkanı’nın masasındaki’ Alevi açılımı

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Ali Arif Özzeybek ve Gazeteci Mehmet Çek imzasıyla hazırlanan çalışmanın tam metnini sunuyoruz. Metne dokunulmamıştır. Başlık ve arabaşlıklar yazarlara aittir.

 

On yıllar boyunca bu ülkede Alevilik yok hükmünde sayılmış, ocakları kapatılmış, Alevi-Sünni uyuşmazlığı karanlık güç odaklarınca körüklenmiş, milletçe ve meşrep sahipleri olarak çok acı bedelleri birlikte ödemişiz.

Alevilerin en temel taleplerini bile karşılamazken Alevi-Sünni ayrışmasını derinleştirmek maksatlı provokasyonlardan geri durmayarak, sanal bir «irtica» algısı oluşturarak, Sünni korkusu pompalayarak Alevileri memleketin sözde “laik” partisini desteklemeye yönlendirmişlerdir.

Ta ki Erdoğan’lı yıllara kadar…

 

21. yüzyılın parlayan yıldızı Erdoğan liderliğinde Cumhuriyeti yeniden üreten, daha demokratik bir boyuta taşıyan gözü kara kadroları, “Bu topraklarda Aleviler Sünniler birbirinin hamisidir” diyerek mezhepçilik kapısını daha ilk günden elinin tersiyle iten liderliği cumhuriyet tarihinin bütün mağdurları, ‘ötekiler’i gibi biz Aleviler için de bir umut ışığı olmuştur. Alevi-Bektaşi geleneği temsilcileri devlet katında ilk kez Erdoğan’lı Türkiye’de muhatap alınmış, Aleviler ilk kez AK Parti iktidarında anayasal eşit yurttaşlık için masaya oturmuşlardır. Aleviler devletin en üst organlarında kabul görmüş, sorunları tartışılıp, dile getirilmiş ve Alevi Çalıştay Nihai Raporu 22. maddesinde “Cemevlerine hukuki bir statü kazandırılmalı, bu çerçevede gerekli ihtiyaçlar eşitlik ilkesine uygun bir şekilde devletçe karşılanmalıdır” ibaresi yer almıştır.

Ancak -özellikle çalıştayda kimi Alevi temsilcilerinin katkı sunmaktan uzak yaklaşımları sebebiyle- net bir sonuca ulaşılamamış, dolayısıyla ilerleyen günlerde maalesef bu anlamda çok kalıcı, somut adımlar da atılmamıştır.

AK Parti’nin 2010’ların başında başlattığı ancak yarıda kalan Alevi açılımının tamamlanmasına bir dönem Türkiye’nin içine girdiği kaotik süreç izin vermese de daha sonra 2018 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni bir yapılanmayla kollar yeniden sıvanarak çalışmalar başlatılmış; ülkemizde mevcut 2102 cemevi ve Alevi köylerininin tamamını kapsayan bir çalışmayla cemevleri, dedeler ve Alevi-Bektaşi inanç grubuna mensup vatandaşlarla doğrudan ve samimi bir şekilde temas kurulmuş, cemevlerinin dedeleri ve kanaat önderleriyle görüşülmüş, eksiklikler ve ihtiyaçların tespit edilip giderilmiş bu konuda toplumsal barış adına çok kıymetli adımlar atılmıştır.

Hepsi başlı başına büyük adımlardı.

Üstelik, dosya kapanmış değil, masanın üstünde duruyor; Devletimizin Külliyesi’nde bizi bekliyor. Böyle kritik ve siyaseten risk taşıyan konularda en ihtiyaç duyulan şey cesaretli adımlar atabilecek, yürekli bir liderliktir ki, artık bütün dünyanın malumudur ki o cesaret de yürek de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da mevcut.

Yine kıymetli devlet büyüğümüz MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Alevi İslâm inancına sahip kardeşlerimizin haklı talepleri vardır. Bu talepler kardeşliğin âlicenaplığı ile hakkaniyetle karşılanmalı, ortak akıl ve geniş bir uzlaşma zemini hazırlanmalıdır. Cami ne kadar bizimse, cemevi de o kadar bizimdir. Alevi kardeşlerimiz cemevini ibadethane görüyorsa -ki öyledir- bize düşen buna saygı duymak, yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Alevi kardeşlerimizle ne ayrımız ne de gayrımız vardır. Hamdolsun hepimiz Müslümanız” (11.10.2022) söylemleri reçetedir, kılavuzdur.

Bizler, yeni-sivil bir anayasa tartışmaları çerçevesinde Alevi toplumuyla yüzyıllık bir helâlleşme ve kucaklaşmaya vesile olacak demokratik adımlar da atılabilir, Alevi yurttaşlarımızın da kendi inançlarını hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşayabilmesi ve eşit haklardan yararlanabilmelerinin önü açılabilir.

“Alevi-Bektaş̧ı Topluluğunun Sorunlarını Çözmeye Yönelik Gerekli Adımlar, Çözüm Önerileri ve Eylem Planı” Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve koordinasyonunda hayata geç̧irilecek tarihi bir adım olacaktır.

Kamuda Ayrımcılıkla Mücadele: Alevi vatandaşların kamu kurumlarında ve kamusal alanlarda kimlik farklılıklarından ötürü maruz kaldığı ayrımcılıkların engellenmesine ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.

Dini İbadet Özgürlüğü: Alevilerin cemevlerinde inançlarını tatbik etme ve dini inançlarını özgürce yaşama hakları anayasada açıkça güvence altına alınmalıdır.

Eğitimde Eş̧itlik: Alevi inanç ve geleneklerine saygılı bir müfredat eğitim sistemine eklenmeli ve müfredatta Alevilik ile ilgili toplumun her kesimini aydınlatıcı içeriklere yer verilmelidir.

Nefret Suçları: Alevilere yönelik sistematik nefret söylemi ve ayrımcılık kesin ve net bir şumulde suç kapsamına alınmalı ve bu tür suç̧lara karşı caydırıcılığı yüksek cezalar öngörülmelidir.

TEMEL ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

1) ALEVİ-BEKTAŞİ İNANÇ BAŞKANLIĞI

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının ismi değiştirilerek Alevi-Bektaşi İnanç̧ Başkanlığı adı altında doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Başkanlık olarak yapılandırılmalıdır. Aynen Diyanet İşleri Başkanlığımız gibi Alevi-Bektaşi İnanç̧ Başkanlığı da doğrudan Cumhurbaşkanlığımıza bağlanırken Anayasal güvence altına alınmalıdır. Alevi-Bektaşi İnanç̧ Başkanlığı, cemevleriyle ilgili iş ve işlemleri yürütmek için kurulmuş özerk bütçeli bir kamu tüzel kişiliğidir.

Başkanlık görev alanına giren konularda ve kanuni sınırlar ç̧erç̧evesinde kamu düzeni ve kamu yaran ilkelerine uygun düzenleyici işlemler yapma yetkisine sahiptir. Başkanlık, Başkan dâhil yedi üyeden oluşur. Başkan ve üyeler 5 yıllığına Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Görev süresi biten üyeler bir kez daha atanabilir. Başkanlığın teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.

2. CEMEVLERİNİN STATÜSÜ

İbadethaneler konusu ayırımcılığa ve tartışmalara aç̧ık bir potansiyele sahiptir. Camilerin İslâm dinine mensup tüm inananların (Sünni, Alevi, Şii vs.) ortak mabedi sayılması yönündeki anlayış ile Alevi inancı mensuplarının, cemevlerinin de müstakilen ibadethane, inanç merkezi sayılması yönündeki talepleri yapıcı ve yaratıcı bir yaklaşımla ele alınarak toplumun sivil iradesi esasına dayalı çözüme kavuşturulmalıdır. Bu manada uygulamaya konulabilecek çözüm önerilerinden birisi, hukuksal düzlemde 3194 sayılı İmar Kanunu’nda ibadethane ibaresinin yanına cemevi ibaresinin eklenmesidir. Camiler ortak ibadethaneler olarak ibadethane statülerini korurlarken cemevleri de ayrı bir ibadethane olarak yer almalıdır. Böylece konu siyasi istismar meselesi de edilmekten çıkarılarak ortak bir çözüme kavuşmuş olacaktır.

BAŞKANLIĞIN YAPISAL SORUNLARINA İLİŞKİN:

1. Başkanlık tarafından cemevlerine destek amaç̧lı çalışmalar yürütülmeli, teolojik çalışmalar yapılmamalıdır.

2. Başkan Yardımcılığının sayısı 3’e, Daire Başkanlığının sayısı ise 6’ya çıkarılmalıdır.

3. Başkanlık Danışma Kurulu üye sayısı 20’ye çıkarılmalı, Kurul’da Alevi-Bektaşi toplumu tarafından kabul görmüş akademisyenler ve kanaat önderleri yer almalıdır.

4. Bugüne kadar yürütülmüş çalışmalardan çıkarılmış bir sonuç olarak; Türkiye’de yaşayan 15-20 milyon arasında Alevi Bektaşi vatandaşın yaşadığı göz önüne alındığında Başkanlık bütçesinin artırılması çok önem arz etmektedir

CEMEVLERİNE İLİŞKİN:

1. Cemevlerine personel görevlendirilmelidir. 2105 Alevi-Bektaşi Cemevi Önderinin ataması yapılmalıdır. Bu düzenleme ile ataması yapılacak kişinin cemevi tarafından önerilmesi ve kendisinin de rıza göstermesi halinde ister dede, ister cenaze hizmetlisi, ister cemevi görevlisi olsun atabilmesinin önü aç̧ılmalıdır.

2. Cemevlerinin mülkiyetinin 63,42’sı Hazine üzerinde kayıtlı olup bu cemevlerinin mülkiyet tahsisinin cemevlerinin hizmetini yürüten Alevi-Bektaşi toplumunun üzerine tahsis edilmesi taleplerinin yerine getirilmesi iç̧in acilen CMK’da bir yasal düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç̧ duyulmaktadır.

3. Bu ç̧erç̧evede, imar planları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyelerinin yetki ve görev alanına girmekle birlikte özellikle Alevi-Bektaşi nüfusunun yoğun olduğu, herkesin rahatlıkla gidebileceği merkezi yerlerdeki arsa tahsisinin yapılması iç̧in söz konusu kurumlar nezdinde girişimde bulunulması gerekmektedir.

4. Cemevlerinin sadece aydınlatma değil, ekli gerekç̧ede belirtildiğı üzere bütün elektrik tüketim bedelinin ödenmesinin sağlanması yönünde bir kanuni düzenlemenin yapılması veya cemevlerinin fatura tutarına kwh üzerinden üst sınır belirleyerek (yaklaşık 1600 kwh) bir çizelge oluşturmak ve üst sınırın altında olan cemevlerinin sadece aydınlatma değil, tüm elektrik faturasının ödenmesi yönünde bir kanuni düzenlemenin yapılması gerekmektedir.

5. Camileri kapsayan yasal düzenlemelerde cemevleri de yer verilmesi gerekmektedir. Bu açıdan yeniden düzenleme gereken yasalar şunlardır: Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılamsına Dair Kanun, Kadastro Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu, Orman Kanunu, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun, Köy Kanunu, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, ilgili kanunlar çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve tebliğler.

MİLLİ BİRLİĞİN GÜÇLENMESİ İÇİN TOPLUMUN YENİDEN KAYNAŞMASININ SAĞLANMASI VE AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SORUNU

1. Ayrımcılığın Önlenmesi Yasası çıkarılmalı ve yasalar karşısında eşitlikkonumu güçlendirilmelidir.

2. Kamuda Alevilere yönelik ayrımcılığın sonlanabilmesi için, Alevi-Bektaşi toplumuna mensup liyakatli insanların kamuda yönetici pozisyonlarına getirilmesi ve istihdam politikasında eşitliğin güç̧lendirilmesi adına ise kamuya personel alımlarında Alevi Bektaşi genç̧lerin de yer almasına özen gösterilmelidir.

3. Madımak Oteli bir İnsan Hakları Müzesine dönüştürülmelidir.

4. 10 Muharrem (Asure) günü resmi tatil ilan edilmelidir.

5. Mülki İdare Amirlerinin eğitim programına Alevi-Bektaş̧ı inancının temel özelliklerini konu edinen bir eğitim modülü eklenmelidir. Hali hazırda Alevilerin yoğun yaşadığı, cemevlerinin bulunduğu bölgelerde görev yapan ve bir sonraki atamasında görev yapacak olan Mülki İdare Amirlerinin, Emniyet Müdürlerinin ve Jandarma Komutanlarının Alevi-Bektaşi inancına yönelik bir eğitime tâbi tutulması sağlanmalıdır.

6. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında, Seçmeli Alevilik Derslerine yer verilmelidir.

7. İlahiyat Eğitimi: DKAB öğretmenlerini de yetiştiren İlahiyat Fakülteleri ile İslami İlimler Fakültelerinin ders programları gözden geçirilmeli, bu fakültelerde okutulan derslere Alevilik-Bektaşilik dersi eklenmelidir.

8. Alevi Enstitüleri: Alevilik-Bektaşilikle ilgili faaliyet gösteren enstitü ve araştırma merkezlerine disiplinler arası bir anlayışla nitelikli yeni akademik kadroların tahsis edilmesi gerekmektedir.

9. Bilimsel Çalış̧ma: Alevilik-Bektaşilik kütüphanesi, ocak bazlı sosyal tarih çalışması ile dedelerle yürütülecek sözlü̈ tarih çalışmaları Alevilikle ilgili bilimsel literatürü̈ derinleştirecektir. Alevilik çalışmalarının TÜBİTAK, YÖK ve BAP proje destekleme sürecine ve YÖK doktora burslarına eklenmesi yerinde olacaktır.

10. Alevi Lisesi: Hacı Bektaşi Veli Proje Lisesinin kuruluş̧ amacına uygun bir şekilde faaliyet göstermesi ve (veya) Alevilik-Dedelik eğitimi verecek yeni liselerin kurulması iç̧in adım atılmalıdır.

Kaynak: Editör:
Etiketler: ‘Cumhurbaşkanı’nın, masasındaki’, Alevi, açılımı,
Yorumlar
Haber Yazılımı