|
||
Erdoğan’da Stockholm sendromu mu? | ||
Seçim dönemini “dış güçler” propagandası üzerine kuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim zaferinin ardından rotayı sert biçimde yeniden ABD/NATO'ya kırdı. Finlandiya'nın ardından İsveç'in de üyelik yolunu açan Erdoğan, böylece NATO'nun genişlemesine büyük bir hizmete imza attı. Hatta Ukrayna'nın da NATO'ya girmesini istedi. Üstelik bütün bunları 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin 7. yıl dönümüne günler kala yaptı. Belgeler, bilgiler ve iddianameler ise, ABD ve NATO'nun kanlı darbe girişiminin içinde boylu boyuna uzandığını gösteriyor. | ||
Türkiye Haberi | ||
|
||
|
||
Son yıllarda Türkiye gündemini işgal eden “Eksen kayması” tartışması, seçimlerin ardından yaşanan somut gelişmelerle net biçimde noktalandı. “Türkiye ABD’den kopuyor mu?” “Türkiye Avrasya’ya mı kayıyor?” sorusu, kritik NATO zirvesi öncesi atılan adımlarla netleşti. Özellikle seçim kampanyasını “bekâ” sorunu üzerine kuran, ABD’ye karşı sert söylemleri artıran ve “emperyalizmle mücadele” vurgusu yapan iktidar, sandıktan galip çıkınca esas eksenini yeniden teyit etti. “Dış güçler” söyleminin bir seçim propagandası olduğu da netleşmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya’nın ardından dün gece İsveç’in de NATO’ya üyeliğinin kapısını araladı. NATO’nun kritik Litvanya zirvesi öncesi Türkiye, İsveç ve NATO’nun Vilnius’taki üçlü görüşmesinden anlaşma çıktı. Türkiye’nin, İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolleri’ni TBMM’ye sevk edeceği, İsveç’in de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinin canlandırılması konusundaki çabaları destekleyeceği bildirildi. Ankara, NATO’nun genişleme planına tam desteğini, vetolarını kaldırarak gösterdi. ABD karardan memnuniyetini üst düzeyden ilan etti. Çünkü NATO demek ABD demek…
Erdoğan iktidarı, sadece ABD/NATO’nun genişlemesine onay vermedi. Aynı zamanda, güçlü bir işbirliği kurulan Rusya’yı rahatsız eden, daha ötesi hedef alan bir noktaya geldi. Geçen hafta Türkiye’ye gelen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i ağırlayan Erdoğan, kameralar karşısında, ABD Başkanı Biden’ın bile “fazla bulduğu” teklifler gündeme getirdi. Erdoğan, “Ukrayna’nın NATO üyeliğini hak ettiğini” söyledi. Biden ise Erdoğan’dan birkaç saat sonra CNN’de yaptığı açıklamada savaş bitmeden Ukrayna’nın NATO’ya alınamayacağını, aksi durumda kendilerinin de savaşa girmiş sayılacağını söyledi. Biden bu açıklamayı ilk defa da yapmadı. Savaşın ilk gününden itibaren her türlü askeri ve mali yardımı yapmakla birlikte, Kiev’in NATO’ya katılımı konusunda “hayır” ısrarını sürdürdü. Erdoğan, bununla da kalmadı. Ukrayna’ya silah, İHA ve siyasi desteğe devam edeceğini tekrar vurguladı. Rusya’nın “yıkıcı sonuçları olur” uyarılarına rağmen, Ankara, desteğe devam edeceğinin altını özellikle çizdi.
Rusya-Ukrayna-Türkiye arasında imzalanan “esir takası” anlaşmasını da yok sayan Erdoğan, bu anlaşma kapsamında Türkiye’de tutulması öngörülen Neonazi Azov grubu elebaşlarını Zelenskiy’nin uçağına bindirerek Ukrayna’ya gönderdi. Moskova, tüm bu gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı açıktan dile getirdi ve Ankara’dan açıklama beklediğini duyurdu. Putin’in gelecek ay Türkiye’ye yapacağı ziyaret de belirsizliğe uğradı. Daha tehlikeli ise bugün başlayan Vilnius zirvesinde görüşülüp karara başlanacak olan NATO’nun savaş planları… ABD/NATO’nun üç bölgesel askeri planından biri Akdeniz-Karadeniz eksenini kapsıyor ve Türkiye bu planın odak noktasında yer alıyor. Savaşın başından beri “tarafsızlık” fotografı vermeye çalışan ve “arabuluculuk” adımları atan Ankara, NATO’nun yeni askeri planları içinde ABD’nin savaş müttefiki olma tehlikesini ortaya koydu. 15 TEMMUZ’UN YIL DÖNÜMÜNE DENK GELDİ
İşte ABD/NATO’nun kanlı 15 Temmuz darbe girişimindeki rolü… ABD ÜÇ SAAT SUSTU KERRY: MEKANİZMA HAREKETE GEÇTİ
GÖLGE CIA, ERDOĞAN’IN UÇAK ROTASINI YAYINLADI
‘MUHATAPLARIMIZ TUTUKLANDI’
BARKEY: AMERİKA’YA YAKIN, NATO’YA İNANAN KOMUTANLAR “Ordu ile ilişiği kesilen 100’den fazla amiral ve general var ve bu yönetim kadrosunun yüzde 46’sına denk geliyor. Atılan bu kişiler Amerika’ya yakın ve NATO’ya inanan komutanlardı. Ancak yerlerine gelenlerin daha milliyetçi bir tavır içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu Türkiye ile NATO ilişkileri açısından tehlikeli bir durum.”
BOLTON: DARBELERE YARDIMCI OLMUŞ BİRİYİM İNCRİLİK’TEN KALKAN UÇAKLAR, AMERİKALILARA SIĞINAN DARBECİLER… Darbe gecesi İncirlik’ten F-16’ları kaldıran Hava Pilot Kurmay Yarbay Halil İbrahim Özdemir, Akıncı Üssü iddianamesi’ndeki ifadesinde, o gece “10. Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van ile ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 39. Hava Üs Komutanı Albay John Walker’in birlikte olduğunu” açıkladı. Bu durum diğer sanık ifadelerine de yansıdı. Özdemir, Üs Komutanının lider uçağın pilotuyla konuştuğunu, bunun üzerine F-16’ların havalandığını söyledi.
Üssün komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ise kendisini tutuklamaya gelen Türk komutanlara direndi ve arka kapıdan kaçarak ABD 39. Kanat Komutanlığı’na sığındı. Burada üssün eski komutanı Walker’dan kendisini Almanya’ya götürmesini istedi. Ancak Türk askeri, ABD Karargahı’nın etrafını sardı ve uçuşları engelledi. Böylece Van, ABD’liler tarafından teslim edilmek zorunda kaldı. Öte yandan Jandarma Genel Komutanlığındaki olaylarda ABD askeri kamuflajlı 2 yarbayın darbecilere yardımcı olduğu ortaya çıkmıştı. KAYITLARI GİZLEDİLER
‘AMERİKA’NIN, NATO’NUN ONAYI VAR’ Bir FETÖ sanığının darbe girişiminden hemen önce “Amerika’nın, NATO’nun onayı var” şeklindeki ifadeleri de yer aldı. İddianamelerde dikkat çekilen bir nokta da şu oldu: Darbe girişiminden önceki son 15 yılda ABD’ye NATO daimi görevlerine gönderilen FETÖ’cülerin sayısı arttı, bunlardan darbe girişimine fiilen katılan FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilenlerin oranı dikkat çekecek boyutta. NATO’DA ÇALIŞAN SUBAYLARIN YARISI…
ADİL ÖKSÜZ’E SIR TELEFON
|
||
|
||
Etiketler: Erdoğan’da, Stockholm, sendromu, mu?, |
|
||
|