Cumhuriyet Halk Partisi Bandırma İlçe Örgütü’nün 38.Olağan Kongresinde söz alarak konuşan geçmiş dönem CHP Milletvekili Namık Havutça, partisi adına özeleştiri yaparak, “Biz sadece Cumhurbaşkanlığını kaybetmedik. Ülkemizin geleceğini kaybettik. Ekmeğimizi kaybettik. Çocuklarımızın geleceğini kaybettik.” diye konuştu. Havutça, tüzük değişikliğine gidilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek aptalların işidir.” dedi.

CHP Bandırma İlçe Örgütü’nün 38.olağan Kongresinde söz alarak konuşan geçmiş dönem CHP Milletvekili Namık Havutça, Cumhurbaşkanlığı Genel Seçimlerini kaybettiklerini söyleyerek, partisi adına özeleştiride bulundu. Havutça, “ Köylümüz efendimiz tarlasında perişan. İşçimiz kardeşimiz ocağında perişan. Esnafımız dükkanında perişan. Memurumuz odasında perişan, cümle Allah yardımcısı olsun. Ülkemizde manzara korkunç. Biz sadece Cumhurbaşkanlığını kaybetmedik. Ülkemizin geleceğini kaybettik. Ekmeğimizi kaybettik. Çocuklarımızın geleceğini kaybettik. Ve şimdi bize daha büyük sorumluluklar düşüyor. Ben bu partinin ocağından, kökünden geliyorum. Yapmadığımız görev kalmadı. 5 yıl Bandırma Belediye Meclis Üyeliği, Balıkesir İl Genel Meclisi Üyeliği, 7 yıl Milletvekilliği, Grup Başkan Vekilliği, Grup Başkanlığı, Komisyon Üyeliği. 21 yıldır karşımızda bütün bağımsız ilkeleri, Basın özgürlüğünü yok eden ceberrut bir iktidar var. Ekonomi çökmüş. Ve biz en umutlu olduğumuz seçimi maalesef kaybettik. Hastalığa doğru teşhis koyamazsak, çözümünü bulamayız, tedavi edemeyiz. Önce doğruyu tespit edeceğiz, önce yüzleşeceğiz, sonra helalleşeceğiz.

Bizim ülkemizdeki bazı çevreler, helalleşmeyi yanlış anlıyor. Biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinden bir damla helalleşme istemedik sizden. Bizim bir tek eserimiz vardır. O eser de; Bağımsız Mustafa Kemal Atatürk yurdudur.

Partimizin kapısı herkese açık. Sağdan da Soldan da gelin partimize. Ama Cumhuriyet Halk partisine ayar vermeye gelmeyin. Cumhuriyet Halk Partisini dönüştürmeye gelmeyin. Anayasa’nın ilk üç maddesini, Türk bayrağını, Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya kalkarsanız bizim kapımız size açık değildir. Cumhuriyet Halk Partisinin kapısı ancak, Anayasa’nın ilk üç maddesini, Kuvay-ı Milliye’yi özgür kabul eden herkese açıktır.

Cumhuriyete yüz yıllık yıkım projesini yapıp, Cumhuriyetle hesaplaşmaya kalkan, Mustafa Kemal’e faşist diyen, bir anlayışla nasıl yol yürüyebiliriz? Yürüyemedik işte. Ne oldu 14 Mayıs’tan sonra; Sn.Genel Başkanın o ünlü danışmanları şimdi onun karşısında, Sn.Kılıçdaroğlu’na bayrak açanlar sizdiniz. Sizin yaptığınız hatalar sebebiyle Cumhuriyet Halk partisi Genel Başkanı, Anayasa’nın ilk dört maddesi, üniter yapı sebebiyle Zafer partisi ile ittifakta sınıfta kaldı. Bu partiyi siz bu hale getirdiniz."diye konuştu.

"Bize kral değil , kural lazım"

Havutça konuşmasının devamında, "Son bir tüzük kurultayı yaptık Ankara’da. Bütün arkadaşlar oradaydı. Yahu yapmayın etmeyin, Cumhuriyet Halk Partisi’ni AKP’nin yöntemlerine mahkum etmeyin. Biz bu partinin mensupları, Ankara’dan 450 km. İstanbul’a kadar yürüdük. Neden yürüdük? Adalet için yürüdük değil mi? Hak, Hukuk, Adalet. 25 yıllık hukukçuyum. Adalet nedir? Adalet; hakkı olana hakkın verilmesidir, teslim edilmesidir. Hak nedir? Bakın söyliyeyim; Cumhuriyet Halk Partisini Bandırma’da yönetme hakkı, bu hakkı teslim edecek olan şey, Cumhuriyet Halk Partisinin, bütün mahallelerden gelen delegelerinin seçimidir, onların iradesidir hak. Eğer bunu yaparsak biz AKP’nin yöntemlerinden farklı şekilde gidebiliriz. Nasıl olacak? Bunun yolu şu: bize kral lazım değil, bize kural lazım kural. Önce tüzüğü değiştireceğiz. Burada Bandırma’nın sokaklarında sabah akşam birlikte faşizme karşı mücadele ettiğimiz arkadaşlarımız, kardeşlerimiz birbirine kinle bakmaya başladı, bunu tedavi edeceğiz. Bunun yolu belli. Bunun yolu şudur: bütün Dünya demokrasilerinde artık bütün seçimler etkinleştirilmiş üyelerledir. Bütün milletvekillerini, (kontenjan hariç, yok öyle isteğimi milletvekili yapayım, eş, dost, akraba..) Balıkesir’de seçmenin kalplerine gireceksin, onlar seçecekler, etkinleştirilmiş üyeler. Hastalıklıysa tedavi edeceğiz üyeyi.  Siyaset samimiyet gerektirir. Adalet istiyorsak eğer, önce tüzüğümüzü değiştirecek, üç dönem kuralını mı getireceğiz? iki dönem kuralını mı getireceğiz? bunları tüzüğümüze yazacağız. Milletin iradesiyle, halk iradesiyle barışı sağlayacağız. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek aptalların işidir.

Mustafa Kemal, “zamanı değil, toplum hazır değil” deseydi, hilafeti, saltanatı kaldırmasaydı, kadın erkek eşitliğini yapmasaydı, bugün hangi tabloyla karşı karşıyaydık? Bunlar olmasaydı, bugün kadınlarımız Cumhuriyetin özgür kadınları değil, padişah sarayının cariyesi olurlardı. Bir dönem bir AKP Balıkesir milletvekili vardı, “Cumhuriyete reklam arası” demişti. Biz de Balıkesir milletvekiline şunu diyelim; Eğer Cumhuriyet olmasaydı, siz burada Cumhuriyetin bir milletvekili değil, padişahın sarayının cariyesi olurdunuz bunu da unutmayın!

Biz Bandırma’da ne seçimler kazandık. Bandırma zor bir kenttir. Herkes kendi çapında iddialıdır. Beş, altı belediye başkanı adayı çıkar buradan. Ama biz, sokağa çıkar, el ele verir, Bandırma’nın belediyesinin önüne yine Sosyaldemokrasi, Altı ok’un bayrağını dikeriz, bundan hiç şüpheniz, kuşkunuz olmasın.” ifadelerine yer verdi.