Herkesin bildiği sır: İsrail'in nükleer silahları
Haber
13 Kasım 2023 - Pazartesi 16:37 Bu haber 2171 kez okundu
 
Herkesin bildiği sır: İsrail'in nükleer silahları
İsrail'in defalarca itiraf ettiği nükleer silah cephaneliği, başta Filistin olmak üzere Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın tüm çağrılarına rağmen herhangi bir uluslararası denetime tabi tutulmuyor
Dünya Haberi
Herkesin bildiği sır: İsrail'in nükleer silahları

İsrail'in elinde nükleer silah bulunup bulundurmadığı konusu, uzun yıllardır tartışılıyor. Aslında İsrailli yetkililer, 1960'lardan itibaren bu konuda dönem dönem itiraflarda bulunsa da, uluslararası kuruluşlar İsrail'i denetleme ve nükleer cephaneliğini kontrol altına alma konusunda hiçbir adım atmıyor. Söz konusu İran, Irak ve Suriye olunca kaplan kesilen ülkeler, İsrail'in kitle imha silahları karşısında üç maymunu oynuyor. Halbuki geçen günlerde İsrailli Miras Bakanı Amihai Eliyahu, nükleer silaha sahip olduklarını bir kez daha itiraf etti. Katıldığı bir radyo programında Filistin'e yönelik tehditler savuran İsrailli Bakan, Gazze'ye atom bombası atmalarının “olası seçeneklerden biri” olduğunu söyledi. Bu itiraf üzerine başta Filistin olmak üzere Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan İsrail'in nükleer silahlarının denetlenmesi çağrısı gelirken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı bu konuda sessizliğini koruyor...

 

 

'NÜKLEER BELİRSİZLİK'

İsrail'in resmi politikası, “nükleer belirsizlik” olarak tanımlanıyor. Nükleer çalışmaları hakkında uluslararası kamuoyu ile bilgi paylaşmayan İsrailliler, “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması(NPT)”nı da imzalamadılar. Ancak yetkililer, ellerinde nükleer silah olduğunu ima etmekten de çekinmiyorlar. Bu ifşaatların ilki; 19 Aralık 1960 tarihinde Time dergisinde yer alan küçük bir haberin ardından geldi. Çok sayıda spekülasyonun ardından bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Ben Gurion, 24 megawatt kurulu güce sahip bir reaktör inşa ettiklerini, ancak bunun “barışçıl amaçlarla” kullanılacağını söyledi. 12 Aralık 1968'de ise dönemin başbakanı İzak Rabin, “İsrail bölgede nükleer silahları uygulamaya koyan ilk ülke olmayacaktır.” diyerek ilk büyük ifşaatı yapmış oldu.

İsrail'in nükleer silah programıyla ilgili ayrıntılı bilgiler ise 5 Ekim 1986 tarihli Sunday Times gazetesinde yer aldı. 1977-1985 yılları arasında Dimona Nükleer Santrali’nde çalışan Mordehay Vanunu, Sunday Times gazetesine verdiği belge ve fotoğraflarla, İsrail’in nükleer silah geliştirip geliştirmediği konusundaki tartışmalara son noktayı koydu. Bunun üzerine Roma'da MOSSAD tarafından kaçırılarak İsrail'e getirilen Vanunu, devlet sırlarını ifşa etmekten suçlu bulundu ve 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Böylece İsrail'in nükleer silah ürettiği konusundaki şüpheler ortadan kalktı. 2004 yılında serbest bırakılan Vanunu, hala Doğu Kudüs'te yaşıyor. Ancak Vanunu'nun İsrail vatandaşı olmayanlarla konuşması ve ülke dışına çıkması yasak.

VELA OLAYI

İsrail'in nükleer denemeler yaptığına dair ilginç bir olay ise 1979 yılında yaşandı. Tarihe "Vela Olayı" olarak geçen hadise, esasında bir uydu tarafından tespit edilen ışık patlamasıydı. 22 Eylül 1979'da Hint Okyanusu'ndaki Prens Edward Adaları yakınlarında bir Amerikan Vela Hotel uydusu, bir çift ışık parlaması yakaladı. Başta bu ışığın uyduya çarpan bir meteoroidden kaynaklandığı öne sürülse de, İsrail ve Güney Afrika'nın nükleer deneme yaptığı iddiası yayıldı. Şubat 1980'de CBS News, İsrail'in Güney Afrika'nın nükleer deneme yapmasına yardım ettiğini öne süren ilk gazete oldu. 20 Nisan 1997'de ise Haaretz gazetesinde bir makale kaleme alan Güney Afrika Dışişleri Bakan Yardımcısı Aziz Pahad, Vela Olayı'nın nükleer bir testten kaynaklandığı doğrulandı. Makalede, İsrail'in 550 ton ham uranyum ve diğer yardımlar karşılığında Güney Afrika'nın bomba tasarımlarını geliştirmesine yardım ettiği belirtiliyordu. 2010 yılında da The Guardian gazetesi, 1975 yılında Güney Afrika Başbakanı Pieter Willem Botha ve İsrail Başbakanı Şimon Peres öncülüğünde iki ülkenin nükleer silahlanma alanında işbirliği yaptıklarını gösteren bir toplantının tutanaklarını yayımladı.

 

 

KAÇ NÜKLEER BOMBASI VAR?

İsrailin envanterindeki nükleer bomba sayısıyla ilgili de çeşitli söylentiler bulunuyor. 2008 yılında ABD Başkanı Jimmy Carter, İsrail'in 150'den fazla nükleer silaha sahip olduğunu söyledi. Colin Powell ise bu rakamı 200 olarak telaffuz etti. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), İsrail’in 80 adet nükleer harp başlığına sahip olduğunu ileri sürüyor. Bulletin of the Atomic Scientists adlı Amerikan dergisi göre ise, “Nükleer Silahları Önleme Antlaşması” uzmanlarından Robert S. Norris ve Hans M. Kristensen tarafından ele geçirilen bir belge, İsrail'in 2004 yılında nükleer silah üretimini durdurmuş olmasına rağmen 115 nükleer başlıklı silah üretebilecek malzemeye sahip olduğunu gösteriyor. Tam sayı bugüne kadar resmi olarak hiç açıklanmasa da, İsrail'in Ortadoğu'da nükleer cephaneliğe sahip tek ülke olduğuna inanılıyor. Tel Aviv yönetimi, bu üstünlüğünü korumak için de bölge ülkelernin nükleer çalışmalarına defalarca saldırdı. Bunların içinde Irak, İran ve Suriye vardı.

NASIL FIRLATACAKLAR?

İsrail'in olası bir saldırıya maruz kalması durumunda nükleer füzelerini fırlatabileceği farklı platformlar bulunuyor. Fransız Dassault firmasıyla ortak geliştirilen Jericho II balistik füzesinin 2800-5000 kilometre menzili bulunuyor. 2008 yılında geliştirilen Jericho III kıtalararası füzesi ise bu menzili 11 bin 500 kilometreye çıkarıyor. Füzenin savaş başlığı taşıma kapasitesi ise 1 ila 1,3 ton arasında. Bunun yanında İsrail Hava Kuvvetlerinde uzun menzilli stratejik bombardıman uçağı bulunmamasına rağmen, envanterindeki F-15 ve F-16 savaş uçaklarının nükleer savaş başlığı fırlatabileceği biliniyor. İsrail Donanmasının bünyesinde faaliyette olan Alman yapımı Dolphin sınıfı denizaltıların da nükleer savaş başlığı taşıyabilecek Popeye Turbo füze fırlatma sistemine sahip olduğu görülüyor. Geçen yıl Almanlardan sessizce satın alınan INS Drakon denizaltısının ise devasa bir yelkeni bulunuyor. Deniz araştırmacıları, INS Drakon hakkında şu bilgileri paylaşıyor:

“Bu alana iki büyük füze silosu ya da daha büyük olasılıkla 4-8 küçük füze silosu yerleştirilebilir. Ayrıca nükleer silahlı olabilecekleri de makul bir varsayımdır. INS Drakon, yelkendeki yeni füzelerine ek olarak, pruvasında da dört adet ekstra torpido kovanı bulunduruyor. Bu ekstra tüpler normal 533 mm torpido tüplerinden daha büyük. Bunların İsrail tarafından geliştirilen seyir füzelerine tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Bu füzeler nükleer başlıklı olabilir ve İsrail’in nükleer caydırıcılığının bir parçasını oluşturduğuna inanılmaktadır.”

NÜKLEER KABİLİYETE NASIL ERİŞTİLER?

ABD'ye ait bir askeri uçağın 10 Kasım'da Akdeniz'de düştüğü bildirildi. Merkezi Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan ABD Avrupa Komutanlığından yapılan açıklamada, Doğu Akdeniz'de eğitim faaliyetleri yapan bir ABD askeri uçağının cuma akşamı kaza kırıma uğrayarak düştüğü belirtildi. Ailelerine saygı nedeniyle kazadan etkilenen askeri personel hakkında bilgi verilmeyeceği kaydedilen açıklamada, kazanın soruşturulduğu fakat düşmanca bir eylemden kaynaklanmış gibi gözükmediği ifade edildi. İsrail'in Gazze'ye yoğun saldırılarının başlamasının ardından ABD ordusu, Akdeniz'e iki uçak gemisi dahil yoğun konuşlandırmalar yapmış, oluşturduğu hava köprüsüyle İsrail'e cephane taşırken bölgede tatbikatlara başlamıştı.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Herkesin, bildiği, sır:, İsrail'in, nükleer, silahları,
Yorumlar
Haber Yazılımı