Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve  işgalci İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da Filistin halkına uyguladığı soykırımcı saldırıları yanı sıra bölgede başta Lübnan olmak üzere Suriye, Irak yanı sıra İran’a yönelik yayılmacı saldırganlığıyla birlikte dünya genelinde yaşanan bir tartışma var: 3.dünya savaşı başladı mı? başlıyor mu?.. Bu tartışmalar ekseninde nükleer silahların kullanılması da askeri bir tehdit olmanın ötesinde tüm insanlığa kaygı ve korku dolu günler yaşatıyor.

Neden ve niçin?

Çünkü, 2.Dünya Savaşı’nın son günlerinde ABD, askeri ve endüstriyel önemi dolayısıyla Japonya’nın Hiroşima kentini hedef olarak seçti. ABD'nin "B-29" tipi uçağı, 6 Ağustos 1945 sabahında "küçük çocuk" (little boy) adlı bombayı Hiroşima'ya bıraktı.

Evet, oysa ki, Hitler Almanya’sının Mayıs 1945’de teslim olmasıyla fiilen 2.Dünya Savaşı bitmişti ama Doğuda direnen ve savaşan bir Japonya vardı ve ABD’nin "tamamen ve mutlak bir yıkım" tehditlerine yanıt bile vermeyen Japonya susturulmalıydı.

Bomba 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti ve ilk aşamada 80 bin, 1945'in sonuna doğru ise yaklaşık 200 bin insanın ölümüne neden oldu.

ABD, durmadı ve Hiroşima’dan sonra 2.atom bombasını 3 gün sonra Nagazaki’ye attı. Nagazaki'ye de "şişman adam" (fat man) adlı bombanın atılması sonucu 195 bin nüfuslu Nagazaki'nin yarısı yok oldu. Kentte ilk olarak 39 bin olan ölü sayısı, yıl sonuna kadar 75 bine yükseldi.

Dünyada ve insanlık tarihinde atom bombasını ilk kullanan ülke ünvanına sahip olan ABD, Hiroşima ve Nagazaki’de aynı zamanda tüm bitki ve doğal yaşamı yok etmiş ülke ünvanına sahip oldu.

Dönemin Japonya İmparatoru Hirohito'nun, 15 Ağustos 1945'teki mesajında, Japonya koşulsuz ABD’ye teslim oldu.

Özetle, dünya ve insanlık tarihinde, 78 yıl sonra, ABD’li emperyalistlerin ilk kullandığı atom bombasının öyküsü özetle bu ve bu, insanlık adına utanç verici vahşeti, en güzel şiirleştiren Nazım Hikmet, ’Kız çocuğu’ isimli şiiriyle gerçekleştirdi.

“Kapıları çalan benim, kapıları birer birer

Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler

Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar

Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar

Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu

Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu

Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok

Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk

Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver

Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler”

Ben, gazeteci ve bir yazar olmanın ötesinde birey olarak, bir antiemperyalist, anti-siyonist, antifaşistim ve Ulusalcıyım. Makam mevki ve etiketlerin de hiçbir anlamı, hükmü yok. Sosyal demokrat, demokrat, iberal, muhafazakar, komünist de olabilirsiniz. Sonuçta çoluk çocuk, kadın, yaşlı genç insan ölümlerinden söz ediyoruz,78 yıl önceki vahşeti günümüze taşıyan ABD emperyalizmi ve siyonist, işgalci İsrail Devleti var. İsrail, 7 Ekim’den bu yana  Filistinlilere karşı 100 bin ton bomba attı ve 40 bin insanı, kadın erkek, genç, yaşlı, çocuk katlederken, binlercesini yaraladı. 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 2 milyon kişinin yerinden edilirken,. İsrail'in Gazze'deki saldırılarında 87 bin konutun tamamen yıkıldığı, toplamda ise 297 bin konutun zarar görerek oturulamaz durumda olduğu biliniyor. İsrail’in kullandığı bomba sayısı  5-6 atom bombasının yıkıcılığına sahip.

Rakamlar ve yaşananlar dehşet verici ve korkunç. 21.yüzyılın dünyasında ve 2024 yılında bir ulusa ve insanlara reva görülen böylesi bir zulmü kabul etmek mümkün değil. Günümüzde konvansiyonel silahların öldürücü gücü ortada. Sadece insan ölümlerinden değil, doğal yaşamın katlinden de söz ediyoruz.

Emperyalizme ve siyonizme karşı çıkmak, karşı durmak günümüzde insan soyunun var oluş gerekçesidir.

Esen kalın…