PKK’nın silah bırakmaya niyeti yok!
Haber
07 Şubat 2025 - Cuma 15:30 Bu haber 517 kez okundu
 
PKK’nın silah bırakmaya niyeti yok!
PKK elebaşlarından Murat Karayılan, silah bırakmak için önce TSK’nın silah bırakmasını, Öcalan’ın özgür kalmasını, PKK Kongresinin toplanmasını şart koştu.
Bölge Haberi
PKK’nın silah bırakmaya niyeti yok!

PKK’nın sözde yöneticilerinden terörist Murat Karayılan, Öcalan’ın teslim edilişinin yıldönümüyle ilgili örgütün yayınına röportaj verdi. Röportajda Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta yapacağı iddia edilen ‘silah bırakma’ çağrısıyla ilgili sözleri dikkat çekti. Öcalan’ın PKK Kongresine katılmasını isteyen Karayılan silah bırakmak için şart koştu, önce operasyonların durmasını istedi. Karayılan, Bahçeli’nin arkasında devletin bir kolunun olduğunu, AK Parti’nin ise hala süreçle ilgili kararsız hareket ettiğini söyledi.

‘15 ŞUBAT ÇAĞRISI HAMLE OLACAK’

Röportajda Öcalan’ın çağrı hazırlığında olduğunu söyleyen Karayılan “Önder Apo bu yıl, şimdiye kadar verilen mücadelenin bir sonucu olarak bu kara günü, yeni bir çıkış günü, bir özgürlük atılımı günü yapmak istiyor. Önder Apo şu an böyle bir hazırlık yapıyor. 15 Şubat günü, bu çerçevede hazırladığı çağrıyı yapacağını düşünüyoruz. Bu çok önemli bir konu. Önder Apo, bu günü yeni bir hamle gününe dönüştürmek istiyor. Yeni hamle, çözüm hamlesidir.” dedi.

‘BAHÇELİ ÇAĞRI YAPTI AMA HÜKÜMET NET DEĞİL’

PKK’lı Karayılan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısı ve yaşanan süreçle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı:

“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parlamentoda yaptığı konuşma, devletin bir çıkışıydı. Zaten sonradan anladık ki devletin kimi heyetleri İmralı’ya görüşmeye de gitmişler. Fakat iktidarın, yani hükümetin bu konudaki duruşu net değil. Esasen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birkaç sefer konuştu ve ‘Bahçeli’nin sözlerinin arkasındayız’ dedi. Ancak pratikte ise bunun tam tersini yapmaktadır. Yani yeni bir dönemin başlaması, belirtildiği gibi bir Türk-Kürt barışının gelişmesi yolunda hiçbir olumlu adımları yoktur.”

‘KIŞ OLMASINA RAĞMEN SAVAŞ DURMADI’

Türkiye’nin süren hava operasyonlarına ve belediyelere atanan kayyımlara tepki gösteren Karayılan “Bize dönük olan saldırıları zaten saymıyorum. Her gün bombardımanlar, saldırılar var. Zaten güçlerimiz arasında birçok yerde 200-300 metre mesafesinde savaş yaşanıyor. Her gün biz de onlara atıyoruz, onlar da bize atıyor. Kış aylarında olmamıza rağmen bu savaş durmamıştır. Yani bırakın tüm bu konularda gevşemenin olmasını, tersine daha da şiddetlenen bir durum vardır. Onun için AKP’nin halen kararını vermediği, eski siyaseti olan soykırım, katliam ve şiddet siyasetini devam ettirdiği belirtilebilir.” diye konuştu.

‘BAHÇELİ’NİN ARKASINDA DEVLETİN BİR KOLU VAR’

Öcalan’ın yapması istenen silah bırakma çağrısına ilişkin de Karayılan şunları söyledi: “Bu bizim değil onların sorunudur. O çağrı yapıp, ‘Öcalan gelsin mecliste konuşsun’ diyenlerin, adım atılması için çabalaması gerekiyor. Açık ki Devlet Bahçeli bu çağrıyı kafasına estiği için yapmamıştır. Arkasında devlet, en azından devletin bir kesimi vardır. Bunu tam bilemiyoruz ama tek başına olmadığı kesindir. Mutlaka en azından devletin bir kolu bu işin içindedir. Onlar eğer bugün çağrılarına göre hareket ederlerse belki sürecin önü açılır. Zaten öyle olmazsa herhangi bir şey gelişmeyecek.

‘ÖCALAN’IN ÇAĞRISIYLA İŞ BİTER Mİ!’

“Diyelim ki Önderlik çağrıda bulundu. Peki sadece çağrıyla bu iş biter mi! Biz on binlerce silahlı gücü bulunan bir hareketiz. Önder Apo’nun kendisi devreye girmediği, bu arkadaşlarla konuşmadığı müddetçe, öyle sadece bir videolu çağrıyla bir şey olmaz. Önderliğimiz bu güçle daimi bir biçimde konuşamazsa, silah bırakmaya dönük nasıl ikna edecek?

‘ÖCALAN PKK KONGRESİNDE KONUŞSUN’

“Özcesi Önder Apo’nun devreye girmesi gerekiyor. Şunu da söyleyeyim; silah bırakmak için karar almaya ihtiyaç vardır. Mesela kongre kararı gereklidir. PKK Kongresi’nin toplanması ve böylesi bir karar alması gerekir. Bunların hepsini kim yapabilir? Önder Apo yapabilir. Önder Apo kongre çağrısı yapabilir, kongre toplanınca Önderlik kongrede konuşabilir. Fiziki olarak orada bulunmasa da birçok kez mesajları ulaşabilir. Bu, sıradan bir konu değildir.

‘TECRİDİN KALKMASI YETMEZ, ÖZGÜR OLMALI’

“Artık tecridin kaldırılması bir çözüm değildir. Önder Apo’nun özgürleşmesi gerekir. Artık bu dönem gelmiştir. Önder Apo dışında bizden hiç kimse bu işi, yani silahları bırakmak için kongreyi toplamayı, tüm arkadaşları ikna etmeyi ve onların rızalarını almayı sağlayamaz. Bunun için öncelikle Önder Apo özgür olmalı ve bir yerde özgür bir biçimde, teknik yoluyla mı olur, farklı yöntemlerle mi olur, heyetler yoluyla mı olur, bu tür çalışmalar üzerinde durmalı.”

“(Öcalan’ın 15 Şubat çağrısı) “Tabii biz tüm ayrıntılarını bilemiyoruz. Yapılacak çağrıda bazı detayları açıklanabilir. Ama yeni bir projedir ve bu da sadece Kürt halkı için değildir. Bu, bölge halkları açısından yeni bir dönemi ifade ediyor. Çünkü aynı şey mesela Suriye, İran, Irak ve her yerde gelişirse, esasen Türkiye, bölgede şimdiki gibi tehditlerin merkezi değil herkesi kapsayacak bir biçimde özgürlük, demokrasi ve halklar ile inançların uzlaşı merkezi haline gelir.”

TÜRK ORDUSUNUN SİLAH BIRAKMASINI İSTEDİ!

Bahçeli’nin dediği gibi ‘silah bırakma’ değil, sadece devletler arasında olabilecek ‘ateşkes’i isteyen Karayılan, Türk Ordusunun da silah bırakmasını talep etti: “Bir de mesela öncelikle bir ateşkes gerekir. Ateşkes olmadığı müddetçe biz burada nasıl silah bırakmayı gündemimize alabiliriz ki! Her gün silahlar kullanılıyor ve biz silahlar sayesinde kendimizi koruyoruz. Dolayısıyla öncelikle zemin yaratılması gerekiyor. Zemin nasıl yaratılabilir? Önce çift taraflı ateşkes olabilir. Sonra dil değiştirilerek barış dili kullanılabilir, ikna çalışmaları yürütülür, kanaat oluşturulur ve o zaman gerekenler yapılır.”

Cumhuriyetle hesaplaşma

PKK’lı Karayılan, açılımla 100 yıllık Cumhuriyetimizle hesaplaşma niyetini de şöyle ifade etti:

“Türkiye’de gerçekten de başkan olmalı, önder olmalı, lider olmalı. Bizim var; işte Önder Apo’dur ama karşıda da olması gerekiyor. Sorunu ortaya koyarlar ve çözerler. Unutmayalım ki, bu sadece 50 yıllık bir sorun değildir. Yani mesele sadece PKK ile Türk devletinin meselesi değildir. Biz Şeyh Saidlerin, Seyit Rızaların, Rindexana Ali Yunusların (1926’da Sason İsyanının lideri olan Mihemede Aliye Yunus’un kızı), Biroyê Heskî Têlîlerin (Ağrı İsyanının başındaki İbrahim Ağa) devamıyız. Bu, yüzyıllık bir sorundur. Sonrasında kimi çözüm girişimleri ve mecliste yaşanan uzlaşmaların olduğu hasebiyle Koçgiri dönemi sayılmayarak başlangıç olarak Şeyh Said hareketinin çıkışı ele alınırsa, şu anda tam da onun yüzüncü yılındayız. Biz, yüz yıllık bu sorunu temelden çözmek istiyoruz. Bu da Türk-Kürt ittifakıyla olacak bir şeydir. Bu taktik değil, stratejik bir meseledir. Biz bu düzeyde yaklaşıyoruz. Eğer Türk devleti ve hükümeti de aynı yaklaşımla bu süreci geliştirirse, bizler kalıcı bir çözümün gelişeceğine ve Türkiye’de yeni bir dönemin başlayacağına inanıyoruz.”

Öcalan: Kandil çağrıya ne yanıt verir bilmiyorum

Gazeteci Ertuğrul Özkök geçen gün, İmralı adasında devlet yetkilileri ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan arasındaki görüşmeleri yazdı.

Özkök devletin çok üst düzey bir yetkilisinin Öcalan’la görüştüğünü “Silah bırakma denince, dünya pratiklerinde akla 4 ayrı uygulama geliyor. Biri silahları gömme, biri çatışmasızlık, biri ateşkes. Biz bu üçünü kastetmiyoruz. Kastedilen şey, örgütün elindeki silahları kayıtsız şartsız getirip teslim etmesidir.” dediğini aktardı.

Öcalan da ‘hain’ ilan edilmemek için “sağlam bir görüş birliği” sağlandıktan sonra bu çağrıyı yapabileceğini söyledi. İddiaya göre Öcalan Kandil’den emin olmadığını belirterek “Suriye’deki kesimi ben ikna edebilirim. Oradaki benim oğlum gibidir. Avrupa kanadı bu girişime evet der. Türkiye kanadı da olumlu bakar. Ama Kandil’den ne cevap gelir tam emin değilim.” dedi.

‘Bölgede yeni dizayn gündemde, seçeneğimiz fazla’

Karayılan bölgede İran’ın darbe aldığı, Suriye’de ABD ve İsrail’in güçlendiği sürecin kendilerinin faydasına olduğunu şöyle anlattı:

“Şüphesiz şu an seçeneklerimiz her dönemdekinden daha fazladır. (…) Bölgede önce Filistin’de, ardından Lübnan’da ve son olarak Suriye’de Baas rejiminin yıkılışıyla devam eden süreç de kendisiyle birlikte bölgede yeni bir sürecin gelişmesini getirdi. Açık ki bu yeni süreçte, yeni bir dizayn da gündemdedir. Burada hareket olarak seçeneklerimiz çok daha fazlalaştı. Çünkü bölgeye dönük çok çeşitli stratejiler söz konusudur. Yine taraflar vardır. Kuşkusuz biz de bir tarafız. Tabii ki biz bir parçanın ya da bir tarafın örgütü değiliz; biz bölgesel çapta bir örgütüz. Bunun için yeni gelişen süreçle birlikte bizim seçeneklerimiz de artmış durumda. Mesela önceden bizden uzak duran, bizden kaçan kesimler, şimdi bizimle ilişki kurmak ve çeşitli imkanları sunmak istiyorlar. Dolayısıyla siyasi, politik ve diplomatik olarak şu anki imkanlarımız geçmişe oranla daha iyidir.”

Kaynak: Editör:
Etiketler: PKK’nın, silah, bırakmaya, niyeti, yok!, ,
Yorumlar
Haber Yazılımı