|
||
| Silah bırakanlara karşı üç tavır: Yapıcılık–Şüphecilik–Yıkıcılık | ||
| Yapıcılar çözüme yöneliyor, şüpheciler, sorunların devam etmesine yol açacak bir durağanlık tarif ediyor. Yıkıcılar ise etkisiz. Yapıcılar içindeki daha cesurlar yani Vatansever - Devrimci yapıcılar ise ‘Tam Bağımsız, Üreten, Birleşen ve Gerçekten Demokratik Türkiye’ hedefine daha hızlı ilerleyebilecek söylemleri ve siyasi programı öne alıyor. Şimdi bunları tartışma zamanı. | ||
| Siyaset Haberi | ||
|
||
| |
||
Mustafa İlker YücelPKK’nın feshedilmesi ve silah bırakma sürecinde üç tavır öne çıkıyor: Yapıcılık - Şüphecilik - Yıkıcılık Yapıcılar, ABD’de hakim sınıflar arasındaki mücadelenin, Suriye sahasında bir olanak yarattığını gördüğü için olabildiğince hızlı olmaktan yana. Arkada bıraktığımız sürecin hatalarına değil önümüzdeki dönemin fırsatlarına gözünü dikiyor. Kürt yurttaşlarımızla duygu bağını kuvvetlendirmeye çalışıyor. Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı omuz omuza yürütülen mücadeleye atıf yapıyor. Yapıcıların içinde de aşırı temkinli olanlar ve devrimci tavır alanlar diye iki kesim olduğunu söyleyebiliriz. Aşırı temkinli olanlarda milletimize siyasal öncülük yapma hedefi yok. Ortalama tavırları esas alarak ilerlemeye çalışıyorlar. Farkında olmasalar da süreci zehirlemek isteyenler için fırsat yaratıyorlar. Devrimci tavırda ise ‘Stratejik hedef: Bütünleşme’ söylemiyle ve cesur önerileriyle Vatan Partisi öne çıkıyor. Süleymaniye’deki törene Vatan Partisi’nin DEM Parti tarafından davet edilmesi içinde bulunduğumuz süreci anlamak bakımından tarihi önemde. Vatan Partisi, ABD destekli bölücülüğe karşı kararlı, net, köşeli tavır almasıyla biliniyor. Şimdi inisiyatif emperyalist merkezlerin değil Türkiye’nin elinde. Vatan Partisi bu yüzden silah bırakma sürecini ivmelendirecek hukuki adımların planlanması ve bölücülüğün sosyal-ekonomik zemininin ortadan kaldırılması için kapsamlı bir program hazırladı. Üretim Devrimi Programı da bütünleşmenin ekonomik zeminini tarif ediyor. Bir de şüphecilere bakalım: Şüpheciler ABD ve AB’nin diplomatıyla, FETÖ’süyle ve liberaliyle boylu boyunca içinde olduğu 2013 sürecini hatırlatıyor. PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını ‘tiyatro’ olarak niteliyor. Güvensizlik söylemini yayıyorlar. Hatta Türkiye’nin bölünme tehlikesiyle karşılaşacağını iddia ediyorlar. YAPICILAR İÇİNDEKİ CESURLARŞüpheciler şu gerçeklerin üzerinden atlıyor: Türkiye NATO’ya girince ABD de Gladyo’yla Türk devletinin içine girdi. Gladyo, en son FETÖ üzerinden sabotaj ve kışkırtmalarla Türkiye’nin tam bağımsızlık ve milletleşme/millileşme sürecini sürekli engelliyordu. Gladyo’nun devlet içinden operasyon yapma yeteneği kayboldukça Türkiye nefes almaya başladı. Eş zamanlı olarak; PKK son 10 senedir etkili bir şekilde, silahla, baskı altına alındı, hareket alanları Pençe – Kilit’le kapatıldı, lojistik yığınak yaptırılmadı. Barzani kuvvetleri PKK’ya karşı baskı unsuru haline getirildi. Diyarbakır Anneleri’nin de mücadelesiyle toplumsal tabanlarında çözülmeler başladı. En önemlisi de sırtlarını dayadıkları emperyalist kuvvetlere pek de güvenemeyeceklerini gördüler. Bütün bu gelişmeler Öcalan’ın çağrısının yankı bulacağı bir iklim yarattı. Öfke ve kin temelinde söylem üreten sahte milliyetçi yıkıcılarla, bölücülüğün sırtında yaşayan sözde solcular da yıkıcılıkta buluştu. çünkü varlık nedenleri ortadan kalkıyor. Yapıcılar çözüme yöneliyor, şüpheciler, sorunların devam etmesine yol açacak bir durağanlık tarif ediyor. Yıkıcılar ise etkisiz. Yapıcılar içindeki daha cesurlar yani Vatansever - Devrimci yapıcılar ise ‘Tam Bağımsız, Üreten, Birleşen ve Gerçekten Demokratik Türkiye’ hedefine daha hızlı ilerleyebilecek söylemleri ve siyasi programı öne alıyor. Şimdi bunları tartışma zamanı. |
||
|
||
| Etiketler: Silah, bırakanlara, karşı, üç, tavır:, Yapıcılık–Şüphecilik–Yıkıcılık, |
|
|
||
|

