Agos gazetesi yazarı Ohannes Kılıçdağı, 14 Şubat 2025 tarihli yazısında, 7 Ağustos 1982’de ASALA teröristi iki Ermeni’nin Esenboğa Havaalanı’nda sekiz kişiyi katlettikleri ve 72 kişiyi yaraladıkları kanlı terör eylemini aklamaya çalışmış ve olayı terör olarak niteleyen Türk vatandaşlarını da cehaletle suçlamıştır.
AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ (AVİM)’NİN YANITI
Konuyu ele alan AVİM analisti Sn. Tuğçe Tecimer ve misafir araştırmacı Sn. Selenay Erva Yalçın, 17 Şubat 2025’te AVİM internet sayfasında yayınlanan “Terör İnkârı Neyi Amaçlıyor*” başlıklı yazılarında; Esenboğa saldırısının hukuki açıdan terör eylemi olduğunu delilleriyle ortaya koymuş ve ataları Ermeni terörüne maruz kalan Türk halkının makul davrandıklarını ve toplumsal çatışmaları beslememeyi tercih ettiklerini belirterek kendi cehaletinin farkında olmayan yazarın Türk Milleti’ni cehaletle suçlamasının ibretlik bir çelişki olduğunu vurgulamıştır. İki değerli yazarımızı ve böyle değerli uzmanları bünyesinde barındıran AVİM’i konuya gereken hassasiyeti gösterdikleri için gönülden kutluyorum.
Söz konusu yanıt, muhatapları açısından yeterli bilgiyi içermekle birlikte konuya ilişkin olarak bazı bilgiler eklemeyi gerekli görüyorum.
1. Ermeni göç kararının sebepleri
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Harbi’nde beşi asli, üçü tali olmak üzere sekiz cephede düşmanla savaşırken Osmanlı Ermenileri Türk Devleti’nden koparılacak topraklar üzerinde bağımsız bir Ermenistan Devleti kurmak üzere harekete geçmiştir.
Askerde olan Ermeniler silahları ile firar ederek Rusya’ya geçmiş ve Anadolu’yu işgal eden Rusların öncü birlikleri olarak Türk ordusuna saldırmış, Ermenilerin bir bölümü de silahlı çeteler teşkil ederek Anadolu’daki masum Türk halkını katletmeye ve Rus ordusu lehine casusluk ve sabotajlar yapmaya başlamıştır. Yapılan tüm ikazlara rağmen Ermeni çeteciler sivil halka saldırılara ve düşman ordusuna desteğe devam edince Ermenilerden isyan edenlerin savaş bölgelerinden çıkarılarak savaş yaşanmayan Osmanlı topraklarına nakledilmeleri kararlaştırılmıştır.
2. Göç ettirilen Ermenilerin sayısı ve bunlara sağlanan destek
Savaş çıkmadan önce 700 bin kadar Ermeni savaş şartlarından kaçmak için kendi istekleriyle başka ülkelere göç etmiştir. Anadolu’da kalan Ermenilerin sayısı ise 736 bin kişidir (Kaynak: https://www.researchgate.net/publication/330688322_BIRINCI_DUNYA_HARBINDEKI_TURK_VE_ERMENI_KAYIPLARI_TURKISH_AND_ARMENIAN_LOSSES_DURING_WORLD_WAR_I)
Osmanlı Devleti göç ettirdiği Ermenilere tren bileti, nehir yoluyla gidenlere şahtur denilen nehir vasıtaları, kara yoluyla giden her aileye ise birer kağnı tahsis etmiş ve bunlar için iaşe merkezleri ve hastaneler kurmuştur.
Göçe tabi tutulan 438 bin 758 Ermeni’den 382 bin 148’inin salimen göç yerlerine vardıkları ABD’nin Halep Konsolosu’nun raporlarında kayıtlıdır. Aradaki fark 56 bin 610’dur ve bunların 25-30 bin kadarı salgın hastalıklardan ölmüştür (Kaynak: Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2001, s. 76-82).
Ölen Ermenilere yapılan münferit eşkıya saldırılarında Osmanlı Devleti’nin bir kabahati olmadığı Cemiyet-i Akvam’ın Resmî Gazetesi’nde kayıtlıdır. ( Kaynak: League of Nations (Cemiyet-i Akvam) Resmî Gazetesi, 21.9.1929).
3. Ermeniler tarafından göçe zorlanan ve ölen Türkler
Bölgenin nüfus yapısını değiştirerek bağımsız bir Ermenistan kurma hedefine yönelen Ermenilerin, erkekleri askerde olan Türk köylerine saldırmaları nedeniyle hayatını kurtarmak isteyen 1 milyon 604 bin 31 Türk topraklarını terk ederek batıya göç etmek zorunda kalmış, bunlardan 1 milyondan fazlası Ermeni saldırıları ve yol şartları yüzünden hayatını kaybetmiştir. Bunlara bulundukları yerlerde katledilen Türkler de eklendiğinde Ermeniler tarafından katledilen Türklerin sayısı 1 milyon 931 bin 105’e ulaşmaktadır (Kaynak: Justin McCarthy, “Ölüm ve Sürgün”, Çeviren: Fatma Sarıkaya, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2014, s.265).
ABD Başkanı’nın Hukuk Danışmanı Bruce Fein, ölen sivil Türklerin sayısını 2-2,4 milyon olarak vermektedir (Kaynak: Bruce Fein, “Lies, Damn Lies and Armenian Deaths”, Huffpost World, June 4, 2009).
4. Ermenistan Başbakanı Kaçaznuni’nin itirafı
Ermenistan’ın ilk başbakanı Ohannes Kaçaznuni, 1923 yılında Bükreş’te yapılan Taşnaksutyun Partisi’nin toplantısındaki konuşmasında; “...Biz kendi isteklerimizi başkalarına mal ederek, sorumsuz kişilerin boş sözlerine büyük önem vererek ve kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle gerçekleri anlayamadık ve hayallere kapıldık... Türkler ise ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.” ifadesini kullanmıştır (Kaynak: Ovanes Kaçaznuni, “Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok”, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2005, s.4-5).
5. Artin Penik’in ifadeleri
ASALA teröristlerinin Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı terör saldırısından sonra Türkiye Ermeni’si vatansever Türk vatandaşı Artin Penik, saldırıyı protesto etmek için 10 Ağustos 1982 günü yanında getirdiği benzin dolu bidonu Taksim Meydanı’nda, Atatürk Anıtı’nın önünde üzerine döküp bedenini ateşe vermiştir. Ağır yaralanan Penik, hastaneye kaldırıldıktan dört gün sonra hayatını kaybetmiştir.
Artin Penik’in ölmeden önce söyledikleri ise bir ibret vesikasıdır:
Sizlere sesleniyorum ASALA canileri;
“Masum insanları arkadan kahpece öldürmekle bu işler halledilmez. Siz emperyalistlerin oyununa geliyorsunuz. O zaman da emperyalistlerin oyunlarıyla yüz binlerce insan kayıp oldu. Kendinize gelin, sizi kandırıyorlar. Şurada birkaç bin Ermeni kaldı. Bunları da mı yok etmek istiyorsunuz? Fakat buna asla muvaffak olamayacaksınız. Bugün nasıl kardeşçe geçiniyorlarsa, bundan sonra aynen devam edecek. Fakat siz, kahpece günahsız insanları öldürmeye devam ederseniz, size yeminle söylüyorum kökünüz kazınacak. Bütün dünya hükûmetlerine rica ediyorum: İnanın ki gözümü kırpmadan yine intihar ederim. Bakın ben kararımı bir saniyede değiştirdim. Kararım Fransız Konsolosluğu önünde kendimi yakmaktı, çünkü bunlarla başlandı. Eğer onlar bu terbiyesizlere o zaman cezalarını vermiş olsalardı bunlar bu kadar şımarmayacaktı. Bunlar buna göz yumdular ve bu hale getirdiler. Orada intihar ediyordum, düşündüm, zaten bunları tutuyorlar, daha kötü olur dedim, gittim Atatürk’ün huzurunda, çok ama çok sevdiğim Atatürk’ün huzurunda intihar ettim.
“Yine de yapabilirim, hiç gözümü kırpmam. Kimseye danışmadım, kendi kendime karar verdim, bu işi yaptım, vatanım uğruna her şeyi yaparım. Bütün dünya birleşsin, bunların kökünü kazısınlar, yoksa bütün hükûmetler bunlardan zarar görecekler. Yabancı devletlere söyleyeceğim şudur; bunlara karşı birleşsinler, suç işleyen teröristlerin tehditlerine boyun eğerlerse ve bunların suçlarını örtbas ederlerse sonunda silah bir gün onlara çevrilir. Ben vatanım için, milletim için aynı şeyi gözümü kırpmadan bin defa, yüz bin defa yaparım. Türk milletine sabırlar diliyorum.” (Kaynak: https://www.dailymotion.com/ video/x1o9vai )
Yukarıda verilen bilgiler 1915 yılında yaşanan olayları “Ermeni Soykırımı” olarak adlandıran ve buna karşı çıkan Türkleri cehaletle suçlayanların gerçeklerin saptırdığını ve Türk Milleti’nin Türkiye Ermenilerine gösterdiği alicenaplığı istismar ettiklerini göstermektedir.
Agos gazetesinin yazarının ve Türkleri soykırımla ve cehaletle suçlayanların yukarıdaki bilgileri araştırıp okuduktan ve Artin Penik’in videosunu izledikten sonra kendi cehaletlerinin farkına vararak başlarını öne eğeceklerini ve utanç duyacaklarını umuyorum.