|
||
| 15 Temmuz ve Bandırma | ||
| Gazeteci-Yazar Engin Arıcan yazdı... | ||
| Manşet Haberi | ||
|
||
| |
||
Her şey,15 Temmuz 2016 Cuma günü yaşandı. Türkiye,12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinden 36 yıl sonra bir darbe girişimine daha tanık oluyor, darbe kalkışmasında iki yüzden fazla evladını yitirirken, binlerce yurttaşı yaralanıyordu.
Biz Aile olarak ne haldeydik?
Evdeydik ve yemek saati olduğu için Aynur yemekle uğraşıyordu. İstanbul’dan büyük oğlum Ulaş aradı ve İstanbul’da garip şeyler yaşandığını, Boğaz köprüsünün askerlerce kapatıldığını, araç geçişlerine izin verilmediğini, F-16’ların kent üzerinde alçaktan uçuş yaptıklarını söyledi. Yaşanan olayları sorup, kendisine döneceğimi söyleyerek, telefonu kapattım.
TV’lerden de Boğaz köprüsünde geçişlerin askerlerce durdurulduğu ve zaten F-16 uçuşları ile ilgili haberler akmaya başlamıştı. Dostlarımı, tanıdıklarımı telefonla aradım ve yaşananın bir FETÖ darbe kalkışması olduğunu öğrendim. AK Partililer ve darbe karşıtları kent meydanında toplanıyorlardı ve ben de kent meydanına inmeye karar verdim. Benim tek başıma inme kararım kabul edilmedi.Darbesever bir aile hiçbir zaman olmadık ve her zaman darbe karşıtı bir aileydik. Eşim Aynur ve Çanakkale’de Üniversite okuyan küçük oğlum Ozan’ın da katılımıyla hep birlikte kent meydanına inilmesi kararlaştırıldı. Aramızda helalleştik ve kent merkezine indik. Darbeyi dibine kadar yaşamış biri olarak, kimden gelirse gelsin, sebebi ne olursa olsun darbe, darbeydi ve karşı durulmalıydı.
Meydanda kimi kişilerin provokatif yeltenişleri oldu ama bunlar bastırıldı ve geçiştirildi. FETÖ’cü darbeci askerlerin kent meydanına inip, müdahale etmesi bekleniyordu ama olmadı. ’Asker kılıklı-üniformalı teröristler’ tabiri ve ifadesini ilk kez duydum. Evet,15 Temmuz’da asker üniformalı FETÖ’cü teröristler, 12 Eylül askeri faşist darbesinde de,12 Mart’ta da, 27 Mayıs’ta da gündemde ve görevde idiler. Darbeler terminolojisinde ‘asker kılıklı üniformalı teröristler’ ifadesi…Hiçbir darbeci, kimliksiz kalmamalı. Bunlar, bu darbeleri yapanlar Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olarak anılmamalı ve Mehmetçik olarak görülmemeli. Bunlar vatan haini ve NATO’nun, ABD’nin uşakları, palikaryalar..
Hoş, asker kılıklı FETÖ’cü teröristler, kent meydanına inmiş olsa ve müdahale etmiş olsalardı, ne olur, neler yaşanırdı? Meydanda yaklaşık bin-bin beş yüz kişi vardı ve büyük panik yaşanır, insanlar kaçışır ve bir katliam yaşanırdı. Yüz bin kişilik bir kentte, darbeye karşı direnen bin-bin beş yüz kişi, kentin onuru ve gururu oldular...! Ancak,aynı zamanda utanılacak bir durumdu yaşanan. Siyaseten sorgulamak gerekirse, AK Parti, 2016’dan günümüze her yerel ve genel seçimde aldığı oy ve seçmen desteğini bu yönüyle de sorgulamalı. Şu söylenebilir: Böylesine okumuş ve bilinçli, aydın bir kentte, FETÖ’cü darbe girişimine karşı toplumsal ve kentsel tepki çok daha farklı olmalıydı ama olmadı.
LEJYON kitabımda yazdım. Balıkesir’de zamanın Valisi Ersin Yazıcı ve Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Edip Uğur’un FETÖ’cü darbe kalkışmasına karşı halk ve bürokratlarla verdikleri organize tepki ve mücadele destansıdır. Ki, Uğur, kentsel planda Bandırma’yı da silkeleyen isim olmuştur. Tüm bunları unuttuk ve geçiştiriyor, üzerinden atlıyoruz.
Kent olarak, anlamsız ve garip, içi boş ne varsa peşine takılıp, arada kaybolup gidiyoruz. 15 Temmuz’dan bugüne hala kendi içimizde insanlara ‘böyle darbe mi olur’, ‘yaşanan tiyatro’, ’Tayyip yine oyun çevirdi’ gibi muhabbetlerine tanık olabiliyoruz. Ortada 251 şehit, iki binden fazla yaralı, kolu- bacağı kopmuş insan varken, yaşananların bir komedi ve bir tiyatro olduğunu kim söyleyebilir.
Yuh bize..!
Yaşananların siyaset bilimi açısından anlaşılır bir yönünün olduğuna inanmıyorum. Tam tersi olayın içine psikoloji, kültürsüzlük karışıyor. Örneğin, PKK, Kürdistan Bölgesel Yönetimi kontrolünde Süleymaniye’de törenle silahları bıraktı ve yaktı.
Hemen aynı ‘goy goy’ başladı.
Evet, ’gamlı baykuş’ türedi bu muhabbetler gırla gidiyor. Çünkü, ulusal özgüvencimizi örselediler ve yitirdik. Ne yaşanırsa yaşansın, inancımız yok. İnançsızlığımız ve güvençsizliğimiz hepimizi ruhen çürütüyor. Siyasal yaşam korkunç ve çamura batmış durumda. Toplumsal kutuplaşmanın ana nedeni de burada aranmalı ve millet, birey suçlanmamalı. Bu pusuyu on yıllardır hep birlikte ördük ve şimdi kendi ördüğümüz çamurun içinde çırpınıyoruz.
Darbe severlere ve darbecilere bu ülke ve millet geçit vermemeli.15 Temmuz şehitleri ölümsüzdür. Gazilerimize Allah şifa versin.
Esen kalın.. |
||
|
||
| Etiketler: 15, Temmuz, ve, Bandırma, |
|
|
||
|

