“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki; bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? ‘…)Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir(….)Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”

Bu ifadeler 2022 yılının Türkiyesi’nde değil, ulusal kurtuluş savaşımızın muzaffer başarılarla taçlandırılıp Cumhuriyet Devleti’nin kuruluşu sonrası Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilmiş ifadeler.

1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.

Ülkemizde siyasi partilerin son yıllardaki modası Batı’cılık, çağdaşlık ve modernizm adına ‘danışman’ adı altında yurt dışından adam devşirip, makam-mevki sahibi kılıp, ülke ve milletin yaşamında söz sahibi kılmak. Oysa ki, Derviş’te yaşadık, yetmedi, şimdi de ABD’li Rifkin’imiz var..!’Our boys’ların, Hamburger çocuklarının, mandacılık ve muhipliğin sonu gelmez..!

Oysa ki, Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan 36, Fransız kadınlardan 11, Belçikalılardan 14 yıl önce elde ettiler. Fransız ihtilali ile dünyaya cumhuriyet ve demokrasi ilkelerini yayan ve ders veren Fransa'da 4 Ekim 1944’de yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilirken; İsviçre, Kanton düzeyinde ilk oy kullanma hakkını 1959'da elde eden İsviçreli kadınlar ulusal düzeyde oy hakkına kavuşmak için 1971'e kadar beklemeleri gerekti.

Örnek çok, bakmayın siz atıp-tutup kadın hakları, demokrasi denilince laf cambazlığı yapanlara. Mustafa Kemal’in dikkat çektiği gibi, ‘ Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’ SonKurşun gazetesi ile Gönen GÜRSES gazetesi olarak, Kadınlarımızın  seçme ve seçilme hakkının kabul edildiği 5 Aralık kutlu olsun.!