|
||
1 Mayıs 136 yıldır kutlanıyor | ||
Emeğin yalnızca fabrikada, tarlada değil; sahnede, atölyede, tuvalde, dizelerde olduğunu vurgulayan sanatçılar, sanatın bir mücadele alanı olduğunu vurguladı. Sanatçılar aynı zamanda telif, güvencesizlik ve özlük hakları gibi konulara da dikkat çekti | ||
Türkiye Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Vatan, bağımsızlık ve Emek kavramlarını temsil eden 1 Mayıs, 136 yıldır tüm dünyada kutlanıyor. Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatının 1889'daki Paris Kongresi'nde aldığı kararla emekçilerin dayanışma günü olarak kabul edilen 1 Mayıs, emek cephesinin en önemli günlerinden. Türkiye’de ilk kez 1911 yılında Selanik'teki tütün, pamuk ve liman işçileri tarafından kutlanan 1 Mayıs, 2009’dan beri Emek ve Dayanışma Günü adıyla resmi gün olarak kabul ediliyor.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününün bugünkü anlamını kültür ve sanat emekçileriyle konuştuk. ‘EMEĞİMİZLE BURADAYIZ’Besteci-Müzik Teorisyeni, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Ataer, “Hayatı güzelleştiren, hayata değer katan, hayata kattığı estetik değerler ile geleceği geleceğe taşıyan ve tarihe tanıklık eden her alandaki sanatçı dostlarımızla birlikte emeğimizle, ürettiklerimizle buradayız.” dedi. Kültür ve sanat alanında yaşanan emek sömürüsüne dikkat çeken Ataer, “Özellikle televizyon dünyasında ve özelinde dizi film dünyasında çok ağır şartlar altında çalışan dizi film oyuncuları, set işçileri dahil olmak üzere bütün sanat cephesinin emekçilerini ve buna bağlı olarak diğer bütün sanat alanlarında emek veren dostlarımı bir kez daha işçi sınıfıyla birlikte selamlıyorum. 1 Mayıs İşçi Bayramımız emek cephesinde sanatın güzelliği, estetiği ve algısı ile büyüyecek, yarınları daha da aydınlatacaktır.” diye konuştu. ‘SANATÇILAR KÜLTÜREL BASKI ALTINDA’Nâzım Hikmet’in “İstanbul’da 1 Mayıs” şiirinin kendisine insanın insanı sömürmediği bir dünyanın kurulacağı günler için güç verdiğini kaydeden Ressam Mustafa Şanlı, “İnsanlık özellikle geçtiğimiz yüzyılda emperyalizmin emsali görülmemiş zulmüne mâruz kaldı ve kalmaya da devam ediyor. Doğudan doğan ışığı görüyorum. Emperyalizmin yenileceği, mahv olacağı günler görünüyor. Bu duygularla başta korkunç kültürel baskı altında olan sanat ve kültür emekçileri olmak üzere bütün emek dünyasının bayramını kutluyorum.” ifadelerini kullandı. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanı Denizhan Özer ise sanatın bir direniş olduğunu söyledi. Özer, şunları söyledi: “Bugün 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı. Sanatçıların da birer emekçi olduğunu düşünürsek 1 Mayıs aynı zamanda bizim de bayramımız. Bayram neşe ile, coşku ile kutlanır ama içinde yaşadığımız bu zaman diliminde sanatçılar ekonomik sorunlarının yanı sıra özgürlük sorunu da yaşıyor. Her şeyin yasak olduğu, korkunun yer ettiği bir ülkede sanat yapmak çok zor olsa da bizler özgürlük ve insan hakları mücadelemize yılmadan korkmadan devam edeceğiz. Sanat bir direniştir, sanatımızla direnişimiz sürecek. Tüm bu olumsuzluklar ve sorunlar bittikten sonra güzel günlerin geleceğine inanıyoruz.” ÖZLÜK HAKLARI İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI“Sanat emekçisi ağır işçidir.” diyen Şair Nurduran Duman, sanatçıların özlük haklarının bir an önce tanınması gerektiğini söyledi. Duman, “Sanat işleriyle geçinen herkesin özlük hakları tanınmalı, sosyal güvenlikleri sağlanmalı. Bu bir ayrıcalık değil, gecikmiş bir hak. Sanat insanının, yaratım süreci tamamlanmış, üretilmiş işlerinin değerinin korunması ve teliflerinin gözetilmesinin yanında, üretimi süren işlerinin gerektirdiği sürede geçimini sağlayacak yapılar kurulmalı; davet edildiği yurt dışı organizasyonlara katılımı için kaynak yaratılmalı; bu kaynakların dağılımını sağlayacak kurumlar belirlenmeli.” değerlendirmesinde bulundu. Duman, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının edebiyat ve sanat kurumları ile esnaf ve zanaatkâr birlikleri bir araya gelerek somut adımlar atması gerektiğini anlattı. ‘EMPERYALİZM EMEKÇİNİN ÜZERİNDE TEPİNİYOR’Şair Furkan Çirkin de, Türkiye’deki küçük Amerika sürecinin Cumhuriyet’in kazanımlarını ortadan kaldırdığına dikkat çekti. Çirkin, mevcut sistemin işçi emeği üzerinde tepindiğini belirterek, sözlerini şöylü sürdürdü: “Artık nefes almakta bile güçlük çeken işçinin, emekçinin, tek bir umudu var: devrim. Umutları kalmasa bile inatları: devrim… Tarihin en ilerici devrimlerini beslemiş Anadolu, yine kapitalizme karşı en ileri sosyalist devrimi de Cumhuriyet içinde barındırmaktadır. Umutla, inatla…” 1 Mayıs Marşı’nın yaratıcısı Sarper Özsan’ı unutmadık 1 Mayıs Marşı’nın sözlerini yazan ve bestesini yapan Sarper Özsan, 2022 yılında hayatını kaybetti. Özsan’ı Hüseyin Haydar’ın “Kılıçlı Derviş” şiiriyle anıyoruz. Kimdir o, çalan bu göksel havayı, bu ay yıldızlı semaiyi, Kimin soluğudur, döndürüyor göğün ilahi çarkını? Yerinde duramıyor can ummanı, gök davulu gürlüyor, Halkın sarp eri, kadife bilge, gülümsüyor gülün dikenine. Şehrin eteklerine dökülüyor türkünün kıvılcımları, Birlikte söylüyor Aydınlık koro, gecekondu kadınlarıyla. Durdurabilirler mi hiç, göğün çarpışan yüreğini? Kimdir o, bir marş ile yürüten insanlık ormanlarını. Vatan orkestrası çalıyor, emekçi bağlamalarla, Kimdir o, çelik borulara ateş üfleyen, bir sufi neyine? Kaldırdı ayağa İşçi Sınıfını, 1 Mayıs’ta yüceldi emek: Ayağa kalktı usta, usulca karıştı halkın gönlüne, Küser mi sandınız, meydan dolduran devrimci yürek? Akıyor kalabalığın arasından, çocuk bir Kızılırmak, Flamalar, pankartlar, bayraklarla çırpınıyor yüce emek. Duyunca, kemanın ciğerine işliyor ateşli çıkışı, Yayılıyor dertlere derman, başlıyor yeşil yaz yağmuru. En ateşli kıtasındayız büyük özgürlük destanının, Derken, uzak bir haber geldi, çıkıp gitti yakın kapıdan. Yarım bardak demli çay kaldı tahta masamızda, Tutunca elimize geçiyor sıcaklığı, ısınıyor kanımız. Kılıçlı derviş, yürüdü gitti Asya’nın sıratlı yollarında. |
||
|
||
Etiketler: 1, Mayıs, 136, yıldır, kutlanıyor, |
|
||
|