

|
||
Komisyonda Türk devletleri ve Suriyeli Aleviler açıklaması | ||
Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan 1992'de, Özbekistan 1997'de, Türkmenistan ise 2007'de Kıbrıs Rum Kesimi’yle diplomatik ilişki kurmuş... | ||
Dünya Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ankara Milletvekili Fuat Oktay başkanlığında toplandı. Önceki gün yapılan 28. Yasama Dönemi 15. toplantısında altı teklif kabul edildi. Birleşik Arap Emirlikleri, Gabon, Malezya ve Romanya ile imzalanan çeşitli ikili anlaşmaların yanı sıra, Afrika Kalkınma Fonu Kuruluş Anlaşması’nda yapılan tadilata dair karar onaylandı.
Toplantıda güncel uluslararası gelişmeler öne çıktı. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bazı Türk Devletler Teşkilatı (TDT) üyelerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’ne diplomatik temsilci ataması, Suriye Alevilerinin durumları ve Filistinli göçü iddialarıyla ilgili soruları yanıtladı. ‘AB, GKRY’YE ESİR OLMUŞ’Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Orta Asya Türk devletlerinin GKRY’ye yönelik kararlarının yeni olmadığını belirtti. “Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan 1992'de, Özbekistan 1997'de, Türkmenistan ise 2007'de GKRY'yle diplomatik ilişki kurdu.” dedi. Fuat Oktay da, “Avrupa Birliği (AB)’nin dış politikası ne yazık ki Yunanistan ve GKRY’nin dış politikasına esir olmuş.” ifadelerini kullandı. Oktay, şahsının da hedef alındığı Kıbrıs’la ilgili iddialarının zamanlamasının tesadüf olmadığını işaret etti. Suriye’de Alevilere dönük aşırılıkların önlenmesinde Türkiye’nin etkili olduğu aktarıldı. Filistin’den Hatay’a devlet eliyle göç planlandığı söylentilerinin gerçek dışı olduğu bildirildi. ‘HASSASİYETLERİ AKTARDIK’TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında çok sayıda milletvekili Türk devletlerinin GKRY adımı hakkında bilgi talep etti. Komisyon Başkanı Fuat Oktay da sözü Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran’a verdi. Duran, yeni dünya düzeninin Orta Asya’da ilgi oluşturduğunu kaydetti. AB’nin Türk devletleri üzerinde etki yaratma gayretinde olduğunu ekleyen Duran şu açıklamayı yaptı: “KKTC'nin TDT’ye (gözlemci) üyeliğinin Rum ve Yunan tarafında da Orta Asya’daki Türk devletlerine yönelik bir yeni faaliyeti beraberinde getirdiğini gördük. Hassasiyetlerimizi en güçlü şekilde aktardık ve önümüzdeki dönemde KKTC’ye yönelik dengeleyici, telafi edici adımlar atmaları yönünde güçlü telkinlerde bulunduk. AB’nin bu kardeş ülkelerle ikili ilişkilerimize ve TDT bünyesinde Türk dünyasının entegrasyonuna yönelik çalışmalarımıza zarar vermesine müsaade etmeyeceğiz.” KKTC’YLE DAYANIŞMA MESAJI1-2 Mayıs 2025 tarihlerinde KKTC’de toplanacak olan TDT Aksakallılar Konseyi’ni hatırlatan Duran, “Bölgeye yaklaşımımız ve politikalarımız bölge dışı aktörler gibi konjonktürel gelişmelere dayanmıyor.” cümlesini kurdu ve şöyle devam etti: “İlk defa KKTC resmi bir TDT etkinliğine ev sahipliği yapmış olacak. Kardeş Türk devletlerinin tüm dünyaya Kıbrıs Türkleri ve KKTC'yle ilgili güçlü bir dayanışma mesajı böylelikle vermiş olacağını düşünüyoruz.” TDT üyesi diğer ülkelerin GKRY temaslarının yeni olmadığını anlatan Duran, “Hem KKTC’nin çıkarlarını koruyacak hem Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak hem de TDT’yle son yıllarda yürütmüş olduğumuz örgüt ve ikili ilişkiler bazındaki ilişkilerin geliştirilmesine sekte vurmayacak şekilde yönetilmesi gerekiyor.” diye tamamladı. SURİYELİ ALEVİLERE İNSANİ YARDIMKomisyonda Suriyeli Alevilere dair kaygılara ilişkin de açıklama yapıldı. Burhanettin Duran, Türkiye’nin Alevilerin güvenliği için de gayret ettiğini dile getirdi ve şunları söyledi: “Mart başında Lazkiye ve civarındaki sahil bölgesinde birtakım eski rejim kalıntılarının tetiklediği şiddet olayları yaşandı ve bir mezhep çatışması ihtimali ortaya çıkmıştı... Türkiye, Suriye'de tüm etnik, dinî ve mezhepsel grupları içine alacak kapsayıcı bir hükûmetin ve bir idarenin tesisi hususunda en başından itibaren yeni yönetime telkinde bulunmaktadır. Kuzeybatıdaki olayların yatışmasında bizim bu tavrımızın da etkili olduğu kanaatindeyiz. Tabii, oradaki Alevi varlığının, güvenliğinin sağlanması ve onların ülke içerisindeki itibarlı konumlarının devam ettirilmesiyle ilgili olarak gayretlerimiz devam etmektedir. İnsani amaçlı yardım ulaştırdık ve önümüzdeki dönemde de bu politikamızı etkili bir şekilde devam ettireceğiz.” ‘İçerden dışardan tesadüf değil’ Kıbrıs başlığına ilişkin Fuat Oktay da değerlendirmelerde bulundu. AB’ye de baskı yapılması gerektiğini kaydeden Oktay, şahsının da hedef alındığı Kıbrıs iddialarının iç ve dış cephede eş zamanlı olarak gündeme getirilmesinin tesadüf olmadığını savundu. Yaşananların Türkiye’nin Kıbrıs’ın egemenliğini pekiştiren adımlarına verdiği desteğe cevap olarak kurgulandığını öne süren Oktay şunları paylaştı: “Terör örgütleriyle, sokak dedikodusuyla, burada Meclise kadar taşınan olayların ve birbirimizi kirletmeye dönecek şeylerin Meclis gündeminde olması, Türkiye'nin gündemine taşınması ve buradan, dışarıdan yaptıklarının bir de içeriden, Kıbrıs üzerinden, şahıslar üzerinden yıpratılmaya çalışılması da tesadüf değil diye düşünüyorum. Olmayan bir şeyle ilgili çıkıp ‘Böyle bir şey yoktur.’ demenin bile zül olduğunu düşünüyorum. Bizim Meclis olarak, Türkiye olarak, net olarak durmamız gerektiğine ve Kıbrıs'ı siyasetüstü tutmamız gerektiğine ve temiz bir dava olarak geleceğe taşımamız gerektiğine inanıyorum.” |
||
|
||
Etiketler: Komisyonda, Türk, devletleri, ve, Suriyeli, Aleviler, açıklaması, |
|
||
|