Kobani olaylarına ilişkin davada Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye sunulan 5 bin 268 sayfalık esas hakkındaki mütalaada Selahattin Demirtaş'ın olaylardaki rolü de yer aldı. Demirtaş'ın PKK terör örgütü yöneticisi konumunda olduğu belirtilen mütalaada, Demirtaş'ın terör örgütü tarafından verilen görevi yerine getirdiği, Hendek olaylarında da rolünün olduğu ifade edildi.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince görüşen Kobani olaylarına ilişkin davada eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 36 sanık hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilmişti. Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye sunulan 5 bin 268 sayfalık mütalaaya  ulaşıldı. Mütalaada Selahattin Demirtaş’a ilişkin, "Sanık tarafından HDP MYK'sında çağrı yapılmadan önce 18 Eylül’de başlayan PKK silahlı terör örgütü çağrıları 1 Ekim 2014 tarihinden itibaren tüm tarafları ile bir serhildana başkaldırıya ve seferberlik çağrılarına dönüştüğü görülmektedir. Bu tarihten sonra Diyarbakır'da hayatın durmasından direniş ve serhildan yapılmasına ilişkin açıklamalar yapıldığı görülecektir. Sanığın söz konusu olaylardan haberi vardır. Yapılan çağrıların ne anlama geldiğini bilmekle beraber yapılan bu çağrılar kamuoyunda sokağa tam anlamıyla dökülmesi sonucunu doğurmamıştır. Diğer bir deyişle çağrılar yapılmasına rağmen bir iki olay dışında halk sokağa dökülmemiştir." değerlendirmesi yapıldı.

'HENDEK OLAYLARINDA DA ROLÜ VAR'

Demirtaş'ın Kobani olaylarından sonra meydana gelen Hendek olaylarının cereyan etmesinde de rolünün olduğu kaydedilen mütalaada şu görüşlere yer verildi:

"2015 yılının aralık ayında yapılan DTK'da yeniden bir özerklik ilan edilmesi ve bu dönem içerisinde olayların meydana gelmesi ve bu olayların artarak yükseldiği hatta bu nedenle sokağa çıkma yasağı düzenlenmesine rağmen bu dönem içerisinde sanıkların yine PKK silahlı terör örgütünün amacına yönelik olarak ikinci serhildan olan ve çözüm sürecinde kolaylıkla koridorun açılmasını da gören sanıkların hendek olaylarında çukur kazmak suretiyle ve mühimmat biriktirerek olayları başlattıkları, sanığın da bu dönem içerisinde bu olaylara destek vererek Diyarbakır Sur ilçesinde yürüyüş yaptığı ve bu yürüyüşte de aynı olayları desteklediğini bildirmesi sanığın da bu olaylar içerisinde yine fiili hakimiyetinin olduğunu göstermektedir."

KAMURAN YÜKSEK İLE İRTİBATI

Demirtaş'ın 20 Eylül'de özellikle kanton bölgesini ziyaret ettiği ve Kandil'de görüşme yaptığı ifade edilen mütalaada şu tespitler yer aldı:

"Sanık (Demirtaş) zaman zaman Kamuran Yüksek ile de görüşmüş ve bizzat Suruç ve etrafında bulunmak suretiyle planlamayı uygulamıştır. Belirtilen nedenlerle sanık söz konusu olayların oluşmasında rol alan sanıklardan bir tanesidir ve ayrıca PKK terör örgütü yöneticisi konumundadır. Buna ilişkin sanığın HTS kayıtları incelendiğinde, sanığın olay tarihinde iki adet GSM numarası kullandığı görülmektedir.... numaralı hattından Kamuran Yüksek ile görüşmesine ait bilgiler incelendiğinde Kamuran Yüksek'in KCK davası nedeniyle tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan 2014 nisan ayında tahliye olmasına rağmen sanık ile çıktıktan sonra görüşmediği ancak tanık beyanlarında geçtiği üzere kendisine görev verilmesinin ardından yani Zindan Konferansından sonra 3 Temmuz 2014 tarihinde ilk görüşmelerini yaptıkları ve sonraki tarihler incelendiğinde toplam 92 kez görüşme yaptıkları görülmektedir. Sanığın kullanmakta olduğu GSM hattının 5 Ekim 2014 tarihinde öğlen saatlerinde Şanlıurfa/Suruç'ta sinyal verdiği, aynı tarih ve aynı saatte Kamuran Yüksek'in GSM hattının da Şanlıurfa/Suruç'ta bulunan baz istasyonlarında sinyal verdiği, 30 Eylül 2014 tarihinde de sanık ile Kamuran Yüksek'in yine Şanlıurfa ilinde bulunan baz istasyonlarında sinyal verdiklerinin tespit edildiği, dolayısıyla sanıkların Suruç ilçesinde olaylardan önce buluştukları, ayrıca Diyarbakır'da da sanığın yakalamalı sanık Kamuran Yüksek ile görüştüğü anlaşılmaktadır. Olaylardan sonra yine Kamuran Yüksek ile görüştüğü görülmektedir. Cezaevinden çıktıktan sonra sanık tarafından ya da Kamuran Yüksek tarafından sanık aranmadığı halde 7.aydan sonra telefon görüşmeleri dikkat çekicidir."