‘Basın özgürlüğü’ ile her şeyi örtemezsiniz
Haber
31 Ocak 2025 - Cuma 15:21 Bu haber 285 kez okundu
 
‘Basın özgürlüğü’ ile her şeyi örtemezsiniz
Bir kişi açıkça Türk Ceza Kanunu çiğniyor. “Gazetecilere özgürlük” yaygarası kopuyor. Kimse kanunların ve bununla birlikte gazeteciliğin etik değerlerinin ayaklar altına alındığını konuşmuyor.
Gündem Haberi
‘Basın özgürlüğü’ ile her şeyi örtemezsiniz

NADİR TEMELOĞLU

Bu satırları hem gazeteci hem de sorumlu yazı işleri müdürü olarak yazıyorum.

Türkiye’de her şeyin içi boşaltıldığı gibi maalesef gazeteciliğin içi de boşaltılıyor.

Yapılan her yanlış, ‘basın özgürlüğü’ ile örtülmeye çalışılıyor.

Kanunları, gazetecilik etiğini konuşan yok. Bu değerlerin ayaklar altına alınması ciddi sakıncalar içeriyor.

Bir kişi PKK faaliyetlerinden dolayı tutuklanıyor. “Gazetecilere özgürlük” yaygarası kopuyor. Kimse gazeteciliği terör örgütüne alet etmenin sakıncalarını konuşmuyor.

Bir kişi FETÖ’den tutuklanıyor. “Gazetecilere özgürlük” yaygarası kopuyor. Kimse gazeteciliği darbe girişimine kalkışmış bir terör örgütüne alet etmenin sakıncalarını konuşmuyor.

Bir kişi açıkça Türk Ceza Kanunu çiğniyor. “Gazetecilere özgürlük” yaygarası kopuyor. Kimse kanunların ve bununla birlikte gazeteciliğin etik değerlerinin ayaklar altına alındığını konuşmuyor.

Bazı gazeteler günlerce, birinci sayfalarından kocaman kocaman tekzip yayınlamak zorunda kalıyor. Ama hiç kimse kafasını önüne koyup burada yanlış bir şey var mı demiyor.

Evet konumuz Halk TV’nin yayımladığı ses kayıtları.

Türk Ceza Kanunun 132., 133., 134. maddeleri açık. Kimsenin rızası olmadan ses kaydı alamazsınız, yayımlayamazsınız. Basın kanunu ve etiği de bunu söylüyor.

Hangi gazeteciye hangi hukukçuya sorsanız bunun suç olduğunu söyler.

Kaldı ki, gözaltına alınan gazetecilerin ifadelerinde de bunu savunmadıklarını, yaptıkları işi savunamadıklarını görüyoruz. Topu birbirlerinin üzerilerine atıyorlar.

Basın özgürlüğü, suç işleme özgürlüğü değildir.

Bu işten ekmek yiyen on binlerce insan var. Bu işi layıkıyla yapan insanların emeğini, namusunu, etik değerlerini de savunmak gazetecinin boynunun borcudur.

Şu olabilir ve bir tercihtir. Örneğin bir haber çok önemlidir. Bunu kanunu çiğnemek dışında duyurmanın bir yolu yoktur, tercih ederek bunu yaparsanız, cezayı da göze alırsınız.

Bu konuda ısrarcılarsa, haberi yapanlar çıkar yayına, "Ben konuştum, kendisi istemedi yayımlanmasını ama bunu herkes bilmesi lazım. Bunun bir cezası var. Bu cezayı da göze alarak bunu yayımlıyorum." der. Çünkü kamu faydası her şeyin önündedir.

Ama artık böyle zorunluluklar hissetmiyorlar. Neden? Çünkü mağdur rolü oynamak Türkiye'de en kolay olan. “Basın özgürlüğü engelleniyor” sloganları atmak da en kolayı.

Tabiî şuna da değinmemiz lazım. Paldır küldür gözaltına almalar, tutuklamalar konuyu şov malzemesine çeviriyor. Böyle olunca yanlış yapanın eline fırsat veriliyor. Çağırırsınız ifadeye, gerekirse hâkimliğe sevk edersiniz. Bu kadar.

Tabiî bu konuyu cevap hakkına saygı olarak sunanlar da var! Birini arıyorsunuz, hayır bne konuşmak istemiyorum, yayınlanmasını istemiyorum diyor, yayınlıyorsunuz buna rağmen ve bu cevap hakkına saygı oluyor! Böyle saygısız bir saygı biçimi bir tek bizde oluyor sanırım…

Maalesef Türkiye’de çürüyen pek çok şeyle birlikte gazetecilik de çürümeye başladı.

‘Basın özgürlüğü’ ile her şeyi örtemezsiniz.

Bu çürümeden kurtulmanın yolu hukuku uygulamaktan, gazetecilik etiğini ve kurallarını yeniden ayağa kaldırmaktan geçiyor.

Kaynak: Editör:
Etiketler: ‘Basın, özgürlüğü’, ile, her, şeyi, örtemezsiniz,
Yorumlar
Haber Yazılımı