Cumhurbaşkanlığından Kaptan’a vefa ödülü
Haber
02 Kasım 2023 - Perşembe 01:42 Bu haber 1461 kez okundu
 
Cumhurbaşkanlığından Kaptan’a vefa ödülü
Yazdığı eserlerle 'Ulusal Kültür Savaşı'nın mücadelesini veren Attila İlhan'a 2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi. Ödüle lâyık görülen isimler arasında Türk sinemasına üstün katkısı bulunan Sami Şekeroğlu da yer aldı.
Türkiye Haberi
Cumhurbaşkanlığından Kaptan’a vefa ödülü

Her yıl düzenlenen “2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nün sahipleri açıklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda; “‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna katkıları ve başarılarıyla Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılı gururunu taçlandıran, 2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi sanatçılarımızı, ilim ve kültür insanlarımızı tebrik ediyorum. Vefa Ödülü sahibi insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” ifadeleri kullanıldı.

Ödüller kapsamında; bilim alanında Süleyman Uludağ, kültür alanında Ali Birinci, müzik alanında Emel Sayın, resim alanında İlhami Atalay, karikatür alanında Hasan Aycın, sinema alanında Sami Şekeroğlu, dijital sanat alanında Refik Anadol, mimari alanda Sinan Genim, edebiyat alanında da Nazan Bekiroğlu’nun lâyık görüldüğü belirtildi. Vefa Ödülleri sahipleri ise Attila İlhan, Barış Manço, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Muhsin Ertuğrul ve Samiha Ayverdi oldu.

 

 

SİNEMA EĞİTİMİNİN ÖNCÜSÜ

Sinema alanında ödüle lâyık görülen Sami Şekeroğlu, Türk sinemasının köklü geçmişine ve geleceğine önemli katkılarda bulunan saygın bir isim olarak öne çıkıyor. Sami Şekeroğlu, 1937 yılında Elazığ’da doğdu. İstanbul Devlet Sanatlar Akademisi’nde Yüksek Resim Bölümü’nden mezun olan Sami Şekeroğlu’nun adı, Türkiye’nin ilk sinema-kültür kuruluşu olan “Kulüp Sinema 7” ile özdeşleşti. 1962 yılında kurulan bu kuruluş, daha sonra “Türk Film Arşivi” adını aldı. Sami Şekeroğlu, 1969 yılında bu arşivi Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne karşılıksız olarak devrederek “Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi”nin kurucusu oldu.

Sami Şekeroğlu, 1970 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi’ne Müdür olarak atanarak bu alandaki çalışmalarını profesyonel bir zemine taşıdı. 1974 yılında akademik düzeyde ülkemizin ilk örgün sinema-televizyon eğitimini başlattı. 1985 yılında “Toprak Adamları” adlı deneysel filmiyle Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü’nü alan Sami Şekeroğlu, 1985 yılında doçent, 1987 yılında profesör unvanını kazandı. Ayrıca, 1996-1999 yılları arasında MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı.

 

 

SİNEMA TV MERKEZİ TARTIŞMASI

Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi yönetiminin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi tarafından görevden alınması ve rektör Elçi’nin kendisini kuruma müdür olarak ataması tartışmalara sebep olmuş, konu yargıya taşınmış ve mahkeme, Rektör İnci’nin uygulamasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti. Son olarak Prof. Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi arşivinin Gayrettepe’de yeni inşa edilen, son teknoloji kullanılan güvenli bir merkeze nakledileceği duyurulmuştu.

Sinema dalında Prof. Sami Şekeroğlu’na lâyık görülen “2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, onun sanat dünyasındaki üstün katkılarını ve başarılarını tescilleyen bir ödül niteliği taşıyor.

BİLİM ÖDÜLÜ ULUDAĞ’IN

Bilim alanında ödüle layık görülen, tasavvuf tarihi uzmanı Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı öğretim üyeliğinden emekli. Amasya’nın Akyazı köyünde 1940 yılında dünyaya gelen Uludağ, Akyazı İlkokulu (1952), Çorum İmam Hatip Okulu (1963) ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden (1967) mezun oldu. Türkiye Diyanet Vakfı üyesi Uludağ, 1967 yılında Kastamonu İmam Hatip Lisesinde öğretmenliğe başladı. 1970’te Kayseri Yüksek İslam Enstitüsünde, 1975’te Bursa Yüksek İslam Enstitüsünde göreve başlayan Uludağ, 1982 yılından sonra Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak hizmet verdi. Aynı yerde “İslam Açısından Musiki ve Sema” adlı teziyle doktorasını tamamlayan Uludağ, doçentliğe ve profesörlüğe yükseldi. 2007’de emekli oldu.

 

 

Uludağ, TDV İslam Ansiklopedisi’ne başlangıcından itibaren müellif-redaktör ve Tasavvuf İlim Heyeti Başkanı ve üyesi olarak hizmet verdi; 232 madde veya madde bölümünü telif etti, birçok maddenin ilmi redaksiyonunu yaptı. İbn Haldun’dan yaptığı Mukaddime çevirisiyle 1982’de çeviri dalında, İran’a ve Turan’a Seyahat kitabıyla 2002’de Gezi dalında Türkiye Yazarlar Birliği’nden “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülü” ve 2011’de de “Üstün Hizmet Ödülü” aldı.

KÜLTÜR ALANINDA PROF. DR. ALİ BİRİNCİ

Prof. Dr. Ali Birinci, 2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne kültür alanında değer görüldü. 1947 Hendek (Sakarya) Balıklı Şeyh köyünde doğan Birinci; ilkokulun ilk üç senesini köyünde, son iki senesini Hendek’te okudu. Cumhuriyet İlkokulu, Hendek Orta Okulu ve Ankara Polis Kolejini bitirdi. Polis Enstitüsü birci sınıfından ayrıldığı sene girdiği A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat ve Maliye Bölümünden mezun oldu. Emniyet Genel Müdürlüğünde, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde çalıştı. 1988’de Polis Akademisinde göreve başladı. Türk Siyasi Tarihi ve İnkılâp Tarihi dersleri verdi.

1986’da, Hürriyet ve İtilâf Fırkası başlıklı doktorasını verdi. 1993’te doçent, 2000’de Yakınçağ Tarihi profesörü oldu. Fransa’da Paris’te mesleki çalışmalar yaptı. Atatürk Araştırma Kurumu üyeliğinde bulundu. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde ders verdi, üniversitenin Sosyal Bilimler Dergisi’ni 9 sayı çıkardı ve bu arada Kırgızca ve Rusça kurslarına devam etti. Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yaptı.
Prof. Dr. Ali Birinci’nin yazı hayatı 1968 senesinde şiirle başladı ve ilk şiiri o zaman Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bulunan öğrenci derneklerinden Hür Düşünce Kulübü ‘nün yayın organı Millî Düşünce Dergisinin Ocak 1968 sayısında çıktı. Daha sonra Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde ilk denemeleri ve diğer şiirleri basıldı. 1986’da Doktora tezini verdikten sonra Tarih ve Toplum, Dergâh, Yeni Türkiye, Polemik, Türk Yurdu ve Kebikeç ile Müteferrika dergilerinde yakın devrin siyasi hayatı, tarihi şahsiyetleri ve yazarları hakkında yazılar yazdı. Bu yazılarının 1999 senesi sonuna kadar yayımlanmış  olanlarını Dergâh yayınları tarafından üç cilt halinde basıldı.

EMEL SAYIN’A MÜZİK ÖDÜLÜ

Ünlü ses sanatçısı ve oyuncu Emel Sayın, 1945 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğdu. İlkokuldaki şarkı yarışmalarında hep birinci olan Sayın, ortaokulu ailesinin yanında Konya’da okudu, ardından Üsküdar’a taşındılar. 13 yaşındayken Arif Sami Toker’den müzik dersleri almaya başladı. Sonraki yıllarda Münir Nurettin Selçuk’tan da dersler aldı ve yeteneği ile dikkat çekmeye başladı. Lise eğitimini Edirne’de tamamladıktan sonra üç yıl boyunca İstanbul Belediye Konservatuarı’nda, Münir Nurettin Selçuk’un da hocalığını yapmış olan Alis Rosenthal’dan şan dersleri aldı. Bu arada Hürriyet Haber Ajansı’nın açtığı yarışmada Münir Nurettin Selçuk’a ait klasik bir eser okuyarak ‘Ses Kraliçesi’ seçildi.

İlk kez 17 yaşında sahneye çıkmaya başlayan Sayın, 1963 yılında Ankara Radyosu’nun sınavını kazanarak, burada yedi yıl hizmet veren sanatçı, Egemen Bostancı’nın teklifiyle İstanbul’a taşındı ve İstanbul Radyosu’na geçti. Lalezâr Gazinosu’nda assolist olarak sahne almaya başladı. İstanbul’da bulunduğu yıllarda şöhreti giderek artan Emel Sayın, albümlerinin yanı sıra sinema filmlerinde de rol aldı. Ayrıca 2001 yılında Aşkım Aşkım adlı televizyon dizisinde ve daha sonra Karınca Yuvası adlı dizide rol aldı. 1974 yılında çekilen Mavi boncuk adlı filmi Tarık Akan’la oynadığı en güzel filmlerinden birisidir. Bu filmde Sayın; Münir Özkul, Halit Akçatepe, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Tarık Akan ile başrolü paylaştı. Emel Sayın’a 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

RESİMDE İLHAMİ ATALAY

Ressam İlhami Atalay, 2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne resim alanında değer görüldü. Atalay, 1948’de Artvin’in Arhavi ilçesinde doğdu ve 1972’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi. Burslu olarak 1973-1978’de Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Tatbiki Sanat Akademilerinde resim ve duvar halısı eğitimini tamamlayan Atalay, Fransa’da duvar halısı ve sanat araştırmalarında bulundu.

Atalay, 1981-1983’te serbest desinatör olarak çalıştı, 1983’te İstanbul’a dönerek, yeniden resim çalışmalarına başladı. Hafta sonları İstanbul Tasarım Merkezi’nde öğrenci yetiştirmeye devam eden Atalay, 2022’de ‘Necip Fazıl Saygı Ödülü’ne layık görüldü. Son olarak İlhami Atalay’ın 75. doğum günü çerçevesinde, 33 eserine yer verilen kişisel resim sergisi, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sanatseverlerle buluştu.

KARİKATÜRDE HASAN AYCIN

Karikatürcü yazar Hasan Aycın, Balıkesirli bir köy çocuğu olarak 1955 yılında dünyaya geldi. İlkokulu doğduğu Aslıhantepecik köyünde okudu. Balıkesir İmam Hatip Okulu (1974) ve Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden (1980) mezun oldu. Bursa’da yedi yıl bir fabrikada grafikerlik ve bir süre pazarcılık yaptıktan sonra İstanbul’a yerleşti, kendi grafik ajansında çalışmasını sürdürdü. İlk çizgisi Yenidevir gazetesinde (3 Şubat 1978) çıktı. Sonrasında Yenidevir, Millî Gazete, Zaman, Yeni Şafak gazeteleri ile Mavera, Yönelişler, Inquiry (İngiltere), Aylık Dergi, İslâm, Kadın ve Aile, Gülçocuk, Yedi İklim, Kayıtlar, Kardelen ve Hece dergilerinde yayımlandı. Çeşitli gazete ve dergilerde çizdi. Bir grup arkadaşıyla 1990 yılında Kayıtlar dergisini çıkardı, derginin yayımı 1994’e kadar sürdü. Son yıllarda çizerliğinin yanı sıra Keloğlan üst başlığı altında yazdığı masalları ve Müşahedât genel başlığı altında yazdığı otobiyografinin sekiz bölümü Yedi İklim dergisinde yer aldı.

DİJİTAL SANATTA REFİK ANADOL

Dijital sanatta ismini dünyaya duyurmuş genç sanatçı Refik Anadol (1985 İstanbul), Lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde fotoğraf ve video alanında en yüksek onur derecesiyle bitirdi. Ardından Los Angeles, Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) Medya Sanatları Tasarımı Bölümü’nde yüksek lisansı tamamlayan Anadol, UCLA’in aynı bölümünde öğretim görevlisi ve misafir araştırmacı olarak görev yapıyor. Anadol, ilk dönemlerinde özellikle kamusal alanlarda sergilediği, mimari odaklı verilerle oluşturduğu heykeller ortaya koyuyordu. Zamanla, birçok farklı alandaki veriyi yapay zeka programlarına işleyerek yine kamusal alanlarda sergilemeyi tercih ettiği dev projelere yöneldi. Son zamanlarda makinelerin hafızasına, yani makinelerin verileri algılama ve düşünme biçimlerine yoğunlaşan Anadol, imza attığı projelerde görsel, işitsel, sismik, coğrafi, meteorolojik, kültürel ve akla gelebilecek her türlü veriyi topluyor. Sonrasında, dünyanın ve insanların yaşamını sürdürürken bu verilerle, projeye özel yazılan algoritmalarla çalışan yapay zekâ programını besliyor. Böylelikle sanatçı, içinde yaşadığımız teknolojinin ve makinelerin verileri nasıl algıladığını, yorumladığını gösteren veri heykelleri yaratıyor.
Refik Anadol’un yapay zeka üretimlerinin gerçek bir sanat eseri olup olmadığı tartışma konusu olmuştu. Anadol’un dijital eserlerinden oluşan sergi, Türkiye Kültür Yolu etkinlikleri kapsamında Alsancak Tarihi Tren Garı’nda sergileniyor.

EDEBİYAT DALINDA NAZAN BEKİROĞLU


3 Mayıs 1957 tarihinde Trabzon’da doğdu, ilk ve orta eğitiminden sonra Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi ve mezun oldu. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak akademik kariyerine başladı 2001′de profesör oldu.
Şiir, hikaye, roman, deneme ve incelemeleri bulunan Bekiroğlu, bir zamanlar Tanpınar’ın etkisinde kaldığını şu anda bu etki üzerinden attığını söyler. Dostoyevski’den ve Oscar Wilde’dan etkilendiğini ifade eder. Kısa hikayeleri yazıları Dolunay, Türk Edebiyatı, Milli Kültür, Kayıtlar, Yedi İklim, Dergâh dergileri ve uzunca süre de Zaman Gazetesi’nde yayınlandı. TYB’den 2004 ve 2006 yıllarında deneme ve hikaye ödülü aldı.

MİMAR DR. SİNAN GENİM

Kuzguncuk'ta 1945’te doğan Dr. Sinan Genim, 1963’te Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdi. Kuzguncuk Kültür Derneği'nin kuruluş aşamasında bulundu, tiyatro çalıştı, liseden sonra bir dönem Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne devam etti ama daha sonra İstanbul'a döndü. Mimarlık serüveni Türkiye Yüksek Teknik Öğretim Vakfı Işık Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu'na girmesiyle başladı. 1969 yılında mimar olarak mezun oldu. Mimarlığa öğrenciliğinde 1967 yılında TBMM Millî Saraylar Dairesi'nde mimar olarak başlarken Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı gibi yapıların restorasyon proje ve uygulamalarında deneyimini arttırdı. Mezun olduğu Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Yüksek Okulu'nda Mimarlık Tarihi ve Rölöve asistanlığı yaparken İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mimarlık Bölümü Rölöve ve Restorasyon Ana Bilim Dalı'nda yüksek mimarlık eğitimini 1975 yılında tamamladı. Bu arada Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un teşviki ile İÜ Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi Kürsüsü’nde asistanlık yaptı ve Türk-İslam Sanatı Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Oktay Aslanapa ile doktora çalışmasına başladı. 1980’de “Fethinden Lâle Devri’ne Kadar İstanbul’un İskânı, İskân Özellikleri ve Mesken Tipleri” konulu teziyle “Edebiyat Doktoru” (Ph. D.) unvanını aldı.

ATTİLA İLHAN’A VEFA ÖDÜLÜ

Türk edebiyatında "Kaptan" lakabıyla anılan şair, yazar, gazeteci, senarist ve eleştirmen Attila İlhan, "2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" kapsamında vefa ödülüne değer görülen isimler arasında yer aldı. Türk edebiyatındaki ağırlığı ve tarihi gelişmelere özgün bakışıyla bilinen Attila İlhan’ın çok sayıda dizi ve film senaryoları, şiir kitap ve albümleri, roman, öykü, kitap serileri ve çok sayıda çevirisi bulunuyor.

Attila İlhan, Atatürk Devrimi’nin anti emperyalist ve halkçı yönlerini yazarak Batıcı anlayışları eleştirdi. Atatürkçülüğün sadece laiklik kalıbına sıkıştırılmasına karşı çıktı. Asya’nın yükselişini ilk gören aydınlardan biri oldu.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Cumhurbaşkanlığından, Kaptan’a, vefa, ödülü,
Yorumlar
Haber Yazılımı