2016 yılında Bandırma’da kurulmuş Bandırm Çevre ve Kültür Derneği (BAÇED) 2.olağan Genel Kurulu’nu   31 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirecek.  Genel Kurul’da   Harun Algül’ün başkanlığını yaptığı BAÇED’de genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan eski  Bandırma Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz,  gazetemize yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Bandırma şehri coğrafi lokasyonu, demografik yapısı, tarihi, ekonomik, kültürel ve özgürlükçü değerleri ile ülkemiz ve avrasya bölgesinin çok istisna bir yerleşim yeridir. Her yıl artan yaklaşık yirmi bin üniversite öğrencisi nüfusu da  bu şehire ayrı bir dinamizm kazandırmıştır. Artık bu şehir kabına sığmamaktadır. Gittikçe artan bir ivme ile değişim göstermektedir. Çocukluğumuzdaki ve gençliğimizdeki dingin Bandırma’dan neredeyse eser kalmamıştır. Şehrimizdeki bu başdöndürücü gelişme, yeni problemleri de beraberinde getirmektedir.

“Çarpık ve ranta dönük yapılaşmadan tutun da hava, toprak ve su kirlilikleri ile karşı karşıya kalınmıştır. Deniz kenarı olması sebebi ile fazla hissedilmemesine rağmen uzun zamandır şehrimizde yeşil alan ve mesire yeri sıkıntısı vardır.  Şehrimiz için çok ciddi bir gelecek vizyonuna ihtiyaç vardır. Şehrimizin yaşanabilirlik endeksini yükseltebilmek, şehrimizi daha düzenli, huzurlu ve yaşanası bir yer haline getirebilmek için günlük siyasi, kişisel hesaplar ve günlük icraatların ağırlığının azaltılarak şehrin aklını geleceğe yorması gerekmektedir. Elbette diğer taraftan günlük rutin işler de yürümelidir. İşte gelecek vizyonu denildiğinde şehrimizdeki herkesin şahsını değil, şehrini önceleyen aklına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da şehrimizdeki demokrasi kültürünün güçlendirilmesi için yeterli birikimin olduğu kanaatindeyim.

“Demokrasi, seçimden seçime grupların yarışıp, ya da seçim öncesinde anlaşıp seçimden sonra diledikleri gibi şehrimizi yönetmeleri anlamında değildir. Demokrasinin, oy verme işlemi ve seçim sandığına sığdırılamayacak kadar büyük bir anlamı vardır. Nedense demokrasi denilince sadece seçimler ve seçim sonrasında yönetime gelenlerin ise diledikleri gibi yönetmesi aklımıza gelmektedir. Bu durum ise seçimleri bir hizmet etme yarışı değil, çoğunluğun yönetimi ele geçirme yarışı konumuna getirmektedir ki bu, demokrasiden başka birşeydir.

“ İşte tam bu noktada yönetişim kavramı devreye girmektedir. Çünkü gerçek demokratik bir sistemde çoğunluk olarak yönetimi ele geçirenler, aynı zamanda azınlıktakilerin de sözünü dinlemek durumundadırlar. Bu durum ise ancak örgütlenmiş toplumlar için sözkonusu olabilmektedir. Şehrimizin sivil toplumuna baktığımız zaman bir avuç aktörü görmekteyiz. Bu aktör sayısının azlığı sivil toplumun, yöneticiler üzerinde yeterince bir baskı unsuru olamamasından kaynaklandığı kanaatindeyim. Bunun sebepleri tartışılabilir.

“BAÇED, Bandırma Çevre ve Kültür Derneği altı yıldan fazla bir süredir Bandırma’da çevre ve kültür konularında faaliyet göstermektedir ve Bandırma toplumu içerisinde kendine müstesna bir yer oluşturmuştur. BAÇED in kurucuları ve üyeleri çok değerli ve Bandırma halkının gözünde özel yerleri olan insanlardır. Eğer üyeler de teveccüh gösterirlerse derneğin yönetimine talip olmak istiyorum. Sanayileşen şehrimizde hem doğamızın hem de şehrimizin lehine bir duruş sergileyeceğimize inanıyorum. Duruşumuz ile şehrimiz lehine bir baskı unsuru olacak ve doğrularımızı, derneğimizin ortak aklında oluşturarak yüksek sesle dile getireceğiz.

“Hekimlik, benim hayat tarzım oldu. Ancak Bandırma da vazgeçilmezim. Hiçbir karşılık beklemeden BAÇED çatısı altında bu güzel şehir ve halkının gelecek vizyonuna katkı sağlamak istiyorum. Bandırma sevdası bana istirahat zamanımdan fedakarlık etmem gerektiğini söylüyor. Ortak bir şehir hafızası oluşturmak, şehrin ortak kültürünü egemen kılacak, şehir aidiyetini güçlendirecek projeler gerçekleştirmek istiyorum. Şehrimizin havasının, suyunun, toprağının hak ve hukukunu BAÇED’in ortak aklı ile savunmak istiyorum”.