Harun Algül: 1/5 binliklerin hikayesi
Haber
02 Eylül 2022 - Cuma 15:08 Bu haber 3619 kez okundu
 
Harun Algül: 1/5 binliklerin hikayesi
BAÇED Başkanı ve MHP'li Meclis üyesi Kent Plancısı Harun Algül,yerel yönetim ve CHP'nin her ortamda dile getirdiği ve Büyükşehir Belediyesini eleştirdiği Bandırma'nın 1/5000'lik nazım imar planının tam bir hikaye olduğunu ve Bandırma Belediyesi'nin 2007 yılında yapılmış bir nazım imar planına sahip olduğuna dikkat çekerek, 5000'likler Bandırma'nın önünü tıkadı söyleminin doğru olmadığını ve ayrıca 1/5000'lik nazım imar planını Bandırma Belediyesi'nin de yapabileceğini,kimsenin elini kolunu bağlamadığını söyledi.,
Bandırma Haberi
Harun Algül: 1/5 binliklerin hikayesi

Şehir plancısı, Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclis Üyesi  ve Bandırma Çevre ve Kültür Derneği(BAÇED) Başkanı Harun Algül. Şehir TV'de  Gazeteci Cemal Atabey'in gündemle ilgili sorularını yanıtladı.

-Bandırma’nın sorunları var, büyük sorunları var, Çözüm bekleyen sorunları var, Nedir Bandırma’nın
sorunları?

- Bandırma’nın bulunduğu konum itibariyle, çevresinde bulunduğu büyük iller itibariyle pozisyonu biraz diğer illere nazaran farklı. Bandırma’nın göç alan bir yer olması nedeniyle de farklı sosyolojik yapıya sahip insanlardan oluşması, Bandırma’nın ihtiyaçlarının çeşitlenmesine sebep oluyor. Fiziki olarak da
maalesef Bandırma’nın yapısı kapalı bir yapıya sahip. Kuzeyinde denizle sınırlıyız. Doğusunda şlam bizi
biraz engelliyor. Merinos çiftliği, çöplük vardı biliyorsunuz kaldırıldı. Fakat teknik olarak da bir engelle
karşı karşıya olduğu için Bandırma gelişim konusunda daha akılcı çözümlerle mevcut arazilerin de daha iyi kullanılması suretiyle geleceği şekillendirilebilir bir kent haline geliyor. Bu da beraberinde bir yoğunluğu getiriyor. Bu yoğunluk da, idare tarafından çözüm önerileri geç kaldıkça sorunlara dönüşüyor.

- Bandırma hızla sanayileşen bir kent. Bandırma yönünü sanayi yönüne çevirmeye çalıştı. Şartlar mı
o yönde zorladı, bizim mi tercihimiz o yönde oldu? Bakış açıları farklı olur. Sanayileşmenin önünde
de; hem sanayileşme istiyoruz, hem de sanayileşmenin önünde de engeller çıkarıyoruz. Kuşkusuz bu noktada temiz bir sanayi tercihimiz var. yeşil bir Bandırma istiyoruz, ama sanayi geldikçe de kirlilik artacak. Bandırma, özellikle de belediye sanayileşmenin önünde bir çok yatırımcının önünü kesti diye konuşuyor. Sizin de bu yönde söylemleriniz var. Gerçekten Bandırma Belediyesi sanayileşmenin önünü kesti mi?

-Şöyle ki, önce Bandırma’nın pozisyonuyla başlayalım, Sanayicinin Bandırma’ya ilgisiyle başlayalım. İstanbul’dan izmit’e, oradan Yalova’ya, Yalova’dan da bizim Bandırma’ya kayan bir hareket var. Özellikle arazi fiyatları ve arazi sahipliği noktasında. Bize doğru bir gelişim var. 2014 yılında yapılan çevre düzen planının sanayi planlarının Bandırma’ya kayması noktasında bir strateji vardı. Bundan dolayı Bandırma özellikle liman kenti olmasından dolayı da bir depoculuk faaliyetleri olmasından dolayı da büyük talepler görmüştü. Yani hava ulaşımı demiryolu ulaşımı, liman ulaşımı Bandırma’yı bu nokta bir çekim merkezi haline getiriyor. Biz bu trafiği iyi yönetmeliyiz. İyi sanayi tesislerini, çevreyi kirletmeyen sanayi tesislerini almamız gerekiyordu. Belediye nezdinde baktığımızda, geçen dönemden itibaren, özellikle geçen dönemde bütün sanayicilere, bir 5 binlik nazım planı hikayesi adı
altında çok engellemeler oldu. Bir çok firma geldi ve kaçtı buradan. Mesela otomobil sektöründe 5-6
markayı getirecek bir firma vardı Balıkesir’den, geldi ve gitti. Bunun yanında 10’a yakın firmaların dosyaları geçen dönemde hep engellenmişti, durmuştu. Daha sonra Edip Uğur döneminde bunlar, bizim de katkılarımızla onaylanmıştı. O firmalar şimdi hepsi faaliyete geçmeye başladılar. Fakat Bandırma Belediyesinin bu noktada topu 5 binlikler gibi bir hikayeye atarak eli kolu bağlı oturması da doğru değil. Bunu da bu güne kadar böyle yaptılar.

- Bu 5 binlikler sanayileşmenin ve konut alanının açılmasında engel teşkil etmiyor mu diyorsunuz?

- Bence engel teşkil  etmiyor. Bu 5 binlik hikayesi söylemi öyle bir gelişti ki, sanki Bandırma’da bir 5 binlik nazım imar planı yokmuş gibi konuşuluyor. Aslında Bandırma’nın nazım imar planı var. 2007 yılında yapılmış bu. Ve bu alan içerisindeki sanayi alanları, konut alanları tamamı dolmuş olsaydı bu noktada 5 binlikte yeni imara açılacak alanlarla ilgili beklenti oluşurdu. Ha, bu beklenti var doğru. Örnek veriyorum; bizim karayolu ile demiryolu arasındaki bölge, mevcut sanayi siteleri arkasındaki bölgenin imara açılması önemli konu bizim açımızdan. O bölgeyi sanayicilere intikal ettirebilirsek eğer derli toplu bir sanayi yapısı olur. Talepler de buralardan geldi ama buna rağmen dosyalar onaylanmamıştı. Konut alanları açısından da Bandırma’da imar uygulamaları bitmiş ve yapılaşmaya müsait yerler var. Fakat bununla ilgili ilave alanlarla alakalı talep noktasında nereyi istiyorlar mesela, Kayacık’ın devamını mı istiyorlar konut için, nereyi istiyorlar Bandırma’da? Öyle bir aura yok ortada. Ama bir 5 binlik söylemi var. 5 binlikler Bandırma’nın önünü tıkadı vs. Hayır tıkamadı. Örnek vereyim; 5 binlikleri bizim Bandırma Belediyesi yapabilir, teklif edebilir.

- Ortak noktada Büyükşehir’le Bandırma Belediyesi nedense buluşamadı. 19 ilçenin 5 binlik planları
yapılırken Bandırma’nın yapılamadı.

- Bu plan işi çok kolay bir iş değil. 22-23 kurumdan görüş alıyorsunuz. Her kurumun yatırımları var.
mevcut durumu planlamak değil, 20-30 sene sonrasının planını yapmakla ilgili biz çaba sarfediyoruz planda. Tarım İl Müdürlüğü mesela, onlar da kendi kurumları nezdinde parsel parsel incelemek istiyor. Balıkesir genelinde konuşursak, 20 ilçenin planını çıkmışsınız, Tarım İl Müdürlüğünde örneğin 8-10 personel işe bakıyor, zaman zaman büyükşehir belediyesi personel takviyesi yaptı bunlar hızlansın diye. İl Müdürlüğünün verdiği kararlar neticesinde Tarım Bakanlığımıza da bunlar intikal ediyor, oradan da bir karar geliyor. Haliyle bu işin hepsinin tek seferde yapılması mümkün değil, belli
bir sıraya konması gerekiyor. Bandırma’yla ilgili güzel gelişmeler var aldığımız bilgilere göre. Başka ilçeler beklenmesine rağmen Bandırma’nın tarım görüşünün büyükşehire intikal etmesi noktasında sürecin hızlandığı ve bunun da yakın zamanda sonuçlanacağı ile ilgili bilgiler aldım.

- Bandırma’da sanayileşiyoruz ama mesela OSB’lere Bandırma’nın bir karşı çıkışı var. Küçük Sanayi sitesi projesinde bir ilerleme kaydedilemiyor. Örn.küçek sanayi sitesi ile ilgili farklı sorunlar var.

- Görüyorsunuz Bandırma’nın planlı sanayi alanları var. mesela Ticaret Borsası ve çevresinde 18 uygulaması bitmiş sanayi parselleri var. Yine Banvit ve Yemmak’ın olduğu bölgede sanayi alanlarımız var. Bandırma’nın arsa stoğu ile ilgili bir problemi var. Bizim insanımız satın alıyor, hiçbir şey yapmıyor. Değerlensin diye bekliyor. Konutta da aynı şey var. imar uygulaması bitmiş
bölgeler söyleyeyim, Yenimahalle örneğin 4 katlı yapıldı, uygulaması bitti. 2007’de Merinos’un karşısındaki bölgede 6 kata çıksın diye bir dosya da gerçekleşti. Hala inşaat var mı? Yeni mahallede imara açılan bölge henüz yapılaşmadı. Erdek’e giderken hemen sol tarafta 18’i bitmiş bir bölgemiz var. yine burada da henüz bir yapılaşma yok. İmar planları onaylanmış bitmiş
uygulamaları görmüş fakat hala arsa satışı ile devam eden stokçuların elinde bulunan bir bölge var. durum böyle olduğu zaman, arsa fiyatları artmaya başladı. Paşakentte bir dönüm araziye 8 milyon lira rakam verildiğini gördüm ben. Şaşkınlık içerisinde bakıyorum ben bu duruma. Ayyıldız mahallesinin olduğu bölgede ve 1 Yüzüncüyıl da bizim 300 m2’lik, 250 m2’lik yüzlerce parsel var. Bunu biz teklif ettik. Dedik ki, bu parsellerde bitişik nizam 3 kat yapılaşma var şu an, bu 2 pencereli ev demek. Rezil bir yapılaşma bence bu. 

 bitişik nizam 3 katlı olan yerlerde bunları toparlayalım, dörder dörder birleştirelim, ayrık nizam 6 kat, 5 kat ve yoğunluğunu da iki kat azaltalım, Bandırma’ya belki 2000’e yakın parselini bir arzedelim. Müteahhit arkadaşların sıkıntısı bu. Ve parsel sahiplerinin de en azından ekonomik boyutta bu yerler değer kazanmaya başladığı zaman onlar da bu konuda hareketlenir. Bandırma’daki o konut ihtiyacı, arsa ihtiyacı yakın gelecekte birinci derecede ciddi şekilde çözüleceğine inanıyorum. Bunları biz teklif ettik Belediyede ama karşılık bulamıyoruz.  Bu tekliflere akılcı bakılmıyor. Örneğin Çınarlı mahallemizde ada bazlı uygulamaya geçelim, zeminlerine otopark olsun dedik. Müteahhitlerin her ne kadar ticari olsa da şehrin dinamiğini oluşturan bu kesim, inşaat da biliyorsunuz ekonomimizde önemli bir yeri var, Bandırma’yı rahatlatır diye düşündük ama maalesef bu konularda biz sonuç alamıyoruz. Mesela Hacıyusuf mahallesinde uzun yıllardır çözülememiş bir 18 uygulamamız var. geliyor arkadaşlar buradaki uygulamayı nasıl çözeceğiz diyorlar, Bandırma Belediyesinin verdiği cevap 5 binlikler bitsin ondan sonra… Hayır efendim ne münasebet. Aynı küçük Sanayide yaptığımız gibi küçük sanayinin mevcut yerinde sorunlar vardı. Konu imar komisyonumuza
geldi. Çözüldü. Bandırma’nın sorunları çözecek daha geniş stratejiler geliştirmek lazım. Maalesef bu bakış açısıyla olmuyor. Bu konulara akılcı bakılmıyor.Bu konularda top taça atılıyor.Diyelim ki, iki gün sonra büyükşehir beş binlik planları yaptı.İnşaat sektörü fırlayacak mı?

-Bu sene yaklaşık 10 bin öğrenci Bandırma’ya geliyor. Üniversitelilerin konut sorununu nasıl çözülecek?

- Bunu kim çözecek? Siz imar uygulamalarını bitirmezseniz. Yapılaşmayı destekleyecek şekilde kararlar almazsanız bunlar sorun olur tabi ki konut anlamında. Geçmiş dönemde Bandırma’ya yurt konusunda hiç yatırımı olmamış değil. Ama yeterli değil tabi ki ama en azından yatırımımız var. Ülkemizin gelişebilmesi açısında sanayi ve üretim çok çok önemli. Ama en iyi sanayi hangi sanayi, parsel parsel münferit yapılan sanayilerdense organize sanayi bölgeleri bu işin en iyisi. Çünkü, gerek Çevre Şehircilik Bakanlığı, gerek Sanayi Bakanlığı organize sanayi bölgelerinde sürekli denetim halinde. Gündüzleri arıtma tesisleri çalışmayan sanayi tesisi organize sanayi bölgesi start alamaz. Yani işletme ruhsatı alamaz. Durum böyle olduğu için organize sanayileri bizim çevreciler olarak desteklememiz gerekli. Burada şöyle bir problemimiz var bizim, denetim
mekanizmalarımızı da sıkılaştırmamız gerekiyor. esas sorun oradan kaynaklanıyor. Yasaklamakla bir yere gidemeyiz. Ama denetlemekle gidebiliriz. Aynı durum diğer sanayi tesisleri için de geçerli. Ruhsatı veriyoruz, daha sonra bu konuyla ilgili denetime maalesef gitmiyoruz. Belediyemizde bir çevre birimi bu konuda yok. Civar belediyelerde de yok. Gidip bu konuda sanayi tesislerini denetleyip sıkı takip edecek bir birim yok. Bunu ancak şikayet usulüyle götürmeye çalışıyorlar.
Herkes kendi kapısının önünü süpürmekle başlar. Bizim yetkimizde olanları denetleyelim. Gidip de yetkimiz dışındaki en büyük tesisleri denetleyelim demiyorum. Ben kendi yetkimde olanları denetliyor muyum? Bunu sormak lazım. Sanayinin desteklenmesi çok önem arzediyor, organize sanayilerin de desteklenmesi bu noktada çok önemli. Mevcut bizim organize sanayimiz açısından düşünürsek iyi kalite tarım toprağına yapılmış durumda. Fakat itirazların organize sanayi
yapılmasıyla alakalı değil, kamulaştırma bedelleri ile alakalı bir durum söz konusu orada gördüğüm kadarıyla. Bir de ekilmiş ürünlerin bulunduğu yerde imalata başlanması ile ilgili bir sorun var. organize yönetiminin bunu bertaraf edebileceğini düşünüyorum. Yer seçimi noktasında ise Bandırma Organize biliyorsunuz Gönen yolunda, yanında da Gönen Organize var. bölgede
duyduğum şikayet, mesafeyle ilgili problem var. biz organizeye öyle bir yer seçmeliyiz ki bizden bu kadar uzak olmamalı, ama bizim içimizde de olmamalı. Bu noktada baktığınızda Edincik mıntıkasından sonra gelebilecek ilk yer tercih edilmiş durumda. Yer seçimi noktasında da ben çok büyük bir hata olduğunu düşünmüyorum. Ama tarımsal yapılarla ilgili, ekinlerle ilgili daha dikkatli
davranılabilirdi. Oradaki çiftçilerimizin de korunması gerektiğini de düşünüyorum. Küçük sanayi sitesine de değinmek istiyorum. Küçük sanayi sitemiz dolu durumda. Kayacık merasından bir yertalebi sözkonusu oldu fakat bu talebin orta mera kısmı var, iyi mera kısmı vardı, bu alanı da biz dahil etmiştik. Burayla alakalı bir olumsuz durum söz konusu oldu. Son dönem sanayi sitesi koop.başk. Kemal beyle bu işi takip ettik. 150-160 dönümlük o bölümü çıkarmak suretiyle, diğer
tarafın da parselin bir bölümünü çıkarmak suretiyle 510 tane dükkanın sığabileceği yeni tasarımla, yeni başvuruyu gerçekleştiriyoruz. Ön görüşmelerimiz de oldukça olumlu. Bandırma’nın da inşallah küçük sanayi sorunu bu noktada çözülecek diye düşünüyorum. Sürecin en zorlu kısmı, mera vasfından çıkarıldıktan sonra hazineye tescili, akabinde imar planı yapıldıktan sonra parsellerin küçük sanayi sitesine satışıdır. Bu aşamada bir kazma kürek görmediğiniz için sanki bir
iş yapılmıyormuş gibi durur ama en zorlu kısmı tahmin ediyorum ki 8 ay içerisinde, bununla ilgili müspet sonuçları ilk iki ay içerisinde alırız mera komisyonundan, akabinde hazineye devri ve küçük sanayi sitesine satışını düşündüğünüz zaman muhtemelen 6-8 ay içerisinde daha somut sonuçlar ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.

- Mecliste konuşan bir iki muhalefet meclis üyesinden birisiniz. Bandırma Belediyesinde neler oluyor? Yapılan çalışmalar projeler ne kadar doğru , ne kadar yerinde?

- Şimdi birincisi, Tolga Beyin Belediye Meclisindeki tarzı ve tavrı oldukça nezaketli ve kibar. Kavga etmiyor olmamız, muhalefet yapmadığımızı, ya da onların bizimle ilişki kurmadığı anlamında değil. Özellikle imar konuları çok meclise geliyor, Yalçın Cömert şehir plancısı abimiz bize bu konuda yer verdi komisyonda. Bizi davet ediyor belediyenin bu konularında, biz o tartışmaları içeride yapıyoruz. Olumlu , olumsuz noktada. Mecliste ise Cumhur ittifakı olarak şer koyduğumuz konularda da çoğu zaman, komisyona bir kez daha sevki, ya da bir kez daha düşünelim, Harun
Beyin dediği gibi düzelterek yazalım gibi konularda da ortak bir akıl oluyor. Fakat bizi dinlemedikleri konular var. Yani ısrarla söylememize rağmen sonuçlanmayan konular var. Bununla ben bazen kişisel olarak da görüşüyorum. Malta projesiyle de ilgili hatalar ve eksiklikler konusunda Tolga beyle görüştüm örneğin. Hataları aksaklıkları çekincelerimi izah etmeme rağmen sonuç alamadığımız konular bunlar. Bunlar da oluyor tabi ki. Ama büyük bir kavga Bandırmalı beklemesin. Bizim kültürümüz bu, Bandırma’nın kültürü kavgacı bir yapıda değil, biz konuşarak anlaşabilen insanlarız. Öyle bir muhalefet sesi beklemesinler. Birilerinin paçasından aşağı çekmek değil bizim görevimiz, yapmadığı işleri yaptırmak. Biz ancak öyle vatandaşa faydalı olabiliriz. Selim Beyin röportajını izledim, yakıştıramadım bazı cümleleri. Psikolojik sorunları var gibi ifadeler kullanıyor. Biz bunu asla belediye başkanımız için kullanmayız. Bu, doğru bir tarz da değil, doğru bir siyaset de değil ama konuları aklı selim ve mevzuat çerçevesinde eleştiriyoruz. Bandırma Belediyesinin durumuna bakarsak, biliyorsunuz Sedat Pekel döneminden sonra
Büyükşehir olduk. Büyük şehir döneminde bir türkü vardı, bize gelen paralar azaldı türküsü vardı.
Sedat Pekel yanlış hatırlamıyorsan 12 milyon lira parayı devrettim demişti. Fakat Dursun Bey 7 milyon lira gibi bir borcumuz var diyerek 12 milyon tl gibi kredi talep etmişlerdi, hatta geri ödemesi de 20 milyon tl gibiydi. Hatta ben, şirketiniz olsa çeken miydiniz bu krediyi demiştim mecliste. Kasanızdaki bu paralar eridi ve borç da devroldu. Bugün itibariyle de aynı borçlar devam
ediyor 45-50 milyon tl civarında aktif bir borcu var belediyenin, denetim kurullarından biliyoruz. Projeler açısından da özellikle bütçelerde yatırıma ayrılan paylar çok az. 2019’da 170 milyonluk bütçeye karşılık 30 milyonluk bir yatırım payı. Daha sonra bu 25 milyona düştü. 270 milyonluk bütçeye karşı da 45 milyonluk bir yatırım payımız vardı. Ek bütçe hariç. Bandırma Belediyesi
elinde yönettiği para açısından üç yılı toplarsanız 600-700 milyon gibi bir paraya geliyor, ayırdığınız para 100 milyon lira ancak ediyor. Sonra da diyorlar ki “verin sahili bize yapalım”. Hangi parayla? Personel noktasında bakıyorsunuz, 600-700 personelimiz var. örneğin bir anaokulu bahçesinde taş döşeme işimiz vardı. Yapalım diyoruz, fen işleri müdürümüzü arıyoruz, diyor ki, ekiplerimiz şurada çalışıyor. Peki diyoruz, bir şirketten ekip talep etsek de bu işi yapsak diyoruz, zaten ekiplerimiz şirketin ekibi diyor. Bir taş tamiri yapacak ekibiniz yok. Böyle bir durumdayız. Bunların hepsi manidar aslında. Böyle bir belediyenin en az 3-5 tane ekibi olması
lazım bu işleri yapacak. Bunların olmadığını duyduğum zaman ben şaşırıyorum. 270 milyonluk bütçenin 45 milyonunu yatırıma ayırmak ne demek? Geri kalan 200 küsür milyonunu ne yapıyoruz? Bandırma Belediyesinin son 8 yılının faaliyet raporları adı altında Bandırma belediyesinin internet sitesinde hepsi var. vatandaş indirebilir oradan. Kaç parselimiz varmış, kaç parsel satılmış, kaç paraya satılmış. Son 8 yılda 200 parsel satmışız. 200 parselin bugünkü kur karşılığı 684 milyon. Reel karşılığı 2 milyar neredeyse. Son 8 yılda 2 milyar liralık arazi sattık ve karşılığında ne yaptık, personel maaşı ödedik. Hatta onu da ödeyemez duruma geldik, kendi ifadeleriyle, bu krediyi kullanmazsak, vatandaşa, esnafa olan borcumuzu, hatta personelin maaşını bile ödeyemeyebiliriz dendi. Bunlar konuşulmuyor. Malta deresine de karşı çıkmıyoruz, hatanızı düzeltin diyoruz. Biz diyoruz ki, projenizde şu şu hatalar var, lütfen bunları düzeltin diyoruz. Benim evim orada , malta projesinin yapılması konusunda en çok ben kullanacağım, ben gidip geleceğim oraya. Ama dere yatağının içerisine bina yapıyorlar. Ya da benim yolumu kapatıyor orada. Burada hatalar var. Çamlıkta olduğu gibi pankartlarla karşı çıkmak değil, lütfen bu yolu açın diye konuştuk. Ondan sonra konu devlet su işlerine intikal etti vs. Bandırma Belediyesinin projelerine bakacak olursak, ben ilk başta şunu yaptım, Tolga beyin seçim tanıtım
projesini izledim ne vardı acaba projelerinde diye. Çünkü biz 40’a yakın proje üretmiştik, ayrı ayrı hepsini de deklare etmiştik. Kreş, öğrenci merkezi, Tatlısudaki engelliler kampı vardı. Tatlısu’daki projeyi takdir ediyorum. Ne zaman takdir etmeye başladım, engelliler ile ilgili operasyonlar başlayıp onlar orada misafir edilmeyi başladığında takdir etmeye başladım. Kreş projesine
gelince, belediyenin asli görevi kreş değil, bunu da söyledik zaten mecliste. Ben kreşlere karşı değilim ama asli görevin bu değil senin. Dursun bey döneminde Pazar yeri projesi yapıldı 20 milyon tl gibi bir rakama. bütün Bandırma’ya hitap eden bir proje oldu. Hobi bahçeleri yapıldıyaklaşık 10 milyon tl’ye yakın bir maliyeti oldu,. Kaç kişiye hitap ediyor? Aileler ile birlikte yaklaşık 500 kişiye hitap eden bir projeye harcanan paraya bak. Öğrenci kurs merkezi yaptık. 150 bin kişilik bir kentte ana projeleriniz bin kişi, bin beş yüz kişiye hitap ediyor. Burada gerçekten bir  vizyon problemi var. Kavşakların durumu ortada, ışıkla çözülmesi gereken yeri göbekle çözüyoruz. Başarılı bir göbek yapımız var mı? Ama sorduğunuz zaman biz en güzelini yaptık deniyor. Vatandaşın takdirine bırakıyorum. Belediyeciliği bilmek, teknik olarak da bu işi bilmek demektir.

-Eski askeri çamlık, eski askeri alanla ilgili Büyükşehir proje üretiyor, 500 milyon lira karşılığında, konut alanları, yeşil alanlar, bir otel vs. -eski Askeri çamlık projesine Bandırma belediyesi, Demokrasi platformu bileşenleri nezdinde bir karşı duruş var. Bandırma’daki eski askeri çamlığa yapılacak olan projenin detayı nedir?

- Yeşil alanı telaffuz etmek lazım. Çünkü 200 dönüm yeşil alan var aşağı yukarı. Ama nedense konut
kısmı geliyor gündeme. Malta ile bağlantılı anlatayım orayı. Malta projesi ilk çıktığı zaman Mayıs
ayından önce bir görüşme yaptık. Dedik ki, Bandırma’nın en uzun caddelerinden bir tanesi Ordu
caddesi. Bu cadde geliyor kültür tesisinin oradan dolaşıyor Paşakent’ten geliyor ve Erdek yoluna
bağlanıyor. Bu yolun ucunu kapattılar taş duvar örmek suretiyle. Ben de sordum; Başkanım taş
duvar ördünüz ama bir mahalleye giriş problemi var bu yolu kapatmayın lütfen dedim. Hayır dedi
başkan Bey kapatacağım, proje bütünlüğümü bozuyor dedi. Bu konuda bir peyzaj mimarı olarak
da fikirlerimi dile getirdim. Biz engelleme değil, yapıcı  bir muhalefet sirgiliyoruz. Biz engelleme değil, yapıcı tarzda nasıl faydalı olabileceğimizi konuştuk, ama sert bir şeyle karşılaştık. Bunun kamuoyuyla paylaşılması için beşinci ayda bir önerge verdik. Dedik ki, Malta projesini meclis üyeleriyle ve kamuoyuyla lütfen paylaşın. Sekizinci ayı tamamlıyoruz, hala bu konuda bir toplantı, bir lansman, bir paylaşım yok. Ve bize bir cevap geldi. Cevapta diyor ki; bölgede yapacağımız proje kapsamında yoğunluk artacağından buradaki yolun açılmaması uygun görülmüştür. Diyor. Bunun izahatı yok. Bir yerde yoğunluk artarsa o yerdeki yolları biraz daha genişletirsiniz. Şimdi ne oldu peki, yolu kapattınız, taş duvarı da yaptınız, nasıl trafik çalışacak orada? Malta Deresi projesinde bir restaurant binası var. dere yatağına o binayı yapabilir misiniz? Vatandaşın parasını çöpe atmaktan başka nedir bu? Kim bu binaların sağlığının garantisini verecek, yağmur yağmayacağının garantisini kim verecek? Yani kendi projelerinin kıymetini azaltıyorlar. Bizim tekliflerimiz bunların projelerinin kıymetinin artması yönünde. Malta projesi doğru yapılsın diye biz çaba sarfediyoruz. Karşı taraf bize projeyi önümüze açıp da ne diyorsunuz diye sormuyor.

Karşı çıkmasıyla ilgili ben iyi niyet görmüyor.Yanlışlık var. Konu hakkında bilgisi olmayan arkadaşların, bilgisi varmış gibi anlatmasıyla bu iş intikal oldu aslında. Bandırma’nın kaç dönüm yeşil alanı var biliyor musunuz? 600 dönüme yakın yeşil alanı var. bunun içerisinde mevcut çamlık parkı yaklaşık 110 dönüm civarında. Yeni yapılacak askeri çamlıkta yeşil alan miktarı ise 200 dönüm civarında. Bandırma’nın mevcut yeşil alanlarının üçte biri kadar yeşil alan teklif ediyorsunuz ve birileri karşıyız diyor buna. Soruyoruz neden karşınız diye, “biz bölgenin yeşil kalmasını, vatandaşın gezip dolaşabileceği yerleri, kafeleri, oturmak istediği yerleri istiyoruz” diyorlar.. Evet tam da dediğiniz şey bu zaten burada yapılan. Park alanı belli, rehabilitasyon ve restorasyon belli, yapılacak binalar bir kongre, otel ve bir finans merkezinden bahsediliyor burada. Sadece orada bir konut kelimesi girdiği zaman, bütün proje bir konutmuş gibi anlatıldı hep. Aslında öyle değil. Bu projede bizim de çekincelerimiz oldu biz de gittik Büyükşehirle görüştük. Ama baktığınız zaman, durumu değerlendirdiğiniz zaman bir şehir plancısının çizeceği işte budur yani, bundan öte bir şey yok. Daha önce de söyledim, bir yerden bir şey değiştirmek istiyorsanız, bir yerden ateşi yakmanız gerekiyor. Denize küsmüş memleket diyorlar Bandırma’ya. Denize niye küselim. Denize nazır başlıyalım buradan. Burada yapılan konut kısmı 40 dönüm bir şey. Devamında mezbahanın olduğu yerden lojmanlara kadar olan kısmında da eş değer nitelikte iyi karakterde bir şey planlayabilirsek, arka tarafındaki Ayyıldız mahallesine de zıplar devam eder. Kazan kazan. Bunun adı bu. Rant projesi diye konuşuluyor. Kim konuşuyor, Kent konseyi. Ben Kent konseyinin unsurlarından bir tanesiyim bir dernek başkanı olarak. Ya da mahalle muhtarlarımız bunun unsuru. Kent Konseyi başkanı kiminle toplantı yaparak buna kent konseyi adın karşı çıkıyorum diye çıktı ortaya? Benim fikrimi almadı. Ya da watsaptan yazışılmadı. Bir anket yapılmadı.Yücel Yılmaz Muhtarlarla toplantı yaptı “hanginiz karşısınız isim yazmadan bildirin” dedi. 2 kişi karşı çıktı. 50 küsur muhtarla göreve gelen kent konseyi karşıyım diye bağırıyor, kimi temsil ediyor? Burada bir problem var. bir algı yönetimi var. Bandırma’nın 600 dönümlük yeşil alanının üçte biri kadar bir yeşil alan yapılarak vatandaşın hizmetine sunulması, park, bahçe olarak kullanılması, piknik alanı olarak kullanılması, bir restaurant açtınız bütün Bandırma gelir, hatta Gönen gelir, bu kapsamlı bir proje. Bandırma’da çekim merkezi olacak, o mahallenin ruhunu değiştirecek bir proje. Ama bir algı operasyonu yapılıyor, ranta kurban ediliyor,konut alanı yapılıyor diye. Peki soruyorum, Cemal Öztaylan, Avm kazandırdı, otogar kazandırdı, oteli kazandırdı… bunun adına rant projesi mi dediniz? Rant projesi mi oldu? Hayır, tam tersi Bandırma’ya kazandırılmış gayet güzel iki tane tesis projesi oldu. Ha bunun rantını kim yedi? Satarak Bandırma Belediyesi yedi. Askeri Çamlık projesinde çok taraflı bir gurubun bir algıoperasyonu var diye düşünüyorum. 200 dönüme yakın parkın Bandırma’ya inşallah yapılmasını ve kazandırılmasını istiyorum. Yapılırsa da şimdiden hayırlı olsun diyorum.

- Bandırma için neler yapacağız?füze kulübü bandırmanın tarihini anlatan bir sokak bulamadılar
gittiler mudanya’da bir platform kurup film çektiler. Tarihi binalarımız,tarihi dokumuz yokmu edildi.?

- Tarihi binalar konusunda maalesef tescilli değiliz. Bandırma’nın yerleşimi konusunda da bu çanak
diye tabir ediliyor ya , bu çanağın dışına çıkmakta da zorlandığı için, bu çanağın içindeki mevcut yapıların tamamı yıkılarak yenileri yapılmış. Kaymakamlığın yanında bir iki tane tarihi bina varimar durumlarına baktığınız zaman 5 katlı, 8 katlı görünüyor. Yani Bandırma’ya ilave planların yapılması konusunda geçmiş dönemlerde belki dışarıya açılması ve çekim noktası yapılması konusunda biraz geç kalınmış. Bu da mevcut dokuyu bozmasına sebep olmuş. Bu vakittin sonra çok yapılacak bir şey yok ama, kentsel sokak rehabilitasyonlarıyla prestij çalışmaları yapılabilir. Bandırma’nın tarihi ile ilgili , Bandırma vapuru hikayesi var biliyorsunuz, sonkurşun anıtında güzel bir şekilde işlenmiş projenin ana teması kurtuluş savaşının evrelerini anlatıyor. Benzeri bir şey, dışarıdan gelen turistleri gezdirebilmek, noktasında tasarlanabilir diye düşünüyorum, vapur yapmaktan bahsetmiyorum ama o kurtuluş yolu, kurtuluş sevdası ile alakalı şeyler. Dışarıdan gelen insanlarımıza vakit geçirtecek yerimiz de yok bizim. O noktada arastalar, ara caddeler düzenlenirse, bir Alaçatı’daki gibi, bir Urla’daki gibi küçük butik şeyler yapılabilirse, çok avantajlı olacağını düşünüyorum. Bandırma’nın genel otopark vs. projeleri noktasında konuşursak da, Bandırma’da ciddi bir iç meydan problemi var aslında. Meydanımız bizim sahilde. Yaz aylarında çok güzel, kış aylarına geldiğinizde rüzgarlı bir kentiz. Bu Cin Çukuru projesi yıllardır devam ediyor. Cin Çukurunun olduğu yerden, eski belediyenin olduğu yere kadar, (bu benim kendi fikrim,kendi projem) bu bölgenin komple yer altında otoparkıyla beraber, belediye binasından Cin Çukurunun sonuna kadar birinci etap ve ikinci etap kentsel dönüşüm projesi dediğimiz bakanlık eliyle yapılan, bu şekilde yapılırsa, kimse mağdur edilmeden, eksi 1 bodrum şeklinde, eksi 1’den sonrasının yarısını avm şeklinde, idari ofisler yukarıya yapılmak şeklinde dev bir parkı Bandırma meydanına yerleştirebilirsek mesela harika bir proje olabilir.meydan trafiğini çözemiyoruz. Ptt’nin oradan Pazartesi pazarına giden bir bulvar açılabilir. Bunların hepsi yıkmadan olmaz. Bir yeri değiştirmek istiyorsanız yıkmadan değiştiremezsiniz özellikle Bandırma’da.Kentsel yenileme projeleri bütçe ile alakalı değil. Biz kentsel dönüşümü sadece bina bazında görüyoruz. Projenizi yapıyorsunuz, projenin kamulaştırma maliyetini hesaplıyorsunuz, yeni yapacağınız projenin maliyetini hesaplıyorsunuz, 15 fiyat farkı koyuyorsunuz ve eski arkadaşlara diyorsunuz ki, yeni yerden almak ister misin? Arzu edene yeni yerden veriyorsunuz, satmak isteyene de parasını veriyorsunuz. Tamamını Toki gerçekleştiriyor bunun. Devlet eliyle yapılıyor. Sizden de tek istediği şey satış garantisini ver diyor devlet. Yani belediyenin bütçesi var-yok meselesi değil, vizyon meselesi. Kamunun gücünü çekebilmek, kamunun olanaklarından yararlanabilme meselesi. Meydan projesi olabilir, yeni açılan yollar olabilir, yeni açılan yol var mı? Mevcutları tamir etmekten başka bir işimiz yok. Dursun bey döneminde bir tane vardı. Tolga bey döneminde yeni açılan yol yok. Yeni yapılan otopark? Yok. Sorduğunuz zaman, görevimi en güzel şekilde yapıyorum diyor. Ama beklenen görevi yapıyor mu? 150 bine hitap eden projeleri yapabiliyor mu? Bizim için önemli olan şeyler bunlar. Biz olayın bu tarafına bakıyoruz. 30-40 kişiyi memnun etmiş olmakla bütün kenti memnun edemezsiniz maalesef.

-Bandırma Belediye Başkanlığı için sizin de adınız geçiyor kamuoyunda. Böyle bir düşünceniz
var mı?

- Belediye meclis üyesi olmamızın sebebi ne? Bakın bazı sorunları görüyorsunuz ve buna katkıda
bulunmak istiyorsunuz. Benim, Bandırma’ya hizmet etmek için Belediye Başkanı olmaya ihtiyacım
yok. Başkan yardımcısı olmaya da ihtiyacım yok. Kazanılmış bir belediyede, herhangi bir görevde
ben bütün bu projeleri üretirim. Hatta belediye başkanı olduğunuz zaman birebir projelerin başında duramazsınız. Aksine başkası belediye başkanı olsun, ben projelerin başında durayım isterim. Hizmet etmeye varız. Hiç problem yok. Başkan olmak, başkan yardımcısı olmak gibi hiçbir beklentim yok. Kazanan belediye olsun, kazanan Cumhur ittifakı olsun. Bandırma Belediyesi bizde olsun gerisi teferruat.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Harun, Algül:, 1/5, binliklerin, hikayesi,
Yorumlar
Haber Yazılımı