|
||
İktisat Kongresi'nde Batı ve NATO'ya övgü dizdiler | ||
Türkiye'yi milli kaynaklarıyla ayağa kaldıran kurucu iradeye karşı, İzmir Büyükşehir Belediyesi 100 yıl sonra liberal sözcülere kürsü verdi. Sözde İktisat Kongresi'nde konuşan Timothy Garton Ash NATO'nun Türkiye'ye özgürlük ve demokrasi getirdiğini savundu | ||
Türkiye Haberi | ||
|
||
|
||
FÜSUN İKİKARDEŞ / İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Yüzyılın İzmir İktisat Kongresi, ikinci gününde de 100 yıl önceki Kongre'nin kuruluş ilkelerine aykırı konuşmacıları ağırladı. 100 yıl önce, “bağımsız ekonomi, Batı'nın kapitülasyonları ve yabancı (İngiliz, Fransız) şirketlerin millileştirilmesi, devletçilik” üzerinde durulmuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 100 yıl sonra, Atatürk’ün resmi altında NATO ve AB’yi öven liberal ekonomi ve siyasetin 21. Yüzyıl teorisyenlerini konuşturdu.
TÜRKİYE VE AVRASYA ROLÜBoğaziçi Üniversitesi’nden sosyolog Prof. Dr. Çağlar Keyder, Bilkent Üniversitesi’nden iktisatçı Prof. Dr. Ali Hakan Kara, siyasal iletişim uzmanı ve Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Başkanı Dr. Gülfem Saydan Sanver liberal iktisat politikalarını anlattı. CHP’deki yeni unvanı “Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü” olan Hacer Foggo da 100. yıl dönümünde kürsü sahibi yapılmıştı. Foggo, 100 yıllık yoksulluk ve fırsat eşitsizliği olduğunu savundu, AB normlarıyla, Altılı Masa iktidarıyla zenginleşeceğimizi, fırsat eşitliğinin sağlanacağını savundu. Ancak öğleden sonraki oturumun ibretlik konuğu, Oxford Üniversitesi’nden tarihçi Timothy Garton Ash oldu. Ash, açık ve net bir dille NATO ve AB’nin Türkiye’ye demokrasi, özgürlük getirdiğini öne sürdü. Aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde “sivil toplum” tezinin mimarlarından olan T. Garton Ash, uzun yıllar Radikal gazetesinde makaleleri yayınlanmış bir isim. Timothy Garton Ash, bu yıl Türkiye’nin Avrasya’daki konumunun belli olacağını, bu bakımdan ilginç bir dönemeçte olduğunu ve bu yıl yapılacak iki seçimin dünya ölçeğinde önemli rol oynayacağını vurgulayarak sunumuna başladı. Türkiye’nin son 100 yılını şöyle değerlendirdi:
'ERDOĞAN GERİYE DÖNÜŞ YAŞADI'“Bu yıl Türkiye için ilginç bir yıl. TC’nin kuruluşunun 100. yılı. Tarihi olarak önemli. Dünya üzerinde iki önemli seçim var. Biri yaza doğru Türkiye seçimleri. Türkiye ile ilgili olarak geleceği ve Avrasya üzerindeki konumu üzerinde söylenecek çok şey var. Dünya tarihinin Avrupa kaderine bakınca Türkiye nasıl şekillendirmeli? 2. Dünya Savaşı'ndan sonra özgürlüğün genişlediğini söyleyebiliriz. 2008’e kadar yükseldi. Sonra hızlı bir düşüş oldu. 1943’e dönersek, demokrasinin olduğu yalnızca 4 ülke vardı Avrupa’da: İrlanda, İngiltere, İsveç, İsviçre. Geride kalan tüm ülkelerde diktatörülük vardı. 1973’te ise Avrupalıların çoğu diktatörlük rejim altındaydı. Sovyetler Birliği kapsamında 350 milyon Avrupalı diktatörlük yaşıyordu. Türkiye arada bir ülkeydi. 35 yıllık döneme bakınca (1943-1971) özgürlüğün yayılmaya başladığını söyleyebiliriz. NATO’ya katılmasının ardından özgürlük genişledi. Demokrasiye dönüşüm başladı. Bu sayede Batı'ya katılım hız kazandı. 1991’lerde SB’nin dağılmasıyla birlikte liberalizasyon başladı. 2000’lerde Batı'ya ve demokrasiye eğilim başladı. Liberalizm özgürlük demek. 2004 yılında Türkiye tek partili dönemdeydi. 1972'ye geri dönünce 2007’ye kadar Bulgaristan ve Romanya ile AB ülkeleri 27’ye, bugün de 30 ülkeye çıktı. Büyük bir serbestlik yaşadı bu ülkeler. AB ve NATO’nun büyümesinden bahsediyoruz. Ukrayna’da devrim yaşandı. Türkiye AB için aday ülke oldu, çok önemli yollar aldı. Erdoğan iyiydi, ama geriye dönüş yaşandı.” Timothy Garton Ash İÇİŞLERİNE MÜDAHALE UZMANIAsh, aynı zamanda The Guardian gazetesinin yazarı. 2017 yılında, Türkiye'yi ziyaret eden Timothy Garton Ash, 'Türkiye'de insan hakları için sesimizi yükseltmeliyiz' başlıklı makalesinde Türkiye ziyaretinde 'çok karamsar' bir tabloyla karşılaştığını aktarmış ve şunları yazmıştı: "Eğer Türkiye'ye yardım edeceksek, bunu kendimiz yapmalıyız. Tamamen umutsuz olmasa da, AB, ABD ve hükümet düzeyinde başka yerlerden gelebilecek tepkilerin Türkiye siyasetinin yönünü değiştirme ihtimali düşü. Fakat daha az iddialı, daha alt seviyelerde yapılan müdahaleler bazen işe yarıyor. Sovyetler Birliği'nden muhalifler için bir zamanlar yaptıklarımızı hatırlatan noktaya geri dönmek iç karartıcı olsa da, durum bu. Erdoğan baskıyı artırırken şu an sivil dayanışma zamanı. Dolayısıyla dünya çapındaki üniversiteler, tanıdıkları akademisyenler ve kurumlar lehine devreye girmeli. Düşünce kuruluşları düşünce kuruluşlarına, tiyatrolar tiyatrolara ortaklık ve destek önermeli. İnsan hakları kurumları baskı altındaki birey ve gruplar için ses çıkarmaya devam etmeli. Bu dayanışma hareketlerinden birini Twitter'da #FreeTurkeyJournalists etiketi altında ve freetur-keyjournalists.com adresinde bulabilirsiniz. Gazeteler ve dergiler de, uluslararası gazeteciliğin spot ışıklarını buraya yönelterek, Türkiye'de zor durumdaki meslektaşlarına destek olabilir. … Erdoğan baskıyı artırırken, şu an sivil dayanışma zamanı." |
||
|
||
Etiketler: İktisat, Kongresi'nde, Batı, ve, NATO'ya, övgü, dizdiler, |
|
||
|