|
||
KAMU EMEKÇİLERİ MEYDANLARDAN HAYKIRDI: "İNSANCA YAŞANACAK ZAM!, GERÇEK TOPLU SÖZLEŞME! | ||
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ve Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) memurlara yapılan zamların yetersizliğini öne sürerek iş bırakma kararı aldı. ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN KONFEDERASYONU, KESK ve BİRLEŞİK KAMU İŞ Konfederasyonlarına bağlı sendikalara üye kamu emekçileri, Bandirma’da da iş bıraktı stkların siyasi partilerin Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenlerinin de desteklediği 1 günlük iş bırakma eylemi kapsamında Bandırma Öğretmenevi’nde toplanarak Cumhuriyet meydanına yürüyen kamu emekçileri basın açıklaması yaparak, “Bilimsel verilerle yapılan çalışmalarda, yıllık enflasyonun 90’larda gerçekleştiği bir Ülkede, 11,54 gibi zam açıklaması sefalet ve rezalet ücret dayatmasıdır. Bu durum karşısında siyasi İktidarı, kamu emekçileri ve onların temsilcisi durumunda olan bizler ile tekrar gerçek bir toplu sözleşme masasına oturmaya ve onurlu, insanca yaşanacak bir zammı 15 Ocak tarihine dek taleplerimiz doğrultusunda hayata geçirme noktasında uyarıyoruz. dedi. | ||
Manşet Haberi | ||
|
||
|
||
KAMU EMEKÇİLERİ MEYDANLARDAN HAYKIRDI: SEFALETE TESLİM OLMAYACAĞIZ!"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ve Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) memurlara yapılan zamların yetersizliğini öne sürerek iş bırakma kararı aldı. ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN KONFEDERASYONU, KESK ve BİRLEŞİK KAMU İŞ Konfederasyonlarına bağlı sendikalara üye kamu emekçileri, Bandirma’da da iş bıraktı stkların siyasi partilerin Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenlerinin de desteklediği 1 günlük iş bırakma eylemi kapsamında Bandırma Öğretmenevi’nde toplanarak Cumhuriyet meydanına yürüyen kamu emekçileri basın açıklaması yaparak, “Bilimsel verilerle yapılan çalışmalarda, yıllık enflasyonun 90’larda gerçekleştiği bir Ülkede, 11,54 gibi zam açıklaması sefalet ve rezalet ücret dayatmasıdır. Bu durum karşısında siyasi İktidarı, kamu emekçileri ve onların temsilcisi durumunda olan bizler ile tekrar gerçek bir toplu sözleşme masasına oturmaya ve onurlu, insanca yaşanacak bir zammı 15 Ocak tarihine dek taleplerimiz doğrultusunda hayata geçirme noktasında uyarıyoruz. dedi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ve Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) memurlara yapılan zamların yetersizliğini öne sürerek iş bırakma kararı aldı. ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN KONFEDERASYONU, KESK ve BİRLEŞİK KAMU İŞ Konfederasyonlarına bağlı sendikalara üye kamu emekçileri, Bandırma’da da iş bıraktı stkların siyasi partilerin Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenlerinin de desteklediği 1 günlük iş bırakma eylemine Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Niyazi Yeloğlu, CHP ilçe Başkanı Mehmet Atak, Kent Konseyi Başkanı Murat Ergöz de katılarak destek verdi. Bandırma Öğretmenevi’nde toplanarak Cumhuriyet meydanına yürüyen kamu emekçileri meydanda basın açıklaması yaptı.
Yapılar açıklamada, “Bizler, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN KONFEDERASYONU, KESK ve BİRLEŞİK KAMU İŞ Konfederasyonları ve Sendikaları olarak, bugün, emeğimizin değersizleştirilmesine, yaşam şartlarımızın ağırlaştırılmasına, yoksullaştırılmamıza ve insanca yaşam hakkımızın hiçe sayılmasına karşı ülkemizin her köşesinde alanlardayız.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 44,38’lik yıllık enflasyon oranı, çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız! Yalanlarla örülmüş bu sistemin illüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için mücadele bayrağını yükseltiyoruz!
Kamu emekçilerinin maaşlarına 11,54 gibi trajikomik bir zam uygulamak, alın terimize ve emeğimize yapılmış büyük bir hakarettir. Üstelik bu hakaret yalnızca kamu emekçilerini değil, toplumun geniş kesimlerini de derinden yaralamaktadır. Ekonomik krizle her gün biraz daha ağırlaşan hayat koşulları, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak duruma gelmemize yol açmıştır. Açlık sınırında yaşamaya zorlanan milyonlar olarak, bu düzenin sürdürülemez olduğunu haykırıyoruz!
Artık zamlar, sıradan bir haber olmaktan çıkıp emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür. Market raflarından temel ihtiyaçlara, faturaların her kaleminden ulaşım ücretlerine kadar fiyatlardaki artışlar, emekçilerin cebine her gün biraz daha yük bindiriyor. Kamu emekçileri, maaşlarını hangi ihtiyaçlarına yetiştireceklerini şaşırırken, art arda gelen zamlarla mücadele etmek neredeyse imkânsız hale geldi.
Ülkemizde kira artışları, artık vatandaşların barınma hakkını elinden alacak boyutlara ulaşmıştır. Ortalama konut kira bedeli asgari ücret düzeyine ulaşmış, kamu emekçileri kirasını ödeyebilmek için adeta öğrenciler gibi ortak ev tutmaya mecbur bırakılmıştır. 2025 yılına, milyonlarca çalışanı ilgilendiren 30’luk asgari ücret zammı, memur emeklilerine reva görülen 11,54’lük sefalet artışı ve işçi emeklilerine verilen 15,75’lik zam ile girdik. Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektir. Bu kölelik düzeni ile hayatta kalmak mümkün değildir. Cumhurbaşkanı'nın "fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin" çağrısı, siyasi iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Emekçi ve emeklilere yapılan bu boykot çağrısı, bir avuç ayrıcalıklı azınlığın sokaktan, çarşıdan ve halkın gerçeklerinden tamamen uzaklaştığını açıkça göstermektedir. Sayın Erdoğan’a soruyoruz: Elimizde bir simit, bir bardak çayla daha neyi boykot edelim? Elektrik faturasını mı? Çocukların eğitim masraflarını mı? Market reyonlarını mı? Ulaşımı mı? Halkın yaşam mücadelesini görmezden gelen bu çağrılarla, adeta dalga geçercesine yapılan açıklamaları kabul etmiyor ve yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendine gelmeye davet ediyoruz! Bu çelişkiyi asla kabul etmiyoruz! Halkın alın teriyle oluşturulan kamu kaynaklarının, halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlerin kasalarına akıtılması, vicdanları yaralayan bir haksızlıktır. Yandaş şirketlerin, kamu kaynaklarını talan edercesine sahiplenmesi ve üstüne üstlük vergi indirimi gibi ayrıcalıklar bekleyen bir yüzsüzlüğe bürünmesi artık sabır sınırlarını aşmıştır. Halk, yokluk içinde yaşam mücadelesi verirken, kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacak ve bu talan düzeninin değişmesi için mücadeleye devam edeceğiz. Artık tükendik! Hakkımız olanı talep etmek için buradayız: Ancak, en düşük memur maaşına 100 zam yapılmasıyla insan onuruna yaraşır asgari bir ücret seviyesine ulaşılacaktır. Asgari ücret işçi sendikaları ve konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir komisyon tarafından belirlenmelidir. Kadın emekçilerin üretim sürecine eşit koşullarda katılabilmesi için iş yerlerinde ücretsiz kreşler açılmalıdır. Bu adım, yalnızca kadınların ekonomik özgürlüklerine katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de güç kazandıracaktır. Halkın sırtına yüklenen adaletsiz vergiler, emekçinin alın terine yapılan açık bir gasp haline gelmiştir. Vergi adaleti sağlanmalı, ücretli çalışanların vergi dilimi 15’e sabitlenmeli, temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Yandaş sendikaların dilenci gibi refah payı talebine karşı, gerçek bir toplu sözleşme mutabakatı sağlanmalıdır. Alacağımız her zam taban aylığımıza ve emekliliğimize yansıtılmalıdır. İşverenin güdümünde olmayan, bağımsız kamu emekçileri konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir toplu sözleşme sistemi şarttır! Eşit işe eşit ücret talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz! Kamu kurumlarındaki mülakat uygulamasına son verilerek liyakatin esas alındığı bir sistem kurulmalıdır. Artık sessiz kalma zamanı değildir. Bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak, 1 (bir) günlük iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz. Bu, yalnızca kamu emekçilerinin değil, toplumun her kesiminin mücadelesidir. Bu mücadele, insanca bir yaşam, adil bir gelir dağılımı ve halkın refahını önceleyen bir düzen içindir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, emeğimizin ve onurumuzun hiçe sayılmasına asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz! Hep birlikte sesimizi yükseltelim! Bu, burada bitmeyecektir. taleplerimizin dikkate alınmaması durumunda tüm emekçiler ile genel grevin örgütlenme sürecinde etkili olacağımızı kamuoyuna buradan ilan ediyoruz. Işyerlerimizden ve alanlardan uyarıyoruz! Emeğimiz için, geleceğimiz için, adalet için mücadeleye devam ediyor ve hükümeti bu yanlıştan acilen dönmeye davet ediyoruz.” Ifadelerine yer verildi.
“UYARIYORUZ; İNSANCA YAŞANACAK ZAM! GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME!..”
KESK adına açıklama yapan Eğitim Sen Bandırma Şube temsilcisi Bülent Akhan yaptığı açıklamada, “Bizler, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN KONFEDERASYONU, KESK ve BİRLEŞİK KAMU İŞ Konfederasyonları ve Sendikaları olarak, üyelerimiz ve tüm kamu çalışanlarımızın ücretlerinin, diğer ekonomik ve özlük haklarının her geçen yıl, onurlu insanca yaşanacak bir gelir düzeyinden ve güvenceli çalışma yaşamından uzaklaşıp, açlık ve sefalet düzeyine doğru sürüklenmesine karşı bir araya geldik. Son olarak, maaşlarımızın belirlenmesinde ölçüt olarak kullanılan TÜİK’in yıllık enflasyonu, 44,38 olarak kamuoyuna açıklaması, yaşadığımız çarşı, pazar ve mutfak enflasyonundan ne kadar uzak durduğunun en önemli kanıtıdır. Bizler, gerçeği ve bilimi ters yüz eden bu siyasal illüzyona ve sefalet ücret dayatmasına boyun eğmeyeceğiz. Bu doğrultuda, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin yaşam şartlarını her geçen gün daha da katlanılmaz kılan; vergide adaletsizliğe, TÜİK’in siyasal manipülasyona dayalı rakamlarına, gerçek grevli toplu sözleşme yasası ile emekçilerle masaya oturmak varken, tüm ipleri siyasi iktidarın eline veren sahte sendika yasasına, bizleri kayıt dışı çalıştırma mantığına mahkum eden, ek ve yan ödemelerimizin taban ve emekli aylıklarımıza dahil edilmediği ve bu sebeple emekli aylıklarımızda 55’e varan kayıplarımıza karşı; 13 Ocak Pazartesi, bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak, tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz. Bilimsel verilerle yapılan çalışmalarda, yıllık enflasyonun 90’larda gerçekleştiği bir Ülkede, 11,54 gibi zam açıklaması sefalet ve rezalet ücret dayatmasıdır. Bu durum karşısında siyasi İktidarı, kamu emekçileri ve onların temsilcisi durumunda olan bizler ile tekrar gerçek bir toplu sözleşme masasına oturmaya ve onurlu, insanca yaşanacak bir zammı 15 Ocak tarihine dek taleplerimiz doğrultusunda hayata geçirme noktasında uyarıyoruz. Taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, uyarı amaçlı iş bırakma eylemimizin sonrasında, birleşik mücadelemizi daha da yükselteceğimizi ifade ediyoruz.” diye konuştu.
“BU SEFALET ZAMMI UTANÇ VERİCİ”
Hür Sen Konfederasyonu adına Hürriyet Eğitim Sen Bandırma Temsilcisi Ali Cem yaptığı konuşmasında, “emeğimizin değersizleştirilmesine ve yoksullaştırılmamıza karşı iş bırakıyoruz. Kamu emekçilerine reva görülen bu sefalet zammı utanç verici bir durumdadır. Alın teri ve emeğin yok sayıldığı bu düzene başkaldırıyoruz. Hakkımızı Alana kadar alanlarda mücadele edeceğiz . Kamu çalışanlarının talepleri karşılanmadığı sürece mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerine yer Verdi.
“İŞVERENİN GÜDÜMÜNDE OLMAYAN, BAĞIMSIZ GERÇEK TOPLU SÖZLEŞME MUTABAKATI ŞARTTIR”
Birleşik Mamu iş Konfederasyonu adına konuşan Eğitim iş Bandırma Temsilcisi Serdar Polat yaptığı açıklamada, “ Halkın alın teriyle oluşturulan kamu kaynaklarının halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlerin kasalarına aktarılması vicdanları yaralayan bir haksızlıktır. Halk yokluk içinde yaşam mücadelesi verirken, kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacak ve bu talan düzeninin değişmesi için mücadeleye devam edeceğiz. Artık tükendik. Hakkımız olan talep etmek için buradayız. Ancak en düşük memur maaşına yüzde 100 zam yapılmasıyla insan onuruna yaraşır asgari bir ücret seviyesine ulaşılacaktır. Asgari ücret işçi sendikaları ve konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir komisyon tarafından belirlenmelidir. Kadın emekçilerin üretim sürecine eşit koşullarda katılabilmesi için iş yerlerinde ücretsiz kreşler açılmalıdır. Bu adım yalnızca kadınların ekonomik özgürlüklerine katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de güç kazandıracaktır. Halkın sırtına yüklenen adaletsiz vergiler emekçinin alın terine yapılan açık bir gasp haline gelmiştir. Vergi adaleti sağlanmalı, ücretli çalışanların vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Yandaş sendikaların dilenci gibi refah payı talebine karşı gerçek toplu sözleşme mutabakatı sağlanmalıdır. Alacağımız her zam taban aylığımıza ve emekliliğimize yansıtılmalıdır. Işverenin güdümünde olmayan bağımsız kamu emekçileri konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir toplu sözleşme şarttır. Eşit işe eşit ücret talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kamu kurumlarındaki mülakat uygulamasına son verilerek liyakatın esas alındığı bir system kurulmalıdır.” Ifadelerinin altını çizdi. |
||
|
||
Etiketler: KAMU, EMEKÇİLERİ, , MEYDANLARDAN, HAYKIRDI:, , "İNSANCA, YAŞANACAK, ZAM!,, GERÇEK, TOPLU, SÖZLEŞME!, |
|
||
|