İnşaat alanı ve inşaat enkazı halindeki  Paşakent mahallesindeki  ‘Kültür Merkezi’ önünden her geçişimde içim acımıştır. Oysa ki, Bandırma’nın ve özellikle gençliğinin,okuyan nüfusunun  ekmek-su gibi ‘Kültür Merkezi’nin bir an önce bitirilip,hizmete alınmasına ihtiyacı vardı. Kültür Merkezi İnşaatının çalışmaları kelimenin tam anlamıyla yılan hikayesine döndü ve kamu kaynakları şuursuzca çar çur edilip,gerçekleşen ihalelerle  ve usulsüz hak edişlerle milyonlarca  hatta milyarlarca lira birilerine aktı, haksız bir biçimde aktarıldı.

Şaka falan değil. 2001 yılında başlanmış bir yatırımdan söz ediyoruz ve muhatabınız Kültür ve Turizm Bakanlığı..Ben, ilk ihalenin hangi koşullarda ve nasıl gerçekleştirildiğini anımsıyorum.  İşlerin ve yatırımın sürüncemede kalması ve bırakıldığı günlerde işler yürüsün,yatırım bir an önce bitsin diye gerçekleşen müteahhit değiştirmeleri ve işler yürüyor havası verilerek yapılan hak edişler sonrası nelerin yaşandığını biliyorum. Bandırma tanıktı yaşananlara ve gazetecilerin olup bitenlerle ilgili ısrarlı soruları karşısında AK Partili milletvekilleri ile parti yöneticilerinin nasıl sıkılıp,bunaldıklarını da biliyorum.

Sonuç ortada ve yaklaşık 25 yıldır virane Kültür Merkezi enkazı Kültür Bakanlığı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılacak  ve imzalanacak protokolle Büyükşehir Belediyesi’ne devir edilecek.Yani  enkazın mülkü Büyükşehir Belediyesi’ne geçecek.

Baştan belirtelim: Konunun ve devirin Bandırma Belediyesi ve Başkan Tolga Tosun ile hiçbir alakası yok. Ayrıca, binayı Kültür Bakanlığından devir alan Büyükşehir, öncelikle binanın sağlamlığı ve depreme dayanıklılığıyla ilgili bir rapor almalı. Çünkü, aylarca çamur deryası içinde yatan inşaatın güvenilir olup-olmadığı bilinmeli.

Keza, devir işlemleri gerçekleşir gerçekleşmez, Büyükşehir Belediyesi, ihalenin gerçekleştiği ilk günden bugüne tüm bu süreci hem  inşaat hem mühendislik açıdan ama en önemlisi mali açıdan yetkili  denetim kurumlarına inceletip, çamura ve  batağa ortak olunmamalı.Yapılan bir yanlışlık ya da yanlışlar var ise herkes hukuk devletinde vermesi gereken hesabı vermeli. Ben, bu konunun ve ihale süreçlerinin AK Parti ve Büyükşehir Belediyesi nezdinde özel olarak irdelenmesi ve analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum. Yani ortada siyaseten bir yanlışlık varsa bu yanlışların somut olarak ortaya konulması ve üzerine gidilmesi gerekiyor. Sonuçta üzerinde konuştuğumuz özel bir mülk ya da babamızın çiftliği değil, kamu mülkiyeti.AK Parti iktidarı ile özdeşleşmiş bir inşaat enkazından söz ediyoruz.

Bu, olayın önemli bir yönü. Diğer yönü ise bu konuda girişimde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, acep konu ile ilgili Bandırma Belediye Başkanlığı ve Başkan Tolga Tosun ile bir görüşme,karşılıklı bir görüş alış verişi içine girmiş midir? Bu da  üzerinde titizlikle durulması gereken bir konu. Çünkü, pazardan ya da manavdan domates-patlıcan almıyorsunuz.Tüm kenti, Bandırma'lıyı doğrudan ilgilendiren bir kamu yatırımını, yılan hikayesine dönmüş de olsa, sahipleniyor ve talip oluyorsunuz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın bu gibi konulardaki hassasiyetini, duyarlılığını biliyoruz ama  özellikle son Erdek yolu üzerindeki Ordunat Alanı ile ilgili yaşanan siyasi kriz sonrası  Başkan Tosun’la yaşadığı  olumsuz ve kötü diyalog sonrası Kültür Merkezi konusunda en azından kapsamlı ve detaylı bir görüşmenin gerçekleşemediğini sanıyorum. Ayrıca konu Bandırma ise Cemal Öztaylan’ sız her hangi bir konuyu ele almak mümkün değil. Hoş şu da söylenebilir: Başkan Tosun’un olayın her aşamasından haberi olsa idi ne yapabilirdi? O da bizler gibi Paşakent’le özdeşleşmiş enkazı ve yılan hikayesini bildiğine göre karşılıklı diyalog onun da aradığı doğal ilişki düzlemi olmalı.Mantıklı olan bu.!

AK Parti milletvekili Ali Taylan Öztaylan,  inşaat alanı ve binanın kullanımı ile ilgili yaptığı açıklamada gençlere soralım demiş ki verilecek yanıtı ben yazayım: Bina ve Kültür Merkezi Bandırma’nın. ve Büyükşehir Belediyesi’nin bu alanda ,bize ait bir tesiste ne işi var.!

Bu yanıta şaşırmayın ve şu anda sosyal medyada  öne çıkan tepkilere ve yazılanlara bir bakın.!Burası Bandırma ve 10,5.!Büyükşehrin Kültür Bakanlığı’ndan devir alacağı haberleri bile  genel olarak  yatırıma   ‘çökme’ olarak yorumlanıyor.’Çökme’ espirisi çeşitlendirilip, örneklendiriliyor. Sahil Bandı, eski Dekanlık binasının Bandırma Palas Otel’i yapılması,eski Bandırma Ortaokul binasının BASKİ’ye tahsisi…daha bir çoğu sıralanıyor..

Kuşkusuz bu tepki ve öfkelerin altında kışkırtılan hatta zaman zaman provoke edilen Bandırma milliyetçiliği yatıyor.Günümüz Türkiyesi’nde bunun bilimsel bir karşılığı ve anlamı yok ve ilkel bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.Oysa ki,bu anlayışla yaşam karşısında hızla çözülüyor.Bandırma’da genel bir eğilim ve duruş, karşı çıkış olma özelliğini kaybediyor,marjinalleşiyor.

Bir gerçeğin altını çizelim:Balıkesir Büyükşehir Belediyesi hem başkanlık hem de yönetim olarak ilçelere ve özellikle deniz kıyısında öbeklenmiş CHP’li ilçe belediyelerinin yıllanmış ‘istemezük’ politikalarına karşı yerel seçimler öncesinde  tavır ve duruş değiştirmiş durumda.Yerel seçim sürecinde inandığı ve bildiği ne var ise  yapmanın ve alışıla gelmiş kalıpları kırmanın derdinde.

Bu doğal bir siyasi reflekstir.İktidarda AK Parti ve CHP’nin ya da  MHP’nin olması fark etmez. Hiç bir iktidar ’istemezük’e takılmak istemez.

Örneğin.bugün olmasa yarın Erdek karayolu üzerindeki Ordunat alanının  düşünüldüğü ve kamuoyuna açıklandığı gibi öngörülen projesinin gerçekleşmesi içinde şalter indirilecek.Başkan Yücel Yaymaz açıkladı.. Ayyıldız Tepe ve Son Kurşun Anıtı ile ilgili  yürütülen çalışmalar  Balıkesir Kültür Varlıkları  Koruma Bölge Kurulu  tarafından incelenip, onaylandı. Bu  alanda hazırlanan projede yerel seçim öncesi büyük bir olasılıkla gündeme getirilecek.

Sürpriz mi, değil..

İnşaatı devam eden Atık su ve arıtma  ile birlikte  yürütülecek  bununla bağlantılı alt yapı ve su şebekesi  çalışmalarını  saymıyorum bile..

Bir anlamda ‘çökme’ tartışmaları ya da kaygılarının anlamsızlığı zaman içinde son bulacaktır. Büyükşehir ile ilçelerin ve Bandırma’nın ilişkisi ve diyalogu yeni bir nitelik kazanacaktır. Ötekileştirmeci, kutuplaştırmacı  siyaset anlayışı kendi içersinde çözülüp, anlamsızlaşıp, etkisizleşecektir.

Sonuç olarak, Paşakent mahallesindeki inşaat enkazının ortadan kalkması Bandırma için olumlu ve sevindirici bir gelişmedir.Enkazdan bir ilim ve irfan ocağının çıkartılıyor olması  Bandırma için bir kentsel kazanım olarak görülmeli.Konunun ‘çökme’ muhabbetleriyle boğulması yerine Büyükşehir ve yetkilerinin ne olduğunun iyi anlaşılmasından, bilinmesinden geçtiğine inanıyorum.

Sevgiyle ,esen kalın..