Subaşı, K. Irak ve K. Suriyeye’de PKK/YPG’li teröristlere karşı  TSK’nün düzenlemiş olduğu Pençe/Kılıç operasyonuna da değinerek, şöyle dedi:

“Bilindiği gibi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz şu an terör mevzilerine ve unsurlarına Pençe Kılıç Hava Harekâtını düzenlemekte. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki 13 Kasım tarihinde İstanbul İstiklal Caddesinde PKK-YPG-PYD unsurlarınca sivilleri hedef alan hain saldırı olmamış gibi, daha 2 gün önce sanki 21 Kasım tarihinde Gaziantep Karkamış‘ta hain terör örgütü pkk ve uzantıları PYD- YPG tarafından saldırı yapılmamış gibi, Başta HDP olmak üzere CHP’ den bazı milletvekillerinin de olduğu bazı kişi ve gruplar kahraman ordumuzu hedef alıcı açıklamalar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar.

PKK-YPG-PYD terör örgütlerini, bunların destekçilerini, yaptıkları terörü kınıyorum, lanetliyorum. Pençe-Kılıç Harekâtında Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine, kahraman Mehmetçiğimize dualar gönderiyoruz. Rabbim onları korusun.

Devletimiz bir taraftan terörle mücadeleye devam ederken diğer taraftan teröre, teröristlere bir tek laf etmeyen, edemeyen muhalefet maalesef teröriste terörist diyemeyen bir yapıya karşıda devletimiz yapmaktadır.

Ana muhalefet partisi genel başkanı ne demişti bir zamanlar? “Ne yani, YPG/ PYD mi Türkiye’ye saldıracak?” demişti.

İstiklal caddesinde şehit olan masum 6 vatandaşımız, Karkamış’ta Öğretmenler Gününe 1-2 gün kala şehit olan Ayşenur Alkan öğretmen, Henüz 5 yaşında şehit olan Hasan bebek son kayıplarımız. Akıl tutulmasına uğrayan muhalefet neredeyse devleti suçlayacaklar, PKK-yYPG-PYD’yi aklayacaklar.

Nerde bu sanatçılar? Nerde bu aktivistler? Nerdesiniz?

Hadi CHP ve HDP’yi pas geçtik. Sözüm ona Milliyetçi Mukaddesatçı olduğunu söyleyen İP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Erozan isimli milletvekili akıl tutulması yaşarcasına bir açıklama yaptı. Neymiş efendim, yakalanan terörist kadın paketin içinde bomba olduğunu bilmiyor olabilirmiş.

Bu söze tek bir cümle ile, bu kadar da olmaz, yazıklar olsun, yuh olsun denir. Başka da bir şey söylenmez. Teröre ve teröristlere laf söylemedikleri gibi yalanlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti devletimize ağzından salyalarıyla ithamlarda bulunuyorlar.

Neymiş, Türkiye PKK ile mücadelede kimyasal silah kullanmış! Neymiş, uyuşturucu kaçakçıları ile işbirliği yapıyormuş. Neymiş, Türkiye DAEŞ’i destekliyormuş!

Kim söylüyor bu saçmalıkları? Ana muhalefet partisinin yetkilileri ve milletvekilleri söylüyor.Kim söylüyor? HDP vekilleri söylüyor, PKK severler söylüyor. Kim söylüyor? Fetöseverler söylüyor.

Amaçları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘ı itibarsızlaştırmak. Bu hal ve hareketleri ile aynı zamanda Devletimizi itibarsızlaştırdıklarını düşünüyorum. Terörü lanetlemeyip, terörist ve arkasındaki güçlere tek laf söylemeden daha düne kadar var olan ülke içindeki terör kamplarını yerle yeksan eden, yurt dışındaki inlerine de çöken bir yönetimi itibarsızlaştırmak için çırpınıp durdular. İşte sizlerle 6+1 masa genel başkanlarının sosyal medya paylaşımlarını gösteriyorum. Tek bir cümle söylüyorum bunlara. Yazıklar olsun size!

Siyasal iktidarlar nasıl ve ne şekilde değişir, Anayasa’da bellidir. Gizli oy, açık tasnifle yapılan seçimlerde Milletimizin tercihi ile, teveccühü ile ancak iktidarlar değişir. 2023 seçimlerine sayılı günler kala bir tarafta Cumhur İttifakı, diğer tarafta Millet(siz) İttifak, 6+1 ittifak. Ve kararı Aziz Milletimiz verecek. Cumhur İttifakı nasıl doğal bir ittifak ise aynı şekilde Millet(siz) ittifak da o kadar doğal olmayan, zorlama ile oluşmuş yapay bir ittifaktır. Tek gayeleri, amaçları; Sayın Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gitsin de ne olursa olsun…

Son günlerde işleri karışık hem de bir hayli karışık olan 6+1 masada sorunlar devam ediyor. Son günlerde yapılan pazarlıklar ortaya çıktı. Masanın büyük ortaklarına CHP’ye, İP’e soruyorum: HDP’ye hangi bakanlıkları vermeyi düşünüyorsunuz? Mesela medyada yer alan; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mı? Kültür ve Turizm Bakanlığı mı? Gençlik ve Spor Bakanlığı mı? Hangi Bakanlıklar, hangi Genel Müdürlüklerin verilme sözünü verdiniz? Masayı uzaktan yöneten HDP  bununla da yetinmeyip, İçişleri-Dışişleri-Maliye Bakanlıklarının da olası bir iktidarda CHP’de olmasını istiyor.

Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü terörle mücadele harekatları meşru bir haktır. Türkiye kendisine yönelen iç ve dış tehditlere karşı haklı mücadelesine devam edecektir. İçinde bulunduğumuz coğrafyadaki 1000 yıllık varlığımız bize kardeşlik, dostluk, insanlık görevleri yüklemektedir. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizin birliğini beraberliğini kardeşliğini asla bozamayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, canımızdan değerli gördüğümüz vatanımızı bölemeyecekler.  Ne yaparlarsa yapsınlar, devletimizi yıkamayacaklar, Ülkemize asla diz çöktüremeyecekler.  Allah‘ın yardımı, milletimizin desteğiyle, dostlarımızın duası ile 2023 hedeflerimize ulaşacağız .

Tüm dünya şunu bilmelidir ki; Bizim, ezanımız, bayrağımız, vatanımız söz konusu olduğunda gözümüz dünyayı görmez. Uluslararası alanda haksız hukuksuz baskılara maruz kaldık, Hiçbir zaman ama hiçbir zaman eğilmedik, hiçbir zaman diz çökmedik, Hiçbir zaman teslim olmadık.

Bizim muhalefet ne yaptı? Hemen, nasıl işbirliği yapabilirler onun hesabını yaptılar. ‘Emredin talimatlarınızı bekliyoruz’ dediler. 

Biz ise Cumhur ittifakı olarak; Her daim milletimizle birlikte olduk, bir olduk, iri olduk, diri olduk, hep birlikte Türkiye  olduk. Her yolculuk bir kader birliğidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile çıktığımız yolculuk kader birliğimizin yolculuğudur.  Bu yolculuk pazara kadar değil, mezara kadar sürecek bir yolculuktur. Türkiye Yüzyılı’nda 2023 seçimlerinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar Cumhurbaşkanı yapmak, seçimleri kazanmak boynumuzun borcudur. Türkiye Yüzyılı‘nda da Milletimiz ile bir olacağız , beraber olacağız.Gazi Meclis’imizden Milli ve Yerli dönüşüm çağrısını yineliyorum. Chp ve HDP haricindeki tüm partilere bu çağrıyı yapıyorum.  Türkiye Yüzyılı’nda, Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılı’nda, Güçlü, Lider, Büyük Türkiye için Cumhur ittifakı olarak, birlikte olma çağrısını yapıyorum.”