Bozkırın ortasındaki aydınlanma ocağı
Haber
11 Temmuz 2024 - Perşembe 14:09 Bu haber 603 kez okundu
 
Bozkırın ortasındaki aydınlanma ocağı
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda öğrenciler ve öğretmenler tarafından sadece bina yapılmaz; 600 dönüm üzerinde uygulama bahçeleri, tarım alanları, hayvan yetiştiriciliği de yapılır. Çevre ağaçlandırılır. Müzik ve sinema salonu, kütüphane, açıkhava tiyatrosu yapılanlar arasındadır
- Haberi
Bozkırın ortasındaki aydınlanma ocağı

Tarih 10 Temmuz 1941. Günlerden perşembe. Gündüz etrafı kavuracak olan güneş yeni doğmakta. Ankara merkezine 34 kilometre uzaklıktaki Hasanoğlan Köyü yakınındaki Hamurbasan Sırtı’nda toplanan boz giysili öğrenciler ve birkaç öğretmen heyecanla beklemekte. Kazılan temelin etrafını kuşatan köylüler meraklı gözlerle olup biteni izlemektedir. İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Ferit Oğuz Bayır kısa bir konuşma yapar; arkasından ilk harcı koyar temele. Bu temel köy enstitülerinin on beşincisi olan Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne aittir.

 

1941 yılı başında İkinci Dünya Savaşı hızlanarak sürerken Trakya’nın boşaltılması gündeme gelir. Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde kurulan Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün Ankara’ya taşınması düşünülür. 266 öğrencisi olan bu enstitünün taşınacağı yer konusu araştırılır. En uygun yer olarak Elmadağ ilçesine bağlı Hasanoğlan köyü seçilir. O günkü olanaklara göre ulaşımı kolaydır. Ankara-Kayseri tren yolu köyün yakınından geçmektedir. Su kaynakları vardır. Taş, kum, çakıl çoktur. En önemlisi köy halkı okulun kurulmasını desteklemektedir. Hemen kamulaştırma işlemlerine başlanılır.

18 Nisan 1941 tarihinden itibaren Kepirtepeliler beş kafile halinde Hasanoğlan’a ulaşır. Köyün camisi, okulu öğrencilerle dolar. Bazı köy evleri kiralanır. Öğrencilerin barınmasına bu da yetmeyince kıraç araziye çadırlar kurulur. Öncelikle mutfak, ambar, hamam, çamaşırhane yapılır. İnşaat alanına su getirilir. Yapı malzemeleri zor da olsa bulunur. İnşaatı hızlandırmak için Kayseri-Pazarören, Kars-Cılavuz, Samsun-Ladik Akpınar’dan gruplar halinde enstitü öğrencileri gelir.

İnşaatın ilk günlerinde köylüler, genellikle yaşları 12 -17 arasında olan boz giysili, cılız öğrencileri göstererek, “İnşaatı bu bebeler mi yapacak?” diye endişelerini dile getirirler. Günler geçip yapılar gün yüzüne çıkınca, köylüler, karınca gibi çalışan köy çocuklarına saygı duyar; onları severler.

 

Her enstitü imece grubunun ayrı inşaat sahası vardır. Değişik köy enstitülerinden gelen gruplar arasında tatlı bir rekabet başlar. Öğrenciler kendi yaşıtlarıyla işbirliği yapmayı, iş üretmeyi, paylaşmayı ve dayanışmayı öğrenirler. Kepirtepeliler yaptıkları binanın çatısına bayrağı dikerler; hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söylerler: “Kepirtepe kelebir/Hasanoğlan kır kıraç/ İki yeşil yoksunu/ Ne su vardı, ne ağaç.” Hasanoğlan, kendisinden önce kurulan 14 köy enstitüsünün öğrencilerinin imece yapıtı olur.

Yapılması hedeflenen 125 binadan, beş yıl içinde 63’ü yapılabilir. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda öğrenciler ve öğretmenler tarafından sadece bina yapılmaz; 600 dönüm üzerinde uygulama bahçeleri, tarım alanları, hayvan yetiştiriciliği de yapılır. Çevre ağaçlandırılır. Müzik ve sinema salonu, kütüphane, açıkhava tiyatrosu yapılanlar arasındadır. Sabahları yapılan spor ve halk oyunları gün boyu öğrencileri zinde tutar. Yerel kültürlerin paylaşılması ulusal kültürün oluşmasına katkı yapar.

Hasanoğlan bünyesinde, 1943 yılının Haziran ayında çıkan yönetmelikle Yüksek Köy Enstitüsü (3 yıl süreli), 10 Ocak 1944’te ise köy sağlık memuru yetiştirmeye yönelik Sağlık Kolu (2 yıl süreli) açılır.

Hasanoğlan Köy Enstitüsü başta Ankara olmak üzere Çankırı, Kırşehir’den öğrenci alır. İnşaat çalışmaları büyük oranda biten enstitüye 2 Ocak 1942’de ilk öğrenciler gelir. 1954 yılında diğer köy enstitüleriyle birlikte kapatılan Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde toplam 678 öğretmen, 774 sağlık memuru, 213 yüksek kısım ve 102 geçici kurs mezun olur. Yüksek Köy Enstitüsü bölümü mezunlarının ise 18’i kadın, 195’i erkektir. Yüksek Köy Enstitüsünden mezun olan eğitimci, yazarlardan bazıları şunlardır: Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Cavit Binbaşıoğlu, Ali Dündar, Abdullah Özkucur, Pakize Türkoğlu, Cemal Yıldırım.

12 YILDA 9 MÜDÜR

Hasanoğlan Köy Enstitüsü Ankara’ya en yakın enstitü olduğundan başkentin siyasi atmosfer değişiminden çabuk etkilenir; sık sık yönetici değişimi olur. Hasanoğlan’da geçici müdür olarak ilk görevlendirilen eğitimci Ali Rıza Tümer’dir. Daha sonra Mehmet Tuğrul ve Mustafa Güneri vekil müdür olarak görevlendirilir. 4 Ocak 1942’de Afyon Millî Eğitim Müdürü Mustafa Lütfi Engin, müdür olarak atanır.

10 Temmuz 1943’te ise onun yerine de daha deneyimli olan Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü Kurucu Müdürü Hürrem Arman getirilir. 8 Şubat 1945’te de müdürlüğe Çifteler Köy Enstitüsü Müdürü M. Rauf İnan atanır. İnan’ın, politik nedenlerle geri hizmete çekilmesi üzerine yerine, 19 Ağustos 1946’da Kastamonu Göl Köy Enstitüsü Müdürü Ali Doğan getirilir. Ondan sonra, 27 Aralık 1946’da Fevzi Ertem, 20 Mart 1949’da Kemal Üstün, tasfiye dönemi müdürleri olarak görev yaparlar.

KONUKLARIN İLGİ ODAĞI HASANOĞLAN

Enstitünün Başkent merkezine yakın olması nedeniyle protokol gezilerine sık sık ev sahipliği yapmasına neden olur. Hasanoğlan artık yerli ve yabancı birçok konuğun uğrak yeridir. Zamanın cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları, Milli Eğitimin bürokratları sık sık buraya gelir, gezer, bilgi alırlar. Köy enstitülerinin yurda ve dünyaya tanıtılması aşamasında Hasanoğlan, büyük bir rol oynar. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 27 Kasım 1947'de Bakan Reşat Şemsettin Sirer tarafından alınan bir kararla kapatılır. Kapatma sürecinde Hasanoğlan’a gelen bazı konuk ve okutulan kitaplar üzerinden birçok soruşturma açılır.

Soruşturma konularından en ilginci ise, sonradan yapılan müzik binası çatısının orağa benzetilmesidir.
2004 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası ile belediyeliği iptal edilen Hasanoğlan, günümüzde Elmadağ’da bir semtin adıdır. Bu semtte Bahçelievler, Fatih, Havuzbaşı, İstasyon, Muzaffer Ekşi, Şehitlik olmak üzere altı mahalle vardır. Köy enstitüsüne ait arazi ve yapılar daha çok İstasyon ve Şehitlik Mahallesi’nin sınırları içerisindedir. 1954’ten itibaren Hasanoğlan yerleşkesinde bir süre faaliyet gösteren Öğretmen Okulu yerinde şu anda Polis Meslek Eğitim Merkezi, Hasanoğlan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Hasanoğlan Fen Lisesi, Polis Meslek Yüksek Okulu, Hasanoğlan Sağlık Ocağı- Aile Sağlığı Merkezi bulunuyor. Günümüzde bakımsızlıktan birçok binası atıl durumda bulunan Hasanoğlan Köy Enstitüsü tarihi dokusu bozulmadan onarılarak bir eğitim müzesine dönüştürülemez mi?

KAYNAKÇA:

- Mustafa Güneri - Hasanoğlan Hatırası – T. İş Bankası Yayınları, 4. Basım, Temmuz 2018, İstanbul, 214 sayfa.
- Fay Kırby – Türkiye’de Köy Enstitüleri – Güldikeni Yayınları, 2. Basım, 2000, Ankara, 420 sayfa.
- Abdullah Özkucur – Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları, 2. Basım, Ocak 2013, Ankara, 596 sayfa.
- Köy Enstitüleri 1- 2, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları, 1. Basım, Nisan 2003, Ankara, 318 sayfa.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Bozkırın, ortasındaki, aydınlanma, ocağı,
Yorumlar
Haber Yazılımı