Meşhur bir söz vardır. Futbol asla sadece futbol değildir diye.
Bugün daha da iyi anlaşılıyor.

Savaşlar, sadece silahlı güçlerin kapışmasından ibaret değildir. Savaşların terazisinde bilim, sanat ve spor, en az topla tüfekle yaptığınız muharebe kadar önemlidir. Savaşın teorisini yapmış Prusyalı general Clausewitz, "Hiçbir zaferin sonuçları, moral etkiler dikkate alınmadan tam anlamıyla açıklanamaz" derken bu gerçeğe işaret ediyordu.

ASYA MİLLETLERİNİN TARİH YAPICILIĞI

Uygarlık tarihine baktığımızda özgün kültür yaratabilmiş kavimlerin devletleri, süreçler içerisinde yok olmaya yüz tutmuş olsalar bile Zümrüdü Anka misali küllerinden doğmuşlardır.

Birinci Göktürk Kağanlığı’nın yıkılması ile İkinci Göktürk Kağanlığı’nın kurulması arasındaki zaman dilimi böyledir. Nihal Atsız, Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtların Dirilişi romanlarında süreci destansı şekilde tasvir etmiştir. Bizim Bozkurt’tan türeyerek Ergenekon’a gelmemiz ve Demirci liderliğinde çıkmamız, zor zamanlardaki dirayetimizi ve becerikliliğimizi mitolojik olarak betimler.

Farklı kavimleri barış içinde yaşatmayı başarmış, imparatorluk kültürüne sahip milletler ırkçı olamazlar. Asya’nın Türk, Fars, Arap, Rus, Çin kökenli imparatorlukları yüzyıllarca farklı kavimleri yönetmişler, bilim ve sanat alanında sıçramaları temsil eden evrensel eserler ortaya koymuşlardır.

Türkler; Asya’nın doğusundan Avrupa’nın ortalarına kadar sayısız devletler kurdular. Tıp, astronomi, matematik, devlet kuramcılığı alanlarında Birunî’ler, İbn-i Sînâ’lar, Harezmî’ler, Farabî’ler yetiştirdiler…

İranlılar; Firdevsî’leri, Ömer Hayyam’ları yetiştirmiş, Ahamenişlerden Sasanilere imparatorluk kültürünü dünyaya yaymışlardır… Araplar; Emevi ve Abbasi imparatorluklarıyla medeniyet köprüsü kurmuşlar, sıfırı dünyaya öğretmişlerdir… Ruslar; Dostoyevski’leri, Tolstoy’ları yetiştirmiş, Hitler faşizmini tarihe gömmüştür… Çinliler; binlerce yıllık devlet geleneğiyle barutun, kâğıdın, pusulanın icadıyla dünyaya yön vermiştir...

Bugün yine Batı’yı aydınlatan güneş Doğu’dan doğmakta, ‘Kayıp aydınlanma’ bu kez capcanlı haliyle dünyanın gündemine gelmektedir.

IRKÇILIĞIN ANAVATANI GERİCİ AVRUPA!

Fransız Devrimi’nin etkisiyle bir medeniyet yaratabilmiş olan Avrupa, 20. yüzyılın başlarında saldırganlaşarak ilerici konumunu kaybetmiştir. Sovyetlerin kurucusu Lenin, ‘‘Geri Avrupa, İleri Asya’’ tahliliyle emperyalizmi yalın bir şekilde ortaya koymuştur. Irkçılık Avrupa topraklarında teorileştirilmiş ve Hitler faşizminin uygulamalarıyla milyonlarca kişiye mezar olmuştur. Nitekim aynı gelenekten gelen ABD’nin Asya’da milyonlarca insanı katletmesi, terör ihracatçısı bir ülkeye dönüşmesi tesadüf değildir.

Ancak günümüzde ABD’nin güçten düşmeye başlaması, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD’nin arka bahçesi olmayı kabullenen Avrupalı elitlerin tahtını sallamaktadır. Küreselleşme karşıtı milliyetçi partiler Avrupa’da yükselişe geçmiştir.

Futbola geri dönelim. Türk milli takım oyuncusu Merih Demiral’ın Avusturya zaferini Bozkurt işaretiyle kutlaması 2 maç men cezasıyla sonuçlandı. 2024 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale kalan 8 takımdan 7'si Batı Avrupa ülkesiydi. Anlaşılan o ki, Türkiye’nin futbolda bu ülkelere rakip olması onları telaşlandırmıştır.

Avrupalı elitlerin hâkim olduğu UEFA’nın Türk kültürü adına karar vererek Bozkurt simgesini ırkçı ilan etmesi oryantalizmin güncel ve sade bir örneğidir. Türklerin tarihini kendi ırkçı tarihlerinin bir yansıması olarak gören bu zevat, Bozkurt işaretini Hitler selamıyla aynı kefeye koyma gafletini göstermiştir. Türkiye’de de yandaşları yok değildir. Batı karşısında Tanzimat kafalı, kendi ülkesini hor gören, ezik zihniyetler sosyal medyada vızıldamaktadır.

TARİHİMİZE YASLANIYORUZ

Bozkurt’un ırkçı olduğunu kabul etmek, Atatürk’ün ırkçı olduğunu kabullenmek demektir. Atatürk döneminde Bozkurdun paralara, posta pullarına konduğu biliniyor. Yine meşhur Bozkurt-Lotus davasını kazanan Adalet Bakanı Mahmut Esat’a ‘‘Bozkurt’’ soyadını veren Atatürk’tür.

Amerikan emperyalizmi ve İsrail siyonizmiyle savaş içindeyiz. Başta da belirttiğimiz gibi savaşlar sadece topla tankla yapılmıyor. Dünyanın neredeyse yarısının takip ettiği en popüler spor dalı olan futbolda yakaladığımız tarihi başarı Merih Demiral’ın bozkurt selamıyla taçlanmıştır. Kazandığımız başarıda tarihimizden gelen manevi etkilerin payı büyüktür.

Biz olumlu tarafından bakalım. Bir siyasi partiyle özdeşleştirilmeye çalışılan, sağcı-solcu çatışmasında simge haline getirilen bir işaret arı duru haliyle yeniden bütün Türk milletinin malı haline gelmiştir. Fitili ateşleyen Merih Demiral’ı cesaretinden dolayı kutluyoruz. Başarıların daim olsun Milli Takım!