DEVLET BAHÇELİ, “Yüz il, yüz milyon nüfus” dedi ya…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz bunu ‘proje’ olarak görüp zıpladı mevzuya.

“Ahlat’ımızı da bu şehirler arasında göreceğiz” dedi.

Ahlat, kadim bir yerleşmelik. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Türk tarihinin odak noktası sayılır; Anadolu’daki ilk Türk garnizonu.

Yıllar önce gidip gördük; küçük, kendi halinde bir kasaba. Selçuklu mezarları var. Kale kalıntısı var. Farklı medeniyetlerden kalan tarihi ve arkeolojik materyaller var.

34 bin nüfus…

Tarihteki önemi büyük. Şam gibi, Bağdat gibi, Kahire, Musul gibi büyük kentlerle anılmışlığı var.

Bugünse sadece tarihteki konumuyla hatırlanan, Bitlis’e bağlı küçük bir ilçe.

Ahlat’ı il yapma vaadi ciddiye alınmamalı.

Ama aldılar!

Demiröz sonradan “yanlış anlaşıldım” dediyse de.. Yıllardır il olmayı bekleyen ilçeler bir anda hareketlendi yine.

Onlardan biri de Bandırma.

Evvel ezelden il olma hayalleri kuran Bandırma!

On buçuk Bandırma…

***

BANDIRMALILAR, il olmaya psikolojik ve sosyolojik açıdan hazır.

Hani yarın “il oldunuz” deseler, bir tek Bandırmalı’nın “Balıkesir’den kopmamız yanlış oldu” diyeceğini sanmıyorum.

Tabi az çok mevzuya hakim, gelişmeleri iyi analiz edebilenler, seçimler yaklaşırken bu tür vaatlerin ağızlara bir parmak bal çalmak anlamına geldiğini bilirler.

Bandırmalı bu anlamda çok bal yaladı!

***

BİR ARA Bandırma gazeteleri 80 numaralı plakayı logolarının yanına koyar, il olma taleplerini bu yöntemle dillendirirlerdi.

Kimler kimler il oldu da, Bandırma ilçe olarak kaldı tabi.

Bahçeli’nin “yüz il, yüz milyon nüfus” hesabından yola çıkarak yeniden umutlandılar.

“Böyle bir proje varsa, ilk sıra bizim olmalı” havasındalar.

***

BANDIRMA, sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından büyük ilçelerin başında geliyor kuşkusuz.

Sanayisiyle, tarımıyla, denizciliğiyle öne çıkıyor.

İl olması halinde, Balıkesir’den en az beş – altı ilçeyi koparıp alacak.

O ilçelerin kimisi tarım ve hayvancılıkta güçlü, kimisi turizmde.

Bandırma’yı il yaparlarsa, Balıkesir’in Marmara Denizi’nde kıyısı kalmayacak.

Manyas, Gönen, Erdek, Marmara, Susurluk, Bandırma’ya geçecek.

Çanakkale tarafından Biga, bir ihtimal Bursa tarafından Karacabey veya Kemalpaşa’yı da alırsa.. Bandırma il coğrafyası ve nüfusu hayli büyük görünecek.

***

BİR DE Balıkesir açısından bakmak lazım olaya.

Hani, nicedir “biz de il olmak istiyoruz” diyen Körfez ilçeleri de bu vaadin kapsama alanına girerse..

Bizim Balıkesir, Orta Anadolu’nun çorak, sahilsiz, kupkuru illerinden farksız kalacak.

Marmara ve Ege Denizi ile bağı kopacak.

Kala kala Dursunbey, Sındırgı, Kepsut, Bigadiç, İvrindi, Balya, Savaştepe kalacak elde.

Malum, Körfez’dekiler de rahat durmuyor.

..ki bunlar taa 1914 senesinde Meclis-i Mebusan’a “Körfez Vilayeti” adıyla bir il kurulması için kanun teklifi vermişler. Birinci Dünya Savaşı patlayınca o teklif rafa kalkmış.

Sonraki zamanda da küçük tefek girişimler olduysa da destek görmediği için uzun soluklu gündem olamadılar.

***

BÖYLE bir gelişme karşısında Balıkesir idari açıdan daha kolay yönetilen bir il olacak.

Pek çok sorun bir anda ortadan kalkıyor haliyle.

Edremit Körfezi tarafını şimdilik beklemeye alalım; Bandırma üzerinden yürüyelim.

***

GEÇEN gün Bandırma’yı yönetenler ve ileri gelenleri toplanmış, “il olmak istiyoruz” demişler topluca.

Çünkü artık ilçe özelliğini aşmış Bandırma.

Hani biz Balıkesir’den bakınca onları sırtımızda yük görüyoruz ya.. Onlarda da aynı durum var. Balıkesir’i sırtlarında yük görüyorlar. Bandırma’nın geleneksel üstünlük kompleksinin gereği olarak, o toplantıda da Balıkesir’e dair küçümseme ifadeleri havada uçuşmuş.

Hani, Balıkesir’in en büyük ilçelerinden biri olarak, Bandırma’ya yönlendirilen yatırım ve hizmetleri yadsımak olmaz. Onlar da diğer ilçeler gibi istedikleri yatırım ve hizmeti almayı hak ediyor ve almalılar.

Ne ki, “biz il olmaya hazırız” diyen Bandırma, kendi mülki idare ve yerel yönetimleri eliyle çözebileceği altyapı sorunlarını çözemedi bunca zaman; Büyükşehir’in bir parçası olarak bu sorunlardan kurtuluyor.

Bir başına kaldıklarında, uzun süre ‘yeniden yapılanma’ ile oyalanacaklar.

Kurumlar yeniden inşa edilecek. Vilayet olacakları için Vali tayin edilecek. Toplam nüfus ve kriterleri Büyükşehir olmaya yetmeyecek; İl Genel Meclisi oluşturulacak.. Özel İdare kurulacak.

Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin olanaklarından yararlanan kırsal mahalleler, Özel İdare ile muhatap olacak. Bürokratik anlamda milyon tane değişiklik yaşanacak. Bunlar olurken, yatırım ve hizmetler geri plana düşecek. İlçe sakinleri ve özellikle Bandırma’ya bağlanan ilçelerin sakinleri isyan bayrakları açacak. Kırsal mahalleler dertlenecek.

Yerel yönetimler de yeniden yapılanacak.

Bugün ilçenin kırsalına kendi sorumluluk alanlarındaki hizmetleri götürmek zorunda olan Bandırma Belediyesi’nin kırsalla işi kalmayacak. Belediye, yalnızca il merkezinden sorumlu olacak. Büyükşehir Belediyesi gibi bir üst kurum olmayacak. Her ilçe kendi bacağından asılacak.

Mahalle yapılan beldelerin yeniden belediyeye dönüştürülmesi gerekecek.

Tüm kurumların il müdürlükleri oluşacak. Bunlar için bina lazım, müdürü amiri için lojman, hizmetlerin sürdürülebileceği mekanlar, şunlar bunlar.

Daha çok şey olacak. Bandırmalılar il olmaya hazırsa bile, il olduktan sonra yaşayacakları sorunlar sürecinin sonu gelmeyecek.

***

OLAYIN bir de ‘vaatten ibaret’ boyutu var… Seçim yaklaşırken, böyle vaatler hep ortaya atılır. Büyük ilçelerin sakinlerine il sözleri verilir.. “Seçimden hemen sonra halledeceğiz” denir.

Sonra o vaatler rafa kaldırılır.

Bu işin sonu da böyle olacak.

O sebeple, özellikle Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, bu hususta enerjisini boşa harcamasın.. Toplantılar, fikir alışverişleri, görüşmeler, gidip gelmeler, talepler falan derken.. Bandırma hizmet bekler yani!

Gaza gelmemek lazım…

***

SON kertede, Bandırma’nın il olması ve beş altı ilçenin kaybı, Balıkesir’in Büyükşehir statüsünü de ortadan kaldırabilir. Böyle bir durumda, Balıkesir başa döner.