27 Mayıs askeri darbesinin 62.yıl dönümünü idrak ediyoruz. ’Kutluyoruz’ sözcüğünü kullanmıyorum. Çünkü, darbenin mimarları ve darbeciler Türk siyasal ve sosyal yaşamında gerçekleştirdikleri anti-demokratik eylemi meşru kılabilmek ve darbe virüsünü devlet ve toplum yaşamına zikredebilmek için, bu utanç ve kara günü ‘Hürriyet ve Anayasa Bayramı’ olarak yıllarca bu millete Atatürkçülük, hak ve özgürlükler, adalet ve hukuk adına kutlattılar.

27 Mayıs’ta ‘muhteşem’ bir operasyonla TSK bünyesindeki Atatürkçü, özgürlükçü kisveye bürünmüş ABD ve NATO’severler, asker üniformalı darbeci subaylardan siyasetçisine, bürokratından savcısına-hakimine kadar Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesi’nin milli ruhunu ve benliğini çalıp, içini  boşalttılar. 27 Mayıs öncesi şiddetle ve kanla ve yalanla bezenmiş algı operasyonlarına, provakasyonlara imza attılar. Gladıo gerçeği ile ülkeyi ve milleti tanıştırdılar.1950-1954 ve 1957 seçimlerinde halkın oylarıyla seçilmiş DP iktidarını yarattıkları kaos ortamından istifade 27 Mayıs’ta gerçekleştirdikleri darbe ile Cumhuriyet Türkiyesi’nde çok partili siyasal yaşama geçiş sonrası ülkenin cumhurbaşkanını, Meclis başkanını, başbakanını ve milletvekillerini, partinin ileri gelenlerini kaydırık-uyduruk gerekçelerle Yassıada askeri mahkemelerinde yargılayıp, Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı idam ettiler.

27 Mayıs darbesi sonrası 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü,28 Şubat’ı ve 15 Temmuz askeri darbe kalkışmalarını anlamak ve darbeseverler ile Atatürkseverlerin, ABD ve NATO, AB  severlerin dünyasını  anlayabilmek için askeri darbelerin anası olarak bilinen 27 Mayıs faciası ve felaketinin, darbe önce ve sonrasıyla yaşananların iyi bilinmesi gerekiyor. DP’nin 10 yıllık iktidarında Selanik’te Ata’nın evinin bombalanması,6-7 Eylül olayları, üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin, hukukçuların gösterileri, Harp okulu öğrencilerinin sokaklara taşınması, ana muhalefet partisi CHP lideri İnönü’ye karşı sergilenmiş saldırganlık ve tahammülsüzlükler yıllar sonra darbede rol üstlenmiş, görev almış general ve subayların ifşaatları ve beyanlarıyla çok önceden GLADIO tarafından planlandığı deşifre oldu.

Atatürk’un kurucu önderi olduğu Cumhuriyet Türkiyesi’nde artık devletin tepesine çöreklenmiş  ‘our boys’ lar vardı. ‘Our boys’ları biz her askeri darbe öncesinde ve kalkışmada gördük ve yaşadık.’Our boys’lar 15 Temmuz’da başarılı olamasalar da bugünde devrede. Oynanan ve sahnelenen oyun bizlere hiç de yabancı değil. Aynı DP ve Menderes iktidarında yaşandığı  gibi sandıkta kovalayamıyorsan, her ne şekilde olursa olsun bir şekilde göndereceksin.! Aynı tüm darbecilerin ve darbeseverlerin yaptığı gibi  ‘demokrasi’, ’kişi hak ve özgürlükleri’ adına Atatürk’ün adını tepe tepe kullanıp cehenneme açılan yolu  yalan-dolan ile bezeyeceksin.!

27 Mayıs askeri darbesinin 62.yıldönümünü bir kez daha idrak ederken, darbelerin anası 27 Mayıs darbesini ve darbecilerini kınıyor ve lanetliyoruz. Başbakan Menderes ve yol arkadaşları Zorlu ile Polatkan’ı ise rahmetle anıyorum.