Yürüme ya da denge problemleri, düşme riskini üç kat arttırmaktadır ve tüm düşmelerin 10-25'i bu sebeple meydana gelmektedir. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda, yaşın ilerlemesinin denge ve yürüme üzerine bozucu etkisinin olduğu ve bunun da düşme sıklığında artışa neden olabileceği gözlenmiştir. Yaşa bağlı yürüme bozuklukları, hareketlerde kısıtlanma ile birlikte morbidite (hastalanma sıklığı) ve mortalite (ölüm riski) artışına sebep olur. Bazen bir hastalığın ilk belirtisi bazen de hastalığa bağlı ek sorunlar olarak ortaya çıkabilir.
DÜŞMEKLE GELEN KAYGILAR
İleri yaşlarda düşmelerin sık ortaya çıkmasının en önemli sebepleri; Merkezi Sinir Sistemi (Beyin- Omurilik) ve Kas-İskelet sisteminde ortaya çıkan değişikliklerdir. Yaşlanma ile sıklığı artan yürüme ve denge bozukluğu veya düşme ortaya çıktığında kişilerde kaygı, korku gelişir ve bunun sonucunda inaktivite, yani giderek artan hareketsizlik olmaya başlar. Daha önce düşme öyküsü olanlarda düşme korkusu daha fazla gelişir. Bu korkunun giderilmesinde sağlık muayenelerinin yapılması ile psikolojik yaklaşımlar ve aile desteği çok önemli bir yere sahiptir. Eğitim düzeyi, beslenme, egzersiz, yaşam biçimi gibi çok farklı etkenler birleşerek sağlığı olumlu veya olumsuz etkiler. Bu bilinç ile yürüme ve denge bozukluklarını ve nihayetinde düşmeyi önleme ve sıklığını azaltmada tıbbi değerlendirme, eğitim, egzersiz programları ve çevresel düzenlemeler ile önlemler alınmalıdır.
Yürüyüş ve denge bozuklukları, kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Yaşa bağlı yürüme bozukluğunun sistemler üzerindeki sebebi tam bilinmiyor. Ancak görsel ve işitsel uyarılar ve duyu-motor yolların etkilenmesi ile ortaya çıktığı ileri sürülmektedir.
YERE YAPIŞMIŞ GİBİ
Yaşa bağlı yürüme bozuklukları nörolojik olarak farklı isimler ile adlandırılmaktadır. Yaşlanmaya bağlı gelişen yürüme bozukluklarının bazı özellikleri tipiktir. Yürüme hareketi sırasında ani ve geçici duraklamalar olur. Yürürken ayaklar yere yapışmış gibi hissedilir. Hareketin özellikle başlatılması ve yürütülmesi baskılanarak hareketin devamında bozulma olur. Özellikle geniş tabanlı ve daha küçük adımlar ile yürüme oluşur. Belirtiler sıklıkla yürümeye ilk başlanıldığında ve dönüş hareketlerinde başlar. Özellikle kalabalık yerlerde, dar alanlarda hızlı yürürken veya koşarken, endişe ve kaygı yaşandığında ve zemin değişikliklerine bağlı olarak daha sıklıkla ortaya çıkar. Bazen donmalar dışında normal veya normale yakın yürüme olabileceği gibi bazen aniden hızlanma şeklinde yürüme, gövde dengesizliği veya düşmeler birlikte olabilir.
BAŞKA HASTALIKLARIN HABERCİSİ
Patolojik değişiklikler ve etkilenen anatomik alanlar günümüzde gelişen görüntüleme teknikleri sayesinde daha iyi incelenmektedir. Yapısal ve metabolik değişiklikleri saptamaya yönelik olarak bu alanda beyin MRG, beyin PET ve SPECT gibi tetkikler ile etkilenen beyin alanları (nigrositriatal sistem, frontal lob ve frontobasal ganglia bağlantılar) ayrıntılı gösterilebilmektedir.
Yürüme ve denge bozuklukları hiçbir hastalık olmadan olabileceği gibi birlikte sık görüldüğü hastalıklar vardır. Nörolojik olanlar en sıklıkla Parkinson hastalığı, Parkinson-Plus hastalıklar, Vasküler (beyin damar hastalıklarına bağlı ) Parkinsonizm, Normal Basınçlı Hidrosefali (NBH) ile karşılaşılır.
Her yürüme ve denge bozukluğu yaşayan kişi bireysel risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Kolay uygulanabilecek bazı basit önlemler veya çok az ilaç kullanımı gerektirecek kadar hafif bir durum olabileceği gibi, ihmal edilmemesi gereken nörolojik veya sistemik hastalığın bir belirtisi olabilir. Vestibüler (denge), işitme, görme ve duyu sistemleri, kas kuvveti ve kognitif (bilişsel) fonksiyonlar, eklem hareket açıklığı ve duruş vs. değerlendirmesi yapılmalı ve tedavi önerileri uygulanmalıdır. Nörolojik görüntüleme bulguları değerlendirilmelidir.
BUNLARI YAPMAK MÜMKÜN
Sistemik muayene ve sebebe yönelik tetkikler ve gerekirse tedaviler yapılmalıdır. Çevresel risk faktörlerinin değerlendirilmelidir. Az aydınlatılmış ortam, kaygan zemin, banyoda güvenli olmayan eşyaların kullanılması düşmeye sebep olabilecek faktörler değerlendirilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Yakınma ve bulgular için kullanılması gereken ilacın başlanması ve tedavinin değerlendirilmesi, yürüme ve denge egzersiz programlarının öğretilmesi gerekir.
Tekrarlayan baş, göz, gövde hareketleri yanında duruş düzenleme ve denge egzersizlerini kapsayan denge iyileştirme programlarının düşme riski üzerine olumlu etkileri yapılan çalışmalar ile gösterilmeye devam etmektedir.
DÜŞME KORKUSU KISITLAR
Egzersiz, sinir-kas fonksiyonu ve koruyucu refleksleri koruyarak yürüme ve dengeyi olumlu etkileyerek düşmeyi önler. Kas gücü, eklem hareket açıklığı, aerobik kapasite ile ilgili egzersizler ve postür egzersizleri çok faydalıdır. Denge kaybı ya da düşme korkusundan dolayı gelişen hareket kısıtlaması, erk azalmasına neden olduğundan dolayı fiziksel kapasiteyi arttıran aerobik egzersizler kuvvet ve denge programının tamamlayıcısı olarak eklenmelidir.
Özellikle ileri yaşlarda eğitim tedavinin önemli bir parçası olarak etkili olur. Hareketlerin planlanarak yapılması, ani hareketlerden kaçınılması, hızlı baş hareketlerinden kaçınılması, yataktan kakmadan önce kısa süreli bekleme, oturarak çalışma vb. konularda hastalar bilgilendirilmelidir.
Denge iyileştirmesi bilişsel ve davranışsal tedavinin eklenmesi rahatlama sağlayarak gereksiz kaygının azalmasına yardımcı olur. Kaygılı kişilere gerekirse ilaç tedavisi verilmelidir.