Diyarbakır annelerinin seslendiği evlatlar birer birer PKK'nın elinden kurtulup evine dönerken, Mehmetçik bu çağrıyı dağlara duyurdu. Hakkari'de dağlara PKK'lılara yönelik 'teslim ol' bildirisi atıldı.

 

 

 

  

 

 

360p geselecteerd als afspeelkwaliteit

 

 

 

 

 

 

style="border-width:0px; height:20px; margin:0px !important; width:600px" type="range" />

 

 

 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınıriçinde ve ötesinde yaptığı operasyonlarla PKK terör örgütü bitme noktasına geldi. Diyarbakır annelerinin HDP il binası önündeki nöbeti de eklenince Türkiye'den örgüte katılımlar tekli rakamlara düştü, kaçışlar arttı. Terör örgütünün 'Teslim olursanız işkence yaparlar' yalanları da doğrudan yakalanan PKK'lıların ifadeleriyle çürütüldü. Basın ya da sosyal medya aracılığıyla bu gerçeklere ulaşamayan örgüt üyelerine yönelik TSK'dan yeni bir hamle geldi.

Aydınlık’ın güvenlik kaynaklarından edindiği bilgilere göre iki ayda bir PKK'lıların bulunabileceği noktalara, barınma alanlarına, geçiş güzergahlarına havadan bildiri atılıyor. Türkçe ve Kürtçe hazırlanan iki ayrı bildiride evlatların anneleriyle kavuşma fotoğrafları yer aldı. Suriye sınırında da Arapça bildiri atılıyor.

Son olarak Hakkari'nin Çukurca ilçesinde atılan bildirilerde teröristlere 'teslim olun' çağrısı yapıldı. Bildiride, pişmanlık yasasına dikkat çekildi. “Gerçeklerin farkında ol” başlıklı bildiride şu ifadeler yer aldı: “Liderlerin seni bölgede bırakıp kendi canlarını düşünerek kaçtı. Annen sana sarılsın! Gözyaşları artık son bulsun! Ailelerine kavuşan arkadaşların gibi sen de ailene kavuş. Gençliğini seni kullananlara heba etme. Ölüm korkusuyla yaşamak yerine, ailene kavuş, huzur içinde yaşa.”

ANNELER BİN 164’ÜNCÜ GÜNDE

Çocuklarının dağa kaçırılmasından PKK'nın siyasi kolu HDP'yi sorumlu tutan annelerin Diyarbakır'da 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi bugün bin 164'üncü gününde. Ailelerin “Başlarım sizin Kürdistan davanıza” isyanıyla başlattığı tarihi nöbet, kaçırılan kandırılan gençlerin örgütten kaçışını sağladı. Hacire ananın evladına kavuşmasıyla başlayan süreçte, çocuklarını terörün pençesinden kurtaran aile sayısı 37'i buldu. İçişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre bu yıl teslim olan terörist sayısı toplamda 103'e ulaştı.

'ANLATTIKLARI HEP YALAN'

O annelerden biri oğlu Mustafa için mücadele eden Ayşegül Biçer'di. Oğlu kaçıp geldi, ailesine kavuştu. Asker üniformasını giyen Mustafa, “HDP bizi kandırıp PKK'ya teslim etti. Bizi dağda sürekli korkuttular. Onlara inanmadım ve kaçıp devletime teslim oldum. Vatani görevimi yaptım ama borcum bitmedi. Çok çalışıp ülkeme layık olacağım.” dedi, dağdaki arkadaşlarına seslendi: “Bizi hep kandırdılar. Orada anlatılanların yüzde 100'ü yalan. Ben geldim, kelepçe bile takmadılar, devletin şefkatli eli gerçekten varmış, gelin teslim olun, kurtulun. Hayatınızı daha fazla ziyan etmeyin.”

Sadece Mustafa da değil. Teslim olan PKK'lılar güvenlik güçlerinin kendilerine yaklaşımı karşısında şaşırdıklarını söylüyor.

'KENDİMİ GÜVENDE HİSSETTİM'

Batman'da Ocak 2022'de ikna çalışması sonucu teslim olan PKK'lı dağdaki örgüt üyelerine şöyle sesleniyor: “Fırsatını bulup kaçsınlar, teslim olsunlar. Orada 'Türkiye'ye gidersen sana şiddet uygularlar, seni cezaevine koyarlar.' diyorlardı. Ancak sınıra geldiğimizde Batman Emniyet Müdürlüğü bizi karşıladı. Kadın memurlar benimle ilgilendi. Hiçbir sorun olmadı. O zaman kendimi güvende hissettim. Bize sahip çıktılar, bizi ailemizle buluşturdular. Geldiğimiz günden bu yana bizim için emek veriyorlar. Batman Emniyet Müdürlüğüne çok teşekkür ediyorum.”

YARALILARI ASKER TAŞIDI

Mardin Nusaybin'de çukur eylemlerinde örgütün kalkan olarak kullandığı genç yaştaki örgüt üyelerinin teslim olma görüntüleri de hâlâ hafızalarda. Çatışmalarda yaralanan PKK'lıları teslim alan Türk askeri yaralıları taşımıştı.

'ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANDIM'

Bitlis'te PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan D.A, terör örgütünün gençleri dağda tutabilmek için sürekli psikolojik baskı yaptığını söylüyor. D.A. Anadolu Ajansına verdiği röportajda şunları anlatıyor: “Örgütten kaçmak istedim ama içimde hep bir kuşku vardı. Gitsem bana ne yaparlar diye düşünüyordum. En sonunda, 'bundan daha kötü olmaz' dedim ve geldim. Devlet çok yardımcı oldu. Etkin pişmanlıktan yararlandım. Yaşamıma devam ediyorum. Orada söyledikleri gibi değil. Dağda, 'Devlet böyledir, böyle yapıyor, sizin hakkınızı çalıyor ya da giderseniz böyle yapar' diyerek gençleri orada kalmaya mecbur bırakıyorlar. Dağdan gelmek isteyen çok kişi var. Geldim ve kendim gördüm. Zorlama, işkence gibi bahsettikleri hiçbir şey yok. Halen örgütün içinde olanlar tereddütte kalmasınlar, gelsinler. Devlet her konuda yardımcı oluyor. Gelip devlete sığınsınlar.”