E.Amirallerin iddianamesinden
Haber
08 Aralık 2021 - Çarşamba 01:46 Bu haber 3032 kez okundu
 
E.Amirallerin iddianamesinden
104 emekli amiralin yayınladığı bildiriye ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin seçilmiş hükümeti hedef aldıkları ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek üzere anlaştıkları kaydedildi
Türkiye Haberi
E.Amirallerin iddianamesinden

 

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, kamuoyunda “Montrö Bildirisi” olarak bilinen bazı emekli amirallerin yayınladığı bildiriye ilişkin hazırlanan iddianamede dikkat çeken hususlar yer aldı. Aydınlık’ın ulaştığı iddianamede, “ADMEK-2 isimli whatsapp grubunda söz konusu bildirinin taslak halinden başlayarak şüphelilerin onayına sunulduğu, şüphelilerin bir kısmının taslağın gurupta paylaşılmasından itibaren oluşturulmasına katkı sunarak altını imzalamayı kabul ettikleri, bu hususta anlaşmaya vardıkları, bildirinin son halini almasının ardından bir kısım şüphelilerin söz konusu bildirinin yayınlanmasına onay verdikleri, bir kısım şüphelinin de şüpheli Ergun Mengi’ye şahsen mesaj atıp onayladıkları” kaydedildi.

‘BAŞLANGIÇ CÜMLESİ MAKSATLI’

“Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe, muhtıra, bildiri ve benzeri olaylardan ilham alan şüphelilerin; ‘103 Amiral Bildirisi’ olarak kamuoyuna yansıtılan metnin başlangıç cümlesinin maksatlı olarak ‘Yüce Türk Milleti.....’ şeklinde başlatıldığı” ifadesine yer verilen iddianamede, “Söz konusu bildirinin ilk kez 3 Nisan 2021 günü saat 22.54 sıralarında Veryansın TV internet sitesi üzerinden yayımlandığı, hemen ardından Avaztürk internet sitesi olmak üzere diğer internet siteleri ve sosyal medya aracılığı ile bildirinin tam metni ve imzası bulunan emekli amirallerin isimlerinin kamuoyunda paylaşıldığı, şüphelilerin toplumdaki karşılıkları, meslek geçmişleri, emekli olmadan önceki rütbeleri, askeri kültür ve gelenekten gelen otoriteleri nazara alındığında; ‘Amiral Bildirisi’ olarak kamuoyuna yansıyan metnin yasal olarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı geçmiş yıllarda olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hükümete karşı illegal bir şekilde harekete geçirmeye çalışma amacı güttüğü anlaşılmıştır.” tespitlerine yer verildi.

‘MONTRÖ ARAÇ OLARAK KULLANILDI’

İddianamede, bildiri metnindeki; “Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir...” şeklindeki ifade ile şüpheli Arif Vehbi Alpman’ın, “...tüm olanlara çok üzülüyorum. Kuvvet bunlara gereken yanıtı vermeli...” ve “...beni ekleyebilirsiniz. Hocaefendi ile ilgili de reaksiyon göstermeliyiz...”, şüpheli Ergun Mengi’nin, “…Montrö’yü araç olarak kullandık…” şeklinde grup üzerinden paylaştığı mesajlara yer verildi. Bu mesajlardaki ‘kuvvet’ten kastın Türk Silahlı Kuvvetleri muvazzaf subayları olduğunun açıkça anlaşıldığı belirtilen iddianamede, “Böylece şüphelilerin seçilmiş hükümeti hedef aldıkları ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek üzere anlaştıkları, bildiride geçen Montrö vurgusunun araç olarak kullanıldığı hususunun da aynı whatsapp grubunda yer alan şüpheliler tarafından açıkça anlaşılabileceği bildiriyle, bir kısım muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını da etkilemeyi hedefleyerek ‘Hükümete Karşı Suçu İşlemek” için anlaştıklarının sabit olduğu” ifadelerine yer verildi.

‘EMİR-KOMUTA DIŞINDA HAREKET EDİLMESİ HEDEFLENDİ’

Şüpheli Namık Kemal Çalışkan'ın ise koordinesinde hazırlanan ikinci metin ile ‘Amiral Bildirisi’ adı altındaki metne destek olduğu bildirilen iddianamede, şu görüşlere yer verildi:

“Şüphelinin diğer şüphelilerin eylemlerine iştirak ettiği, aynı amaç ve kasıt birlikteliğiyle muvazzaf askeri personeli, bulunduğu derneğin başkanlığını da kullanarak harekete geçirmeye çalıştığı, şüphelinin amiral bildirisinden haberdar olduğu, ilk bildiriye dahil olamasa bile genel başkanlığını yaptığı dernek adına ikinci bir metinle şüphelilerin eylemlerine iştirak ettiği, sonuç olarak şüphelilerin ortak bir iştirak iradesiyle hazırlanan bildirileri kamuoyuyla paylaşarak meşru iktidara karsı harekete geçmek üzere ve hükümetin görevlerini yapmasının kısmen veya tamamen engellenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde emir komuta dışında hareket edilmesini hedefledikleri, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından derhal ve ivedi bir şekilde soruşturma işlemlerine başlanmasının benzeri oluşum ve bildiriler ile sair adımların atılmasının önüne geçtiği anlaşılmıştır.”

IŞIK BİREN: GECİKMENİN YARARI YOK

İddianamede, Ergun Mengi’nin de ortak kullanıcıları arasında yer aldığı 145 kişiden oluştuğu anlaşılan ADMEK-2 isimli Whatsapp grubundaki yazışmalara da yer verildi. İddianameye göre yazışmalardan bazıları şöyle:

Ergun Mengi: Nurhan Amiralimin (Artık ayrıldıysa da) gönderdiği Boğaziçi Bildirisini okudum. Çok güzel ve basit, onun içindeki bazı kelimeleri değiştirerek bize uydurmaya çalıştım. Aşağıdadır

Işık Biren: Konu stratejik ve jeopolitik alanları etkileyecek nitelikte olup, Türkiye’nin egemenlik haklarını içermektedir. Deniz harekatını yakından ilgilendirir. Gecikmenin yararı yoktur. Bu benim görüşüm.

 

Ergun Mengi: Sayın Komutanlarım, Değerli Amiral Arkadaşlarım duyurunun son hali yukarıdadır. Bu akşam yayınlanıyor. Veryansın TV’de başlayacak, sonra gazete Pencere ve Sözcü’de. Veryansın TV linkini atacağım. Ondan sonra kendi sosyal medya hesabımızda paylaşabileceğiz.

Engin Heper: Sözcü’nün sabah haberlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığı haberi vardır.

Işık Biren: Türkiye’nin egemenlik hakları, deniz alaka ve çıkarlarını açıklamak da suç mu oluyor?

Ergun Mengi: Bence de ikinci yazı daha çok polemiğe neden olur. Hele fire verince tam sıkıntı olur, bu nedenle söz gümüşse, sükut altındır diyelim bekleyelim.

MENGİ: ESAS ENDİŞEMİZ SON 3 PARAGRAF

İddianamede ADMEK-2 grubundaki konuşmalar dışında Ergun Mengi’nin bireysel olarak yaptığı görüşmelere de yer verildi. Mengi’nin söz konusu mesajlarında dikkat çeken ifadeler kullandı:

Ergun Mengi: Komutanım çok sağolun. Esas tepkiyi takunyalı amiral, harp okulu giriş şartlarından irticaya karışmanın çıkarılması ve subay astsb kurslarında Atatürk ilke ve inkılapları derslerinin çıkarılması üzerine olacaktı. Ama grupta uzlaşı çok zordu. Bu nedenle Montrö bahanesiyle son paragrafta ki mesajları veren, hedef kitle dz.kk olmayan bir bildiri hazırlayalım dedim. Çok haklısınız ama burada Montrö’yü araç olarak kullandık. Esas endişemiz son 3 paragrafta anlarlarsa eğer. Çok teşekkür eder saygılarımı sunarım.

BİLDİRİ TARTIŞMALARI

Bildirinin hazırlanması için ilk yapılan Whatsapp tartışmaları ise şöyle oldu...

  • Osman Metin Açımuz: Sayın komutanlar A kamarası olarak bir deklerasyon yayınlarak bunu protesto edemez miyiz?
  • Işık Biren: Evet. Deniz Kuvvetleri gibi bir kurumda, böyle yobazlıklara izin verilmez. Atatürk Cumhuriyeti'nde, tarikatlara tekkelere yer olamaz.
  • Osman Metin Açımuz: Olmaz da komutanım oldu işte. Reaksiyonumuz ne olacak?
  • Işık Biren: Protesto mesajları ile kınamalıyız. Reaksiyon budur.
  • Osman Metin Açımuz: Bence bir çok konuda sonsuz ve çok derin bilgisi olan eli kalemli arkadaşlarımız bir metin hazırlasınlar, imzalayıp uygun bir yolla medyaya verelim.
  • Ahmet Şenol: “Değerli komutanlarım kesinlikle tavır koyulmalı reaksiyon gösterilmelidir” diyor, yönetmelik değiştirilmiştir bu iş bitmiştir. Kesinlikle tavır alınmalıdır. Büyük Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk Ordusu'na emanet etmiştir. Bu nedenle subay ve astsubayların seçimi, eğitimi, yetiştirilmesi çok çok önemlidir. Tekke ve zaviyelerin, tarikatların, irticanın bu Cumhuriyet'te yeri yoktur, hala 15 Temmuz'da yaşanan darbenin kimler tarafından yapıldığı bilinmesine rağmen bundan ders almayan, almak istemeyenlerin oyunlarına gelinmemelidir. Saygılarımla çok ama çok üzüldüm böyle olacağı belliydi, yeter artık Türk silahlı Kuvvetleri'yle yılların birikimiyle oluşturulmuş halkın gözbebeği bu güzide kurumu yıpratacak davranışlardan kaçınılmalıdır.
  • Nurhan Kahyaoğlu: Halen sadece üzülüyor veya sinirleniyoruz. Ben halen altına imza atacağım bir basın bildirisi bekliyorum. Bu kadar güzel yazı yazan (hem de birkaç farklı dilde) sayın amirallerimin kaleme alacağı bir bildiri halen ortaya konulmadı. Bu beni çok ama çok üzüyor.
  • Ergun Mengi: Sayın komutanlarım Işık Biren komutanım ilk gün teklif etmişti, bugünde Nurhan ve Atilla Amirallerim hatırlattı. E. Alb. Zafer Tulga'nın bu yazısı çok güzel. Bildiri gibi. Bir bildiri hazırlamayıp bu yazı kuvvet ve donanma komutanına gönderilir. Ekine ayrıca takunyalı amiralin resimleri konur. E-postanın kapak kağıdı kısmına da üzüldüğümüzü belirten kısa bir girişten sonra AŞAĞIDA İSİMLERİ BULUNAN EMEKLİ AMİRALLER ZAFER TULGA NIN BU YAZISINA VE ANA FİKRİNE İŞTİRAK ETMEKTEDİR yazarak altına isimlerimizi yazabiliriz.
Kaynak: Editör:
Etiketler: E.Amirallerin, iddianamesinden,
Yorumlar
Haber Yazılımı