Balıkesir AK Parti Milletvekili Yavuz Subaşı, TBMM’de gerçekleştirmiş olduğu basın toplantısında yaptığı şu görüşlere yer verdi:

“Bu partilerin sorumluları her geçen gün dillerini, üsluplarını kirleterek siyasete zarar veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, Devlet Başkanına, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a dönük nefret söylemine destek verenler, sessiz kalanlar, nefret siyasetine yatırım yapanlar, nefret siyasetinin sponsorluğunu yapanlar umduklarını bulamayacaklar.

Terörün hiçbir şekli, türü masum ve meşru değildir, olamaz. Mehmetçiğimize kurşun sıkacaklar, sivil ve masum vatandaşlarımızı öldürecekler,  hain teröristlerle resim çekilecekler,  sonra da Gazi Meclisimize Milletin Temsilcileri olarak gelip oturacaklar, karşımıza geçip, demokrasiden ve insan haklarından bahsedecekler… Asla kabul edilecek bir şey değildir!

Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partilerini uyarıyorum:  Terörle aranıza mesafe koyun!

Sayın TBMM Başkanımızdan dokunulmazlıkları ile ilgili fezlekelerin bir an önce Genel Kurul’a gönderilmesini istiyoruz. CHP ve İP’in nasıl tavır alacağını tüm milletimiz bizzat görsün. Ocak ayında şehit olan 3 Kahramanımızla ilgili muhalefet parti liderlerinin sosyal medya paylaşımlarını beraber inceleyelim: Şimdi İP Genel Başkanı hanımefendiye soruyorum: Hapisten çıkarsa HDP’nin eski başkanı ile yapacağınız kahvaltıya bu terör ilintili diğer kişileri de davet edecek misiniz?

Merhum Nihâl Atsız’ın dizelerinde dile getirdiği gibi; “Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için...”Kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Net olarak terörü kınayın, yapanları lanetleyin!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde fecaat maalesef devam ediyor. DİAYDER isimli dernek ile kim ne toplantısı yaptı? CHP Genel Başkanı ve İP Genel Başkanı’nın bu dernekle iltisakı var mıdır?

Milliyet Gazetesi’nden Zafer Şahin 11 Ocak günü köşesinde yazmış: “HDP’li vekilin teröristle fotoğrafına Millet İttifakı partilerinin genel başkanlarından tek bir tepki gelmemiş! Ne bekliyordunuz ki?

Adamların tek umudu HDP.

Bir fotoğraf yüzünden HDP’yi kızdırmaya ne gerek var?” HDP’nin, “Kürt sorununun çözümünde muhatap İmralı’dır.”   Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorunu meşru muhatap HDP ile çözülebilir.” Meral Akşener’in, “HDP, Meclis’te varlığı olan legal partidir. Hukuk karşısında meşrudur.” Temel Karamollaoğlu’nun, “HDP şu an meşruyken siz aday olan bir kişiyi cezaevinde tutamazsınız. Demirtaş tahliye edilmeli.” Ali Babacan’ın, “HDP 6 milyon oy aldı. HDP’yi yargı yoluyla engellemek millete saygısızlıktır.” Ahmet Davutoğlu’nun “Siyasi partileri kapatmak Türkiye’nin önünü açmaz, toplumsal barışı bozar.” dediği bir ortamda …Başkaca ne beklenebilir ki?

Hadi CHP/HDP birbirini tamamlıyor. Milliyetçi-Muhafazakâr seçmen tabanına oynayan İP-DEVA-GELECEK-SP-DP tüm partileri Cumhur İttifakı çatısı altına,  Kuvâ-yi Milliye ruhu gibi toplanmaya davet ediyorum.

Kamu kurumlarını tehdit etmekle, Bakanlıkların önüne gidip şov yapmak, hangi demokratik ahlaka uygundur.

Cumhurbaşkanımıza dönük nefret söylemine destek verenler, sessiz kalanlar, nefret siyasetine yatırım yapanlar, nefret siyasetinin sponsorluğunu yapanlar umduklarını bulamayacaklardır.

Yabancı ülkelerin temsilcileri ile Muhalefet partilerine mensup gerek lider düzeyinde, gerekse milletvekili düzeyinde görüşmeler sürerken görüşmeler belediye başkanlarına kadar sirayet etmiştir. Milletimizi ne yedikleri ne de içtikleri ilgilendiriyor.

Ne konuştunuz, onu söyleyin onu!”