‘’ 15-16 Temmuz 2016’da İstanbul ve Ankara’da Türk-Amerikan savaşı yaşandı. FETÖ, ABD’nin desteği ve yönlendirmesiyle iktidara el koymaya ve ülkemizde bir iç savaş tertiplemeye kalktı. Ancak Türk milletinin ve kahraman ordumuzun dayanışmasıyla bu alçak girişim bozguna uğratıldı. ABD yenildi.  ABD’yi yenen ise darbe girişimi sırasında canını hiçe sayan şehit ve gazilerimizdir. Türk milleti şehit ve gazilerine minnettardır.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 15 Temmuz gecesi yaptığı tarihi açıklamayla bu darbeye karşı çıkan ilk liderdir. Partimiz bunun Amerikancı-Fettullahçı darbe girişimi olduğunu ve ordu-millet birlikteliğiyle bu kalkışmanın ezileceğini herkesten önce ilan etmiştir. Nitekim darbe girişimi akamete uğratılmıştır. Ordunun, emniyetin ve yargının içinden on binlerce kişi temizlenmiştir.

FETÖ demek NATO demektir. NATO demek ABD demektir. Dolayısıyla bugün NATO’nun sözde generalleri, sözde emniyet amirleri ve sözde yargıçları hapishanelerde yatmaktadır.

Ülkemizi 15 Temmuz’a götürecek sürecin 70 yıllık mazisi vardır.

1945’lerde Atatürk devrimlerinden vazgeçme sürecine giren Türkiye, NATO’ya üye olarak bağımsızlığından vazgeçmiştir. Batı emperyalizmiyle savaşan Atatürk’ün çizgisi terkedilmiştir. Ülkemiz Atlantik sistemine bağlanmıştır.

NATO, 15-16 Temmuz’dan önce de kanlı eylemler düzenlemiştir.

• 1971 ve 1980 darbeleri,
• 1 Mayıs 1977 katliamı,
• Sivas Madımak, Erzincan Başbağlar, Çorum, Kahramanmaraş katliamları,
• Eşref Bitlis, Uğur Mumcu ve diğer aydınlarımıza yapılan suikastler,
• Türk Ordusu ve Vatan Partisi’ni hedef alan Ergenekon-Balyoz kumpaslarının esas sorumlusu NATO’dur.

NATO bu eylemleri devletin ve toplumun içine yerleştirdiği elemanları vasıtasıyla yapmıştır.

Hatırlamakta fayda var. FETÖ, on yıllar boyunca Vatan Partisi dışında bütün siyasi partilerde cirit atmaktaydı. Bugün ABD ve NATO’ya yeniden yanaşmak isteyenler o dönemin kalıntılarıdır.

15-16 Temmuz gecesinin en büyük dersi ABD ve NATO’nun düşmanımız olduğudur. FETÖ’nün ulusal ve uluslararası çapta yok edilmesi Türkiye’nin NATO’dan çıkmasına bağlıdır. ABD-NATO, Sayın Cumhurbaşkanımızı devirmeye çalışırken Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’yı NATO’ya almak istemesi vahimdir. Biden tayfası dediğimiz Millet ittifakının ise tamamen ABD-NATO-FETÖ-PKK-HDP yanlısı bir siyaset izlemesi millete ihanettir. Bu siyasetlerle Türkiye’nin yönetilemeyeceği açıktır.

Önümüzdeki dönem Türkiye’yi NATO’dan çıkarma iradesine sahip olanlar iktidarda olacaklardır. Bu kaçınılmazdır. Türkiye’nin güvenlik ve ekonomideki yüksek menfaatleri bunu gerektirmektedir.’’